Söke'ye tayin edilen Başhemşire Aksoy'un Aydın 1'inci İdare Mahkemesi'nde açtığı davada, 'yürütmeyi durdurma' kararı verildi. Aksoy, bunun ardından da Başhekim Özcan'ın görevini kötüye kullandığını, kendisine de mobbing uyguladığını iddia ederek Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulundu.
Kuşadası Devlet Hastanesi'nde son 7 yılı Başhemşirelik olmak üzere 14 yıldır görev yapan Naciye Aksoy'un iş yaşamı, 2010 yılı sonlarında hastaneye Başhekim olarak Selma Özcan'ın atanmasıyla değişti. İddiaya göre Başhekim Özcan, göreve başladıktan sonra, Başhemşire Aksoy ile çalışmak istemediğini gösteren bir dizi uygulama yaptı. Tam bu dönemde isimsiz iki ihbar dilekçesini araştıran müfettişlerin raporu doğrultusunda, Başhemşire Naciye Aksoy, 2011 Mart ayında Söke Devlet Hastanesi'ne düz hemşire olarak atandı. Konuyu hemen yargıya taşıyan Naciye Aksoy, Aydın 1'inci İdare Mahkemesi'nin atanmasıyla ilgili 'yürütmeyi durdurma kararı' vermesinin ardından geçen Ağustos ayında görevine döndü.
Başhemşire Naciye Aksoy'un avukatı Nilgün Öğünçlü, müvekkilinin göreve döndükten sonra baskı gördüğünü, odası elinden alınarak 6 kişilik bir odaya gönderildiğini belirtti. Öğünçlü, şunları söyledi:
"Müvekkilim görevine başladıktan sonra hastane yönetimi tarafından tüm yetki ve görevleri elinden alınarak kızağa çekilmiştir. Adeta bir kenarda oturup hiçbir işe karışmama görevi verilmiştir. Ayrı bir odası, bilgisayarı ve donanımı varken tümü elinden alınmıştır. Yasa gereği katılması zorunlu olan komisyon toplantılarına, karar alma mekanizmasına katılması engellenmiş, buna karşın gelmediği için tutanak tutulmuştur. Başhemşireliğe ilişkin tüm işler başka kişilere verilmiş, kendisinin bu işleri yapamayacağı belirtilerek adeta tecrit edilmiştir. Son olarak da başhekim 10 Ekim 2011 tarihinde gönderdiği yazı ile başhemşireliğe ait tüm görevleri daha önce tayin ettiği iki başhemşire yardımcısı arasında paylaştırmış, Aksoy'un tüm yetki ve görevlerini açıkça elinden almıştır."
ÇAMAŞIRHANE- MORG ARASI OFİS
Avukat Öğünçlü, maruz kaldığını öne sürdüğü tüm baskı ve yıldırma çalışmalarına rağmen istifa etmemekte direnen Başhemşire Naciye Aksoy'un bu yılın ocak ayında beş günlük izne ayrılmasından sonra 'mobbing' uygulamasının son darbesine hedef olduğunu öne sürdü. Öğünçlü, "İzin dönüşü daha önce altı hemşire ile kullandığı odasındaki tüm özel eşyalarının alınarak, hastanenin Bodrum katında çamaşırhane ile morg arasında, penceresi olmayan bir odaya konulduğunu gören Aksoy, tekrar bana başvurdu. Bunun üzerine Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı'na başhekim hakkında 'görevi kötüye kullanma' ve 'mobbing' gerekçesiyle şikayet dilekçesi verdik. Hukuki mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz. Uygulama kelimenin tam anlamıyla bir mobbing" dedi.
BAŞHEKİMDEN TEK CÜMLELİK SAVUNMA
Kuşadası Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Selma Özcan, konuyla ilgili olarak DHA muhabirine tek cümlelik bir yazılı açıklama yaptı. Başhekim Özcan açıklamasında, "Göreve geldiğim günden bu yana halkımıza en iyi hizmeti sunmak, iş yerinde çalışma huzuru ve çalışma düzenini sağlamak amacıyla kurumumuzda kurallar dahilinde gerekli düzenlemeler yapılmaktadır" dedi.
Mobbing nedir?
MOBBİNG, özellikle hiyerarşik bir yapılaşmanın olduğu gruplarda, güçlünün altta kalanlara psikolojik yollardan baskı yapmasıdır. Mobbing kökü Latince olan ve bir kimseyi sıkıştırmak, bunaltmak ve taciz etmek anlamında bir sözcüktür. Çoğunlukla işyerlerinde bazen bir kişinin, bazen bir grubun, bir çalışan üzerinde uzun bir süre yani aylar ve yıllar boyu, sistematik bir baskı uygulamalarıdır. Mobbing duygusal bir saldırıdır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşverenin ima, alay ve karşısındakinin toplumsal itibarını düşürme gibi saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya zorlamasıdır. Kişiye yönelik, yaş, ırk, cinsiyet gibi herhangi bir ayrımcılık olmadan, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır.
Haber Kaynağı : Haber7.com
