Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa; Esenler Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Hüseyin Cerrahoğlu, Belediye Ruhsat ve Denetim Müdürü Yakup Yeşiltaş ve çok sayıda vatandaş katıldı. Prof. Dr. Osman Özsoy’un moderatörlüğünde gerçekleşen programda konuşan gazeteci yazar Ali Bulaç, yeni kitabı “Postmodern Kaosta Kıble Arayışı” hakkında bilgi vererek kitabının bir arka planı olduğunu ve okuyucunun bu arka plana sahip olduğunu düşünerek böyle bir eseri kaleme aldığını vurguladı. Son 500 sene tarihin batı tarafından yazıldığını söyleyen Bulaç, “Askeri ve ekonomik bakımından batı hâkimiyeti elinde bulunduruyor, kültürel olarak da hegomanyayı elinde tutuyor” dedi. Bulaç, dünyanın içinde bulunduğu nokta ve nereye gittiğini tespit etmek için öncelikle batıda nelerin olup bittiğine bakmak gerektiğini belirtti.
REFORM VE RÖNESANS KİTABI YİTİRDİ
Batıda 3 önemli dönem olduğunu söyleyen Bulaç birinci dönem Ortaçağ’da batılı insanın bilgiyi kitaptan elde ettiğini ve o kitabın da İncil olduğunu söyledi. Elde İncil’in olduğunu ve İncil’i de yorumlayan, tefsir eden otoriteler olduğunu söyleyen Bulaç, Reform ve Rönesans’tan sonra aydınlanmayla beraber kitabın önemini kaybettiğini ve artık bilginin kaynağı olmaktan çıktığını ifade etti. Rönesans’ın insanın zihnini, algısını Tanrı’dan insana indirdiğini söyleyen Bulaç, Sanayi Devrimiyle birlikte ise milyonlarca insan köylerden kentlere göç ettiklerini söyledi. Bu göçlerin aynı zamanda ailelerin çözülmesi, bireylerin çözülmesi, tarım başta olmak üzere her şeyin alt üst olduğunu, mutlakıyetçi idarelerinin çözüldüğünü, vatan kavramı ortaya çıktığını kaydetti.
KIBLEMİZ 19. YY’DA ŞAŞTI
Kaleme aldığı kitapta postmodern kaos ve kıble arayışı konularına dikkat çektiğini vurgulayan Bulaç, kitabın ilk bölümünde yeryüzündeki postmodern kaostan, ikinci bölümünde ise kıble arayışına vurgu yaptığını belirtti.
Moderatör Osman Özsoy’un “Postmodern kaosta bizim kıblemiz milletçe ne zaman şaştı, bunu kaç asır geriye götürmek lazım?” şeklindeki sorusunu da cevaplayan Bulaç, şöyle konuştu:
“Çok uzun geçmişe götürmeye gerek yok. Benim şahsi kanaatime göre 19. yüzyılda şaştı. Tanzimat kırılma noktasıdır. Osmanlının kıblesinin şaşması 19. yüzyıl; fakat yolunu şaşırması 17. yüzyıla dayanıyor. Çünkü artık Nizam-ı Âlemi ilan etti. Nizam-ı Âlem, 1991’de George Bush’un yenidünya düzenini ilan etmesi gibidir. Nizam-ı Âlemi ilan ettiği gün Osmanlı durdu. Enerjisini tüketti. Bundan sonrası yoktur dedi. ”
İSLAMCILIK ÖLMEDİ
Bulaç, “İslamcılık öldü mü? AK Parti İslamcılığın bir evresi midir?” sorusunu da, “Yok, İslamcılık ölmedi. AK Parti, sosyolojik bakıldığı zaman o gelenekten gelme. AK Parti, Türkiye’nin her tarafından oy alabilen tek parti. Çünkü değer üretiyor, değer sunuyor” diye cevapladı.
İmralı süreciyle ilgili açıklamalarda da bulunan Bulaç, “İmralı süreciyle ilgili gidişatı nasıl görüyorsunuz?” sorusuna da şöyle cevap verdi:
“Çok hassas bir süreç. Çok dikkatli olmak lazım. Bunun başarıya kavuşması lazım. Eğer geri saracak olursa, çatışma başlayacak ve 10 sene daha sürecek. İçinde bir sürü aktör var. Devletin içinde çok kuvvetli, organize, örgütlü bir idare bu işin başarılmasını istemiyor. Bir kısım insanlar AK Parti bu işi yapmasın, bu işi başarmasın diye istemiyor. Çünkü kendi çıkarına aykırı buluyor. Bölge ülkeleri bu iş çözülürse Türkiye’de Kürtlerle Türt devleti anlaşırsa bu sefer Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Batı İran üzerinde tahakküm kurmayacaklar mı ve bizden kopmayacak mı diye onlarda da bir tedirginlik var”.
Bulaç’ın, dinleyicilerden gelen soruları da cevaplamasının ardından program, Esenler Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yakup Yeşiltaş’ın günün anısına Bulaç’a çiçek takdim etmesiyle sona erdi.