Fatih Belediyesi’nin yalanları sosyal medyanın da gündemi oldu...
FATİH Belediyesi’nin mülkiyet hakkını hiçe sayması ve Saadet Partisi’ni yalana alet etmesine sosyal medyada tepkiler yağdı. Twitter’da açılan ‘#FatihBelediyesininYalanları’ internette kısa sürede hashtag oldu.
Belediye’nin resmi internet sitesi www.fatih.bel.tr/cografibilgisistemi bölümünden imar planlarını incelemeye başlayan Fatihliler, mülkiyet haklarının kısıtlandığını ve ellerinden alındığın görünce Fatih Belediyesi’ne yönelik tepkileri üzerine telaşa kapılan yetkililer, web sitesindeki imar planlarının bulunduğu bölüme 14 Şubat 2014 tarihi itibariyle “sistemde çalışma yapıldığı” ibaresiyle siteye ulaşımı engellemişti.
Fatih’in 1/1000’lik imar planlarını 9 Mayıs 2012’de Saadet Partisi’nin ret oyuna rağmen Belediye Meclisi’nde onaylanmış ve 15 Ekim 2012 tarihinde vatandaşlara haber vermeden askıya çıkarılmıştı. Fatih Belediyesi’nin, resmi internet sitesinde sorumluluğu Saadet Partisi’ne yıkmaya çalışması üzerine belgelerle açıklama yapıldı.
Fatih’in 1/1000’lik imar planlarını kim yaptı?
Fatih Belediyesi 9 Mayıs 2012 tarihinde, Fatih’in 1/1000’lik imar planlarını Saadet Partisi 11 ret (Ret oyu kullanmış), 22 kabul (AKP’li meclis üyelerinin) oyuyla Belediye Meclisi’nden geçirildiği belgeyle ispat edildi.
Mevcut imar planları tamamen belediyenin sorumluluğunda olmasına rağmen, resmi internet sitesinde sorumluluğu Saadet Partisi’nin adını zikrederek suçluluk psikolojisiyle yüklemeye çalıştı. Saadet Partili yöneticiler, “Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in ve belediye yönetiminin siyasi ahlakının kesin gösteriyor” dedi.
Suçlamaya Saadet Partisi’nden Belgeli Cevap
Gazetemizde ‘Fatih Belediyesinden İmar Sansürü’ haberimizin ardından Fatih Belediyesi sitesinde yaptığı açıklamada, “Fatih Belediyesi tarafından 2012 yılında yapılan 1/1000 ölçekli Koruma ve Uygulama İmar Planları, 2004 yılında Saadet Partisi’nin çoğunlukta olduğu belediye meclisinin onayladığı planın aynısıdır. Bizim dönemimizde yasal binaların mevcut haliyle korunarak deprem yönünden güçlendirilebileceği hükmü plan notlarıyla getirilmiştir. Yine Fatih Belediyesi Meclisince, 05.12.2012 tarih ve 2012/95 sayılı kararıyla ruhsatlı binaların, ruhsat aldıkları dönemin şartlarına göre yıkılıp yeniden yapılabileceği yönünde karar alınmıştır. Özet olarak mevcut yasal binanızın kat ve oturum kaybı olmayacaktır. Söylentiler asılsız ve seçime yönelik propaganda amaçlıdır.” ifadesi kullanıldı.
Fatih Belediyesi İşi Eline Yüzüne Bulaştırdı
Saadet Partisi Fatih İlçe Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, İstanbul’umuzun güzide ilçesi Fatih’te, Belediyecilik adına son derece ilginç hadiseler yaşanmaktadır. Yapmış olduğu 1/1000’lik imar planlarıyla Fatihlilerin mülkiyet haklarını kısıtlayan, tarihi eserleri yok eden ve çeşitli bölgelerde uyguladığı “Kentsel Yenileme” projeleriyle Fatihlilerle mahkemelik olan Fatih Belediyesi, işi eline yüzüne bulaştırmış olmanın verdiği telaşla, siyasi sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmaktadır.” denildi.
Fatih Belediyesi’ni Korku Sardı
Açıklamanın devamında, “Partimizin oluşturduğu uzman bir heyet, Fatih’in 1/1000’lik imar planları üzerinde yaklaşık yüz bin konut ve otuz bin binayı incelemiş ve Fatihlilerin büyük bir hak kaybına uğradıklarını tespit etmiştir. Fatihlilerin, belki de bir ömür boyu yaptıkları birikimlerle elde ettikleri mülkiyet hakları bir kalemde ellerinden alındığı tespit edilmiştir. Bu gelişme üzerine teşkilat mensuplarımız kapı kapı dolaşarak yaşayacağı hak kayıplarını belgeleriyle birlikte ortaya koyarak Fatihlileri ikaz etmeye başlamıştır. Gerçekleri öğrenmeye başlayan Fatihliler, Belediye Başkanı Mustafa Demir’e ve Fatih Belediyesi’ne karşı tepkilerini dile getirip haklarını aramaya başlayınca, Fatih Belediyesi resmi internet sitesindeki coğrafi bilgi sistemi bölümüne 14 Şubat 2014 tarihinde sansür uygulamaya başlamıştır. Bu sansürden dolayı halkın tepkisinin daha da artması nedeniyle internet sitesinin ilgili bölümünün girişine açıklama koyan Fatih Belediyesi imar planlarının kendilerine ait olmadığını iddia ederek hiçbir ilgisi yokken Saadet Partisi’nin de ismini zikretmesi nedeniyle, kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına aşağıdaki açıklamaları yapmayı uygun buluyoruz.” ifadesi kullanıldı.