İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA
A) DURUM
Geçtiğimiz ay içinde, Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı’nca, ülkemize sığınmak zorunda kalan Suriyelilere yardım toplamak amacıyla, “Üşüyorum, Yardım Edin” başlığı altında bir yardım kampanyası başlatılmıştır. Söz konusu kampanya kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki ana yollar üzerindeki üstgeçit ve köprülerde kampanyaya ilişkin duyurular asılmıştır. Bu duyuruların bir yanında Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı ve diğer yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi kurumsal kimlik bilgileri ile birlikte yer almıştır. Aynı duyurularda, İstanbul’un bazı ilçe belediyelerinin de kurumsal bilgileri yer almıştır.
Ayrıca yine bu kampanya kapsamında ana yollar üzerindeki reklam panolarında da tanıtım afişlerine rastlanmıştır. Bu reklam panolarında da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve bazı İlçe Belediyelerinin kurumsal kimlik bilgileri, Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı kurumsal kimlik bilgileri ile birlikte yer almıştır. Kampanya ile ilgili açılan www.yardımkonvoyu.com internet sayfasında da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı İlçe Belediyelerinin, destekleyici kuruluşlar arasında olduğu bilgisi de içerdiği görülmüştür. Öte yandan, 08 Ocak 2014 tarihli bazı yazılı ve görsel medya organlarında, bu kampanya kapsamında 134 TIR yardımın toplandığı ve bunların yola çıktığı haberi ile birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın konuşmasına yer verilmiştir. Basına yansıdığı kadarıyla bu konuşmasında Sayın Topbaş, “Ne kadar mazlum, ihtiyaç sahibi varsa, şefkat ellerimizi açmak, gönüllerimizi açmak zorundayız” şeklinde demeç vermiştir.
Öncelikle şunu söylemek isterim: Basında yer alan haberlere göre, geçtiğimiz günlerde, kısaca AFAD diye bilinen Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı himayesinde, TOBB Üniversitesi Sosyal Tesisleri’nde bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) bu toplantıda açıkladığı rapora göre, Kasım 2014 itibarıyla Türkiye'deki toplam kayıtlı Suriyeli sayısının resmi rakamlara göre 1 milyon 650 bin, resmi olmayan rakamlara göre 2 milyon civarında Suriyeli göçmenin yaşamakta olduğu bildirildi. Bu resmi rakamlar, AFAD Başkanı Sayın Fuat Oktay tarafından da teyit edilmiştir. Sayın Oktay’ın ifadesine göre, Suriyelilerin 10 il’deki barınma merkezlerinde kalanların sayısı 228.000’dir. Dolayısıyla, yaklaşık 1.400.000’in üzerinde Suriyeli, sokaklarda yaşamakta ya da kendi olanakları ile yaşamını sürdürmek zorunda kalmaktadır.
Bu tablonun çok önemli bir toplumsal soruna işaret ettiği açıktır. Tabii, biz bu tablonun oluşmasında, mevcut siyasi iktidarın Suriye’ye yönelik uyguladığı politikanın nasıl bir etkisi olduğunu, bu tablonun oluşmasında iktidar partisinin sorumluluklarının neler olduğunu, bu aşamada tartışmak istemiyoruz. Mazlumlara, yardıma ihtiyaç duyanlara, hiçbir politik, etnik, dinsel, mezhepsel, cinsel, yöresel ya da başka ayrım gütmeksizin yardım etmek, temel bir insanlık görevidir. Bu yardımın hangi kaygılarla yapıldığının bizim açımızdan hiçbir önemi yoktur. İster politik kaygılarla, ister, başka kaygılarla hareket edilsin, yardıma ihtiyaç duyanlara yardım etmek, sonuçta olumlu bir tutumdur. Dolayısıyla, Ak Parti İl Başkanlığı’nın böyle bir yardım kampanyası örgütlemiş olmasına kimsenin diyeceği bir şey olamaz.
Ancak, her konuda olduğu gibi, bunda da yapılması gerekenler vardır, yapılmaması gerekenler vardır. Bir kamu kuruluşunun bir siyasi parti etkinliğine doğrudan katılması da, bu yapılmaması gerekenlerden biridir. Bizim de Sayın Topbaş’tan yanıtlamasını istediğimiz sorular, bu kampanyada İBB’nin yer alması ile ilgilidir.
B) SORULARIMIZ
1) Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın “Üşüyorum, Yardım Edin” adlı bu kampanyasına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıda bulunması için, kim karar vermiştir? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, bu kararın sorumluluğunu üstlenmekte midir?
2) İBB’nin bu kampanyaya yaptığı katkı nedir? Bu katkı kapsamında somut olarak neler yapılmıştır?
3) İBB, bu katkıyı hangi yasanın hangi maddesine dayanarak yapmaktadır?
4) Bu katkıyı yapmak için İBB Belediye Meclisi kararı gerekmez mi?
5) Bu katkıyı yapmak için taraflar arasında bir protokol veya sözleşme yapılması gerekmez mi? Bunun İBB Belediye Meclisi’nde ve İBB Meclis Hukuk Komisyonu’ndan geçmesi gerekmez mi?
6) İBB, İstanbul’da benzer bir kampanya düzenlenmesi halinde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne de “katkı” sunacak mıdır?
7) MHP, HDP, TKP, ÖDP, BBP, SP, ESP gibi İstanbul’da örgütü bulunan farklı ideolojik ve politik anlayışlara sahip partiler de, Sayın Topbaş’ın konuşmasında belirttiği, “Ne kadar mazlum, ihtiyaç sahibi varsa, şefkat ellerimizi açmak, gönüllerimizi açmak zorundayız” sözlerine de dayanarak, belirledikleri mazlum ve ihtiyaç sahibine ellerini uzatmak isterlerse, İBB’nin bu partilere de bir katkısı olacak mıdır? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, bu partilerin kampanyalarında da sorumluluk üstlenecek midir?
8) İBB’nin siyasal partilerin benzer kampanyalarına katkı sunmak için bir kriteri var mıdır? Varsa bu kriter yada kriterler nelerdir?
C) BİR ÖNERİ
Ak Parti İl Başkanlığı’nın Suriyelere yardım kampanyası ve bu kampanyada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yer almasına ilişkin, eleştirilerimizi ve sorularımızı sunduk. Bunların yanıtlarını dikkatle takip edeceğiz. Ancak dikkatle takip edilmesi gereken konu sadece bu değildir. Suriyelilere yardım işi, ciddi bir konudur. Milyonun üzerindeki insanın yaşam hakkına, insanca yaşam ortamına kavuşmasına ilişkin, ciddi bir kamusal sorumlulukla ele alınması gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyeleri, İstanbul’a göç eden Suriyelilerle ilgili gerçekten bir yardım faaliyeti içinde olmak istiyorlarsa, bu konuda içten ve samimi iseler, gelin konuyu Belediye Meclisi’nde bulunan diğer partilerle de ortak bir çalışma içinde birlikte ele alalım. Bu konuda ortak bir tutum geliştirelim ve buna uygun olarak Belediye Başkanlığı’ndan hizmet bekleyelim. Gelin konuyu bir siyasi partinin siyasi istismar konusu ya da kendi yarattığı bir soruna ilişkin vicdan aklama konusu olmaktan çıkaralım.
Bu duygu ve düşüncelerle, sorularımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca yanıtlanmasını diler, saygılar sunarım.
Avukat Doğan Subaşı / İBB ve Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi / İBB ve Beylikdüzü Belediyeleri Hukuk Komisyonu Üyesi