Sivil Haber

Bilal AY'ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mesajı

ÇOCUK-KADIN AİLE

8 Mart Dünya Kadınlar günü dolaylısıyla bir mesaj yayınlayan Saadet partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Bilal AY:

 Toplumun temelini aile, ailenin temelini ise kadınların oluşturduğunu hatırlatan BİLAL AY, Kadının ihmal edildiği, haklarının gasp edildiği, ikinci sınıf muamele gördüğü, şiddet ve ayrımcılığa maruz kaldığı bir toplumun sağlıklı gelişebilmesinin mümkün olmadığını belirten Ay maalesef günümüz dünyasında hanım kardeşlerimizin şiddete maruz kaldığını söyledi.

“Kadına yönelik şiddetin kanunları değil, vicdanları değiştirmekle” mümkün olacağını söyledi. AY: “Bizim inancımız, değil bir insanı, bir karıncayı bile incitmeyi yasaklayan bir inançtır. İslam dini; “cennet anaların ayakları altındadır” diyerek kadına en büyük değeri vermiştir. Elbette kadına yönelik şiddeti engelleyici tedbirler alınmalıdır. Elbette her türlü yasal düzenleme gerçekleştirilmelidir. Ancak bizce bunlar yeterli olmaz. Çünkü şiddeti kanunla bir yere kadar önleyebilirsiniz. Asıl olan kanunları değil, vicdanları değiştirmektir. Bunun yolu da önce ahlak ve maneviyat diyerek vicdanlara manevi değerleri yerleştirmektir. Biz bunun için Müslüman çocuklarına, Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim’in seçmeli ders olarak okutulmasını istiyoruz” dedi..

Anadolu Kadını’nı Erdem Beyazıt’ın, bir şiiriyle tarif eden ve; “Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak- Yaslandın mı çınar gibidir onlar, sardın mı umut gibi” diyen BİLAL AY İstiklal mücadelemizin kadın kahramanları Nene Hatun ve Kara Fatma’yı Anadolu kadının efsane örnekleri olarak tanımladı. AY; “Onların fedakarlıklarını anladığımız ve mücadelelerini örnek aldığımız ölçüde, bizim için 8 Mart anlam kazanacaktır. Aksi takdirde basit kutlamalar, rutin sloganlardan öteye geçemeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Saadet Partisi olarak kadına yönelik her türlü baskı, şiddet ve ayrımcılığa karşı olduklarını vurgulayan AY, mesajını şu sözlerle tamamladı:
“Ülkemiz maalesef kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın dramatik örnekleriyle doludur. Bu konuda ortaya konan yasal çabaların yetersiz kaldığıda aşikardır. Kadınlar toplumda hak ettiği yeri, hak ettiği şekilde almalıdır. Ancak burada maalesef ciddi bir çelişki vardır. Bir yandan kadın toplumsal hayata katılsın denilmekte ancak öbür yandan başörtülü-başı açık ayrımı yapılarak engel konulmaktadır. İnancı gereği başını örten yüzbinlerce hanım kardeşimiz, sırf bu yüzden mesleğini yapamamaktadır.
Toplumumuzun önemli bir bölümünü başörtülü hanımlar oluşturmasına karşın, halen hem TBMM’de hem de yerel anlamda belediye meclislerinde başörtülü bir milletvekilinin bulunmaması bu çifte standardın en somut göstergesidir. Kadın hakları konusunda samimi bir irade ortaya konacaksa, öncelikle bu çifte standart ortadan kaldırılmalı, Kılığı, Kıyafeti, inancı, mezhebi ne olursa olsun kadına yönelik her türlü ayrımcılık son bulmalıdır. Bu temenni ile bütün kadınlarımızın 8 Mart dünya kadınlar gününü kutluyor, Yeniden Büyük Türkiye ve Adil Bir Dünya diliyorum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.