Aşağıda yer verdiğimiz, iki devletin imzalayarak kabul ettiği Gümrü Anlaşması ile Ermeni meselei halledilmiştir aslında. Nedense siyasetçilerimiz bugüne kadar bu konuyu gündeme taşımamış ya da tam anlamıyla Uluslararsı kamuoyunun bilgisine sunamamıştır.
Emperyalist devletlerin ve siyonist güçlerin masum ve mazlum insanlara, ülkemize ve Milletimize tarih boyunca yaptığı zulümleri unutmuş onlarla dostolma hayaliyle koşuşturuken; zulmün ve kaba gücün temsilcileri yaptıkları antlaşmalara, attıkları imzalara bile sadık olmadıklarını her platformda görüyor ve yaşıyoruz.
Bizler, büyük bir tarihin evlatları olarak aslımıza dönmeli, neslimize sahip çıkmalıyız. Ulusların tarihini, başka bir ulus yazamaz. Hele hele Büyük Müslüman Türk Milletinin tarihini ne bir başka devlet yazabilir, ne de bir başka devlet ya da yöneticisi yargılayabilir!
Bu vesile ile Türk Milletinin ve dünyanın gündemine getirilmesi ve bu doğrultuda hareket edilmesi gerektiğini düşünerek T.B.M.M.'nin Devlet olarak imzaladığı Gümrü Anlaşmasını sizlerin bilgisine ve Uluslararası kamuoyunun varsa vicdanalrna havale ediyoruz.
Çeşit : Barış Antlaşması
İmza : 3 Aralık 1920
Yer : Gümrü
İmzacı Devletler : Türkiye Büyük Millet Meclisi , Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti
Dilleri :Türkçe, Ermenice
Gümrü Antlaşması, Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti arasında 3 Aralık 1920'de imzalanan antlaşmadır. Ayrıca TBMM'nin uluslararası alanda imzaladığı ilk antlaşmadır.
30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi'nden sonra Osmanlı Devleti, Brest Litovsk Barış Antlaşması hükümlerine rağmen Kafkasya Cephesindeki birliklerini geri çekmek zorunda kalmıştı. Yeni kurulan Bolşevik rejiminden yardım alan Ermeniler 1919'da Doğu Anadolu'da bazı bölgeleri işgal etmişti.
Sovyet Rusya'nın genel siyasetini dikkate alan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bekir Sami Bey başkanlığında Moskova'ya bir heyet göndermişti. Bu heyet, Sovyetler Birliği ile Ankara Hükümeti arasında yapılacak antlaşmaya esas olacak ve Brest Litovsk Barış Antlaşması'na dayanan bazı hususları tespit etmiş ve böylece 20 Ağustos 1920'lerde iki hükümet arasında olumlu görüşmeler başlamıştı. Ancak, Sovyet Dışişleri Komiseri Çiçerin'in Kafkasya'da Türkiye'ye ait bazı bölgelerin Ermenistan'a verilmesini istemesi üzerine antlaşmanın imzalanmasından vazgeçilmişti.
Bunun üzerine Eylül-1920'de taarruza geçen Doğu Cephesi komutanı Kâzım Karabekir komutasındaki 15. kolordu, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin, Batum ve Iğdır'ı alıp, Gümrü'yü de işgal edilince, barış görüşmeleri 22 Kasım 1920'de Gümrü'de başladı.
Ermenistan Taşnak Hükümeti ile Türkiye arasında imzalanması planlanan Gümrü Anlaşması ile doğudaki harekat sona erdi. Kars sancağının bütünü, anlaşma öncesi Ermenistan'ın elinde bulunan Tuzluca kazası Türkiye topraklarına katıldı. Antlaşmanın 10. maddesiyle Ermenistan, Doğu Anadolu'da bir miktar toprağın Ermenilere verilmesini öngören Sevr Antlaşması'nı yok sayacağını kabul etti. Türkiye sınırları içinde Ermenilerin çoğunlukta bulunduğu hiçbir bölge olmadığı kabul edildi. Erzurum-Bakü demiryolu açıldı. Türkiye-Sovyetler arasında doğrudan bağlantı bu yolla sağlanarak Türkiye'nin bu devletten yardım alması kolaylaştı. Türk kuvvetleri doğudan emin bir şekilde güney ve batıda savaşma olanağı buldular.
Antlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Ermenistan, Bolşevik Kızıl Ordu'nun denetimine girince burada bir Sovyet Hükümeti kurulduğu için Gümrü Antlaşması onaylanamadı. Bunun yerine Moskova Antlaşması ve Kars Antlaşması imzalanarak yürürlüğe girdi.
Anlaşmanın Önemi
Antlaşma,TBMM'nin uluslar arası alandaki ilk askeri ve siyasi başarısı olup,imzaladığı ilk antlaşmadır.
TBMM'yi ve Misak-ı Milli'yi tanıyan ilk yabancı devlet Ermenistan olmuştur
Doğu Cephesi büyük ölçüde kapanmıştır.
Ermenilerden alınan silah ve Doğu Cephesindeki askerler Ankara' ya gönderilmiştir.
Gümrü Anlaşmasının Metni
Gümrü anlaşması Anısına Anlaşmayı İmzalayan Kazım Karabekir Paşaya Hediye Edilen Gümüş Takım
Doğu Cephesi
Anlaşma Metnin ve Sonrası
Anlaşmayıİmzalamaya Gitmeden önce Kazım Karabekir Paşanın Hazırlık Anı
Haber: Mithat Özdemir