Sivil Haber

İrsen Küçük'ten uluslararası şirketlere çağrı

DÜNYA

KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz'de açtığı ikinci tur hidrokarbon arama ruhsat ihalesine katılmayı düşünen uluslararası şirketlere, ihaleye katılmamaları çağrısı yaptı.

KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz'de açtığı ikinci tur hidrokarbon arama ruhsat ihalesine katılmayı düşünen uluslararası şirketlere, ihaleye katılmamaları çağrısı yaparak, Ada'nın hukuki ve fiili gerçekleri çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının haklarının takipçisi olacaklarını bildirdi.

KKTC Başbakan İrsen Küçük, yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Rum yönetiminin, sözde münhasır ekonomik bölgede (MEB) yer alan sözde 13 parselden geriye kalan 12 parsel için ikinci tur hidrokarbon arama ruhsat ihalesine çıkmasını değerlendirdi.

22-24 Ocak'ta New York yakınlarındaki Greentree'de yapılan Kıbrıs Zirvesi'nin tamamlanmasını müteakip, BM Genel Sekreteri'nin 25 Ocak 2012 tarihinde yaptığı açıklamada müzakereler için ortaya koyduğu zaman çizelgesine atıf yapan irsen Küçük, bu doğrultuda Ada'daki iki tarafın tüm çabalarını müzakerelerde ilerleme sağlanmasına yoğunlaştırması beklenirken, Rum tarafının Doğu Akdeniz'deki yasal olmayan tek yanlı eylemlerini ileriye götürerek ikinci tur hidrokarbon ihalesi açmasının gayrisamimi tutumunu bir kez daha ortaya koymakta olduğunu kaydetti.

İki tarafın eşitliğine dayalı bir ortaklık devleti olan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, 1963 yılında Rum tarafınca yasa dışı olarak gasbedildiğini ve Kıbrıslı Türkler'in silah zoruyla tüm devlet organlarından atıldığını anımsatan KKTC Başbakanı Küçük, 'Dolayısıyla, sözde Kıbrıs cumhuriyeti sıfatıyla Rum tarafının hiçbir koşulda Ada'nın tümünü temsil etme veya Kıbrıs Türk tarafı adına hareket etme hakkı bulunmamaktadır'' ifadesini kullandı.

-''Haklarımızın gasbına seyirci kalmayız''-

Ada'nın iki eşit ortağından biri olan Kıbrıs Türk halkının, her konuda olduğu gibi, adanın deniz yetki alanlarında bulunan doğal kaynakların araştırılması, çıkarılması ve işletilmesinde eşit ve tabii haklara sahip olduğunun altını çizen Başbakan, Küçük, şöyle devam etti:

''Bu haklarımızın Rumlar tarafından gasbedilmesine seyirci kalamayız. Bunun için haklarımızı Anavatanımız Türkiye'nin de desteğiyle korumak konusundaki kararlılığımız tamdır. İlgili ülkelerin ve petrol şirketlerinin, bizim onayımız ve rızamız alınmadan yapacağı tüm petrol/doğalgaz faaliyetleri tartışmalı ve gayrimeşru kalmaya devam edecektir. Bu çerçevede, ihaleye katılmaları da tarafımızdan kabul edilemez bir gelişme olarak değerlendirilecektir''

-Eroğlu'nun önerisi hala geçerli-

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, Kıbrıs Türk tarafının iyi niyet ve uzlaşıcı tavrının bir göstergesi olarak 24 Eylül 2011 tarihinde New York'ta doğal kaynakların hakça paylaşımına ilişkin dört maddeden oluşan somut bir öneri sunduğunu, ancak sözkonusu önerinin Rum tarafınca geri çevrildiğini hatırlatan İrsen Küçük, şunları kaydetti:

''Kıbrıs Türk tarafının bahsekonu önerisi halen geçerlidir. Rum tarafının bu öneriye olumlu cevap vermesi durumunda bölgede tansiyonun artmasına sebep olan önemli bir sorun, adil bir şekilde halledilmiş olacağı gibi, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakere sürecinde de olumlu ve yapıcı bir ortam yaratılmış olacaktır.

Güney Kıbrıs Rum yönetiminin ihaleye açtığı parsellerden birçoğunun Ada'nın kıta sahanlığının tümü üzerinde varolan meşru, eşit ve tabii haklarımız çerçevesinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) verdiğimiz ruhsat sahalarıyla çakışıyor olduğu gerçeği, Rum tarafının bu yeni girişiminin Ada'daki tansiyonu artırmaya yönelik bilinçli bir menfi adım olduğu şüphesini güçlendirmektedir. Rum yönetiminin çözüm çabalarına ciddi olumsuz etkileri bulunan bu girişimi karşısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerine halel getirilmemesi için her türlü tedbiri almaya devam etmekte kararlıdır.

Rum tarafının müzakere sürecinde gelinen bu kritik aşamada, Ada'da tansiyonu artıran ve müzakere sürecine zarar veren tek taraflı girişimlerine itibar edilmemesi, adada kalıcı bir uzlaşıya varılması çabalarının başarıya ulaşması açısından büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Rum tarafının açtığı ihaleye katılmayı düşünen uluslararası şirketlere, Ada'nın hukuki ve fiili gerçekleri çerçevesinde halkımızın haklarının takipçisi olacağımızı hatırlatır, bu ihaleye katılmamaları yönündeki çağrımızı tekrarlarız.''


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.