Sivil Haber

Yunanistan'dan 4'lü 5'li taleplere rest

DÜNYA

Yunanistan Başbakanı Papadimos 'Dörtlü veya beşli konferans gibi yöntemleri kabul etmiyoruz. Yeniden birleşme dışında başka bir alternatif çözüm yok'' dedi.

Yunanistan Başbakanı Lukas Papadimos, Kıbrıs müzakerlerinde doğrudan görüşmeleri desteklediklerini ve Kıbrıs konusunda 4'lü veya 5'li konferans gibi başka yöntemleri kabul etmediklerini belirterek, ''Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi dışında alternatif bir çözüm yoktur'' dedi.

Kıbrıs Rum kesiminde bulunan Papadimos, Rum Meclisinde, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın da izlediği özel oturumda konuştu. Rum Meclisine hitap etmenin Yunan Başbakanları için gelenek olduğunu ve bu geleneği sürdürdüğünü ifade eden Papadimos, Rum Meclis kürsüsünde Türkiye'ye yönelik sert ifadeler de kullandı.

Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki sıkı işbirliğinin, Yunan dış politikasının ana ve değişmez ilkesi olduğunu söyleyen Papadimos, Kıbrıs'ta ''Türk istilası'' olduğu iddiasında bulunarak, ''işgale ve kolonizasyona son vermenin ortak mücadeleleri olduğunu'' kaydetti.

BM Genel Sekreteri'nin himayesindeki doğrudan müzakerelerin devamını istikrarla desteklediklerini kaydeden Papadimos, ''Bu müzakereler yerine, 4'lü veya 5'li konferans gibi başka yöntemler ne de Türkiye'nin zaman zaman önerdiği diğer müzakere metotları kabul edilemez. Bütün yöntemleri gerçekte, BM ve AB üyesi bir devlet olan 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni görmezden geldikleri için reddettik'' dedi.

Hristofyas'ın, müzakerelerin, Güney Kıbrıs;ın AB Dönem Başkanlığı'nı devralacağı 1 Temmuz'dan sonra da devam ettirme yönündeki tutumunu desteklediğini kaydeden Papadimos, Kıbrıs konusunun iç yönleri çözülmeden uluslararası konferans toplanmasına karşı çıkan Rum tezlerine destek verdi.

-''Ankara, Kıbrıs Türk tarafına yönelik etkin inisiyatifler alsın''-

Konuşmasında Türkiye'ye yönelik sözler sarfeden Papadimos, ''Ankara'nın, siyasi iradesi varsa; Kıbrıs sorununda kapsamlı bir uzlaşı çözümünün yalnız güvenlik ve garantiler konularında değil, sorunun bu önemli yönlerinde de Kıbrıs Türk tarafına yönelik etkin inisiyatifler alabileceğine dikkat çekmek isterim'' ifadesini kullandı.

''Kıbrıs sorununda bir anlaşmanın anahtarının Ankara;da olduğunu'' savunan Papadimos, iddialarını şöyle sürdürdü:

''Türkiye Kıbrıs halkını özgür bırakmak zorundadır. Yani, Kıbrıs sorununun çözümünün temel meselesinin, 'Kıbrıs' egemenliğinin ve bağımsızlığının kabul edilip tanınması olduğunu kabul etmek zorundadır. Bu müzakerede istenilenin 'Kıbrıs' devletinin lağvı değil; devamının, egemenlik haklarının, Avrupa;ya ve uluslararası topluma yönelik yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetiyle ve işleyebilirliğiyle ve merkezi federal hükümetin özlü yetkileriyle (federasyona) dönüşmesi olduğunu anlamalıdır.

Türkiye güvenlik konusundaki tutumunu gözden geçirmek olanağına sahiptir ve bu menfaatinedir. Herkesin ve elbette öncelikle Türkiye;nin anlaması gerekir ki, Avrupa komşuluğunda, kendi aramızdaki ilişkiler askeri güçle veya tehditle değil, Avrupa ilkelerine saygıyla ve karşılıklı yükümlülüklerle belirlenir. Avrupa Birliği, insan haklarının korunmasıyla ilgili meseleleri de herhangi başka bir askeri güçten çok daha iyi şekilde güvence altına alır.''

-Türk-Yunan ilişkileri-

Papadimos, Yunanistan'ın, Türk-Yunan ilişkilerinin tam normalleşmeyi ''dört gözle beklediğini'' de iddia ederek, bunun ancak Kıbrıs sorununa karşılıklı kabul edilebilir çözüm bulunmasından sonra mümkün olacağını söyledi.

Bulunacak çözümün, ''Türkiye;nin AB'ye tam üyelik sürecine büyük ivme katacağını'' savunan Papadimos, Rum ve Yunan hükümetlerinin Türkiye'nin bu sürecini ''Türkiye;nin AB;ye karşı bütün yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi'' şartıyla desteklediğini kaydetti.

Papadimos: ''Bu çerçevede çok net konuşacağım. Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi dışında alternatif bir çözüm yoktur. Kıbrıs halkı gibi Yunanistan da taksimi kabul etmez'' dedi.

-10. protokolün uygulanması-

Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığını devralacağı zamanın, AB müktesabatını Kıbrıs'ın Kuzeyinde askıya alan, Rum yönetimin AB katılım anlaşmasının 10. protokolünün uygulanmasının ''tam zamanı'' olduğunu öne süren Papadimos, şöyle konuştu:

''(Güney) 'Kıbrıs'ın AB Dönem Başkanlığı'nı devralacağı bu zaman; Avrupa ilke ve değerlerinin Kıbrıs'ın bütün toprağında uygulanmasının ve bütün Kıbrıslıların Ada;nın tamamında serbest dolaşabilmesinin ve serbestçe yerleşebilmesinin; mülklerini barış içerisinde kullanabilmelerinin tam zamanıdır.

'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB katılım anlaşmasının 10. protokolünde öngörüldüğü gibi Avrupa müktesebatı Kıbrıs'ın tamamında uygulanmalıdır. Eminim ki 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk tarihi AB Dönem Başkanlığı tam başarı kaydedecektir. Avrupa Birliği'ne dört yapıcı başkanlık deneyimine sahip olan Yunanistan AB dönem başkanlığını takviye etme ve gereken başka şeyleri yapma konusunda 'Kıbrıs'la işbirliği memorandumu imzalamıştır.''

-''Ekonomik krizi aşmak için çabalıyoruz''-

Yunanistan'ın son iki yıldır büyük bir ekonomik krizin etkileriyle karşı karşıya olduğunu, krizi aşmak ve Yunan ekonomisini sakin sulara çıkarmak için büyük gayret harcadıklarını anlatan Papadimos bu durumun yarattığı zorlukların Yunan halkının yaşam düzeyini düşürüp işsizliği arttırdığını söyledi. Papadimos, Rum halkına, yaşadığı bu zor şartlarda Yunan halkına destek çıktığı için teşekkür etti.

Rum-Yunan ekonomilerinin birbirine bağlı olması dolayısıyla, Yunanistan'ın yaşadığı ekonomik krizden Güney Kıbrıs'ın da hissedilir düzeyde etkilendiğine işaret eden Lukas Papadimos, bu bağlamda Yunanistan'daki sorunların giderilmesinin Rum ekonomisine de olumlu etkiler yapacağını sözlerine ekledi.

Haber Kaynağı : Haber7.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.