Sivil Haber

Dinçer: Daha demokratik ve özgür eğitim için

ÜNİVERSİTELERİMİZ

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Avrupa Konseyi ile ortaklaşa yürütülen projeye ilişkin, daha demokratik ve daha özgür bir eğitim için zorunlu eğitim süresini 12 yıla yükselttiklerini belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Avrupa Konseyi ile ortaklaşa yürütülen “Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesi”nin Rixos Otel’de düzenlenen açılış konferansında, artık demokratik eşitlik, katılım ve özgürlük ideallerinin çok daha yüksek bir düzeyde belirlendiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin yakın tarihini de, bu anlamda güçlü bir demokrasiye sahip olma özlemi yolunda verilen mücadelenin tarihi olarak okumak mümkündür” dedi.

Çalışmaları süren yeni sivil Anayasa çalışmalarına dikkat çeken Dinçer, “Bu yeni Anayasa ile birlikte Türkiye, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atarak daha gelişmiş ve ileri bir demokrasiye sahip olacaktır” diye konuştu.

Dinçer, Türkiye’nin demokrasisinin, birçok sorunu ve eksiğiyle birlikte, insan hakları ve demokratik yapıyı garanti altına alan, uluslararası birçok sözleşmenin tarafı olarak yönünü çizdiğini belirtti.

-"ÖĞRENCİLER, İLGİ VE TERCİHLERİNE GÖRE SEÇİM YAPABİLECEK"-

Demokratik katılımı artıran unsurlardan birinin de eğitim düzeyinin yükselmesi olduğunu belirten Dinçer, “Daha demokratik ve daha özgür bir eğitim, öğrencilerin tercihlerine, yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine imkan sağlamalıdır. Zorunlu eğitim süresini 12 yıla yükseltmiş olmamızın bir nedeni de budur. Memnuniyetle ifade etmeliyim ki, çocuklarımızın kendilerini ifade etme becerilerini geliştirecek, potansiyellerini ortaya çıkaracak bir düzenleme gerçekleştirmiş olduk” dedi.

Bakan Dinçer, artık bu yapı içerisinde öğrencilerin spor, sanat, müzik, din eğitimi, okuma yazma becerileri ve kültürü, sosyal bilimler, fen bilimleri ve mesleki eğitim gibi çeşitli alanlarda ilgi ve tercihlerine göre seçim yapabileceklerini de ifade ederek şöyle devam etti:

“Bu önemli adım, bütün kalbimle inanıyorum ki toplumda barış, hoşgörü, sevgi, diyalog, empati, sorgulama, kamu politikalarını etkileme, eleştirel ve yaratıcı düşünme gibi yeterliliklerin de gelişmesine katkıda bulunacaktır.”

-“KAYNAKLARIN TAHSİSİNDE TEMEL ÖNCELİK EĞİTİM”-

Eğitimi, sadece demokratik kültürün gelişmesi için değil aynı zamanda da kalkınmanın ve hayat kalitesini geliştirmenin temel unsuru olarak gördüklerini vurgulayan Dinçer, “Bundan dolayı, eğitimin etkinliğini, erişilebilirliğini ve fırsat eşitliğini sağlamak üzere kamu kaynaklarının tahsisinde temel önceliği eğitime yapılacak yatırımlara veriyoruz” diye konuştu.

Projeyle, demokratik okul ortamında öğrencilerin kendilerini daha rahat ifade edebileceğini ve okul yönetim süreçlerinde daha fazla söz sahibi olabilme imkanına sahip olacaklarını ve böylece okulların öğrencilerin, hem kendini hem başkalarının haklarını savunma, farklılıklara ve haklara saygı duyma beceri ve sorumluluğunu kazandıracağını belirtti.

-“OKULLARIN BÜTÜN YAPISININ DEĞİŞTİRİLMESİ GEREK”-

Avrupa Eğitim Müdürlüğü Müdürü Sjur Bergan, demokratik vatandaşlık ve insan haklarının sadece bir ünite ve konu olarak düşünülmemesi gerektiğini, okulların bütün yapısının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu projenin Türkiye’nin reform sürecinin bir parçası olarak görüldüğünü söyledi.

-“PROJENİN AMACI TÜRKİYE’DE DEMOKRATİK TOPLUM OLUŞUMUNA KATKIDA BULUNMAK”-

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert ise, projenin amacının Türkiye’de demokratik toplum oluşumuna katkıda bulunmak olduğuna dikkat çekerek, projenin, Türkiye’deki müfredat reformu, öğretmenlerin eğitiminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği, sınıfın dışında da demokratik değerlerin yaşatılması gibi çeşitli noktalarla uyuştuğunu kaydetti.

(ANKA)

Haber Kaynağı : Haber7.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.