Yaşım 44 çocukluk günlerim geldi aklıma. Bir ağbim yağ kuyruğunda, diğeri tüp gaz, babam ekmek peşinde, annem eksik malzeme ile yemek yapma kabiliyetini geliştiriyor. Bense sokağa çıkma yasaklarının sık sık uygulandığı dönemlerde asker ağabeylerin çocukları umursamazlığı içindeyken kapalı görünümlü kepenk arası satış yapan bakkala giden küçük kız çocuğu. Bugün bu sözle ailemin anlattığı karne ile ekmek alınan günleri dinlediğimiz ufaklık hallerimiz geldi gözümün önüne. İyi tarafından bakarsak çocukluğumuza döndük,kötü tarafından bakarsak’’ekmek şimdi var,sağ ol’’…
Ülke düzeldiğinde sahneye çıkan kimseyi kahraman görmeyecek kadar akıllandık yahu! Hep söylerim bürokrat halkın dilinden anlamaz, damdan düşen gelsin yanımıza dedik ve dam da yatanı bugün sekiz seçimdir başta tutuyoruz. Siyaset peygamber mesleğidir,cesurların işidir.Politika korkakların!.Çatıcılar doksan yıldır politika yaptığı için iktidara hep baktılar ya da postaldan korkup kaçtılar;üç buçuk yılda erken seçime gidip bu milletin oyunu hüsrana uğrattılar.Başbakan siyaset yaptığı için halkın TSE onayı ile on iki yıldır yola devam etmekte korkusuzca!Siyaset halkın dilidir;yoklukta cesaretle yapılıp elini taşın altına koymak,boynunu vatan için kıldan ince tutmaktır.Ülke on iki yıldır ekmiş bunlar yine hasatı görünce ayrık otu misali tarlaya yayılmak istiyorlar!
Ağızlarında ki laf RTE’nın varlık içinde kampanyasını yürüttüğü..Haklıysanız halkı inandırın!Atatürk’ün mirası İş Bankası siz de, bağışa gerek yok ya da sizi destekleyen ağa babalarınızın biri el atsa bağışa gerek yok..Yoksa onlarda inanmadığından mı maddi destek vermiyorlar.Demirtaş’ta aynı cümleyi kurmuş.Sen de dağda can yakmak için gönderdiklerini kendine kullansan başbakandan daha iyi harcarsın.Ülkeyi karıştırmak için dış güçler yanınızda ya hep!Ne güzel insanlardır’’kendi olarak görünenler’’.Size bakıyoruz da siz yoksunuz sıfatınızın içinde!.Unutmayın ki yokluğun içindeyken bu ülkede başbakan oldu;hatırlatırız!
Yaşamın öznesi olmak varken neden nesneleri olalım. Kefenlenecek bedenlerimizde kişiliğimizle saygı görelim kıyafetlerimizle değil. Kendimize kör bakıp başkalarının hakkında önyargılı olmayalım.
Cumhur başkanlığı seçimine son bir ay kala Müslümanım, Aleviyim, Kürdüm, Yahudiyim,Hristiyanım ,Ataistim ama bu Vatan benim topraklarım diyen herkesin oylarını kendi kişisel doğruları için değil,büyüyen Türkiye’yi parçalamak isteyen salyalı dış güçlere ve ülke içindeki piyonlarına karşı kullanmalı,kullanmalıyız.
Muhalefet kullanmadı bari bizler hakkımızı iyi kullanalım. Oysa muhalefet demek bir ülkenin en büyük değeridir. Yanlışta fren sistemi, dıştan gelen tehditler karşısında yokuş kalkış desteği vs vs. yani iktidar kadar güçlüdür. İktidar yanlış yaptığında bir sonraki seçimde hükümetin en büyük korkusudur. Şimdi den kendilerine boşa çektikleri kürekleri usulca yere bırakıp suya atlamalarını tavsiye ediyorum on bir Ağustos da.
Avrupalıların Müslüman katliamları karşısında kınama mesajları ile timsah gözyaşları içinde baktıkları bu dönemde, bölücüleri ve lanetli İsrailli uyarır gibi yapıp alttan verdikleri şımarma gazı ile tepelerinde taşıdıklarını unutmayalım.Küresel savaşta en büyük amaç Türkiye’yi bu oyunun içine çekmek.Eğer bu süreçte dik durmayı beceremeyen birilerine ülkeyi teslim edersek bir daha kalkınamayız.Bir olmazsak tüm faklı değerlerimizle yok oluruz.içimizde ‘’Sisi’’ çok.!
Batının oyununa gelmeyerek doğunun karmaşasına çekilmeye çalışanlara inat akıllıca ilerleyerek yine yeniden işi ehline teslim etmek için 10 Ağustos’ta görüşmek üzere…
Tarafım belli RECEP TAYYİP ERDOĞAN….