Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Tekstil ve Deri Sektör Kurulu tarafından düzenlenen ''Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı'', Anemon Hotel'de yapıldı.
UTİB Başkanı Burkay, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Vietnam, Endonezya ve Türkiye'nin son 10 yıldır ekonomik anlamda çok ciddi performans sergilediğini belirterek ''Bu ülkelerin performansı önümüzdeki 10 yıla da yayılacaktır. Yüzde 30'un üzerinde ihracat artırıyorlar her sene'' dedi.
Dünya ticaretindeki büyüme oranının yüzde 22 iken tekstilde bu oranın yüzde 24-25'lerde olduğunu ifade eden hatırlatan Burkay, ''Tekstilin alternatifsiz olduğunu düşünüyorum. Giydiklerimizin, evlerde kullandıklarımızın alternatifi üretilmedi daha. Ar-Ge çalışmaları yapılıyor, bunlardan fonksiyonel ürünler ortaya çıkıyor. Sizi terletmeyeni, anti bakteriyeli, leke tutmayanı oluyor ama mutlaka tekstil oluyor. O açıdan ben tekstilin geleceğini çok parlak görüyorum'' diye konuştu.
Türkiye'nin tekstilde en büyük pazarının Rusya olduğunu, bu ülkede 1 milyar dolar ihracatı yakalayan ve geçen tek sektörün tekstil olduğunu dile getiren Burkay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İtalya'ya bakıyoruz, krizin en derin yaşandığı ülke. Biz İtalya'ya olan ihracatımızı yüzde 30 artırmışız. Almanya'ya ihracatımız artmış, Almanya'da pazar payını koruyan tek ülke biziz. Portekiz, İspanya hepsi pazar paylarını kaybetmişler Çin'e karşı, ama Türkiye pazar payını korumuş. 2011 yılında Türkiye ihracatı yüzde 18 arttı, tekstil ihracatı yüzde 22 arttı. AB'ye tekstil ihracatı yüzde 24 arttı. Avrupa krizde, tüketimde bir daralma var. Rekabet gücünü kaybeden ülkelerde üreticiler mutlaka ya üretimlerini azaltıyorlar ya da farklı bölgelere taşıyorlar. Avrupa'daki üreticiler ciddi kan kaybetti. Bu üreticilerin müşterileri de Çin, Pakistan, Hindistan'a gitmedi, Türkiye'ye geliyor hepsi. Bursa'da bunu çok iyi görüyoruz, özellikle perdelik, döşemelik grubunda. AB pazarından Güney Avrupa da dahil yeni müşteri alıyoruz.''
-Daha fazla kazanç sağlamanın yolu-
Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS) Başkanı İsa Dal ise gelecekte tekstilde daha fazla kazanç sağlamanın formülünün moda, tasarım, Ar-Ge, yenilikçilik olduğunu belirten Dal, ''Yıllar boyu bize bu işin formülünün markalaşma olduğu anlatılır. Bunu başaran birçok firma da vardır, ancak marka yaratmak, moda trendi oluşturabilmek ancak sağlam bir tasarımcı altyapısıyla olur. Ar-Ge ve yenilikçilik dilimizden düşürmememiz gereken kavramlar. Firmalarda Ar-Ge personeli çalıştırma zorunluluğu olmalı ve bunun devlet destekli olması ve ayrıca yıl içinde 1 proje yapma zorunluluğu konmalı'' diye konuştu.
MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Başkanı Feysel Ablak da tekstil ve hazır giyim sektörünün Türkiye GSYH'nin yaklaşık yüzde 10'unu sağladığını belirterek, ''Emek yoğun bu sektörde yaklaşık 2 buçuk milyon çalışanımız istihdam edilerek, ortalama olarak 20 milyar dolarlık ihracat yapılmakta, 10 milyar dolarlık iç pazar tüketim hacmi bulunmaktadır. Bu rakamlar, artış eğiliminde olup, 2010-2011 döneminde ihracatın, 24 milyar dolarlık bir ortalamaya ulaşılacağı öngörülmektedir'' dedi.
Tekstil sektöründe gelecek yıllarda daha da hızlı bir şekilde teknoloji yatırımlarına hız verilmek suretiyle rakip ülkelerle aradaki farkın kapatılabileceğini vurgulayan Ablak, ''Hazır giyimde hedeflenen menzile ulaşılmıştır. Çünkü artık birçok yabancı ülkede 'Made in Turkey' yazılı mallar özellikle talep edilmektedir. 2023 yılına kadar olan süreçte toplam tekstil ihracatımızı 100-200 milyar dolara çıkarmayı hedeflemekteyiz. Yol haritamızı da bu ölçüye göre şekillendirmeliyiz'' ifadelerini kullandı.
Haber Kaynağı : Haber7.com