Bizim ülkemizin ekonomisi ile ilgili olarak risk değerlendirmesi yapıldığında ister yurt içinden olsun ister yurt dışından olsun uzmanların ilk dikkat çektikleri nokta cari açık olmaktadır. Cari açığı en fazla besleyen unsurun da hiç şüphesiz dış açık, yani yüksek ithalat seviyesi olduğunu unutmamak gerekir.
Son 27 yıllık rakamlara baktığımızda görülen gelişme dikkat çekici bir gelişmedir. 1985 de 3.3 milyar dolarlık bir dış açığımız varken bugün 2011 sonu itibariyle dış açık rakamı 105.8 milyar dolarseviyesine ulaşmış bulunmaktadır. Bu önemle takip etmemiz gereken makro rakamlarımızdan bir tanesidir.
Dış ticarette riski azaltan bir gelişme de olmuştur. AB ülkelerine yapılan ihracatta azalma meydana gelmiştir. Yani ihracatımız yükselirken AB’ye yaptığımız ihracatın azalması risk bölgesinden farklı pazarlarda imkan oluşturabiliyoruz anlamına gelmiştir. Bu iyi bir durumdur.”
KOCA: “Yeni Teşvik Yasası açıklarımızı kapatmaya dönük etkin tedbirler içermelidir.”
“Yeni teşvik yasası mutlaka ve mutlaka bu eksiğimiz giderecek bir anlam ifade etmelidir. Ülkemizde ara mal üretimini destekleyecek, stratejik ürün ve sektörlere öncelikli yol açacak, enerji tasarrufuna veya yatırımlarına fırsat verecek sistem kurulmalı ve geliştirilmelidir. Sistem kuracak ve geliştirecek özel sektör kurumlarına, bu anlamda nitelikli teşvik verilmesi ön planda tutulmalıdır.
Kapsamlı bir ekonomi yönetim anlayışıyla ancak müzmin açıklarımızdan kurtulabilir ve ekonomik risklerimizi minimize edebiliriz. Aksi halde konjonktür, bizi yönetmeye ve şartlara göre olumsuz durumlara sevk etmeye devam edecektir.”
ASKON
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği