Sivil Haber

Hataylı turizmcinin yeni rotası Lübnan

EKONOMİ

Ortadoğu'nun Avrupa'ya açılan kapısı konumundaki Hatay'daki turizmciler, Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle yaşadıkları sıkıntıyı Lübnanlı turistleri çekerek aşmak istiyor.

Antakya Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hatay'ın, dünyanın en zengin koleksiyonlarından birine sahip Arkeoloji Müzesi, dünyadaki ilk mağara kilisesi ve Hz İsa'ya inananlara Hristiyan adının ilk verildiği yer olan St. Pierre Kilisesi ile Anadolu'nun ilk camisi Habib-i Neccar gibi tarihi zenginliklerinin yanı sıra denizi, yaylaları ve yemekleriyle de birbirinden farklı önemli turizm değerlerine sahip şansı bir il olduğunu söyledi.

Tüm bu tarihi, doğal ve kültürel zenginlik sayesinde kentin her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildiğine dikkati çeken Nacioğlu, özellikle Arap ve Ortadoğu ülkeleriyle karşılıklı vizelerin kalkmasının ardından Suriye başta olmak üzere Lübnan, Ürdün ve Suudi Arabistanlı turistlerin Hatay'ı tercih ettiğini belirtti.

Suriye'den karayoluyla Türkiye'ye geçiş yapan ve kentte birkaç gün konakladıktan sonra Adana, Mersin, Antalya, Nevşehir ve İstanbul gibi illere giden turistlerin, dönüş yolunda da tekrar Hatay'a uğradığını vurgulayan Nacioğlu, sınır komşusu Suriye'de geçen yıl başlayan ve halen devam eden iç karışıklığın, Ortadoğu ve Arap ülkelerinden gelen turist sayısında önemli ölçüde düşüş yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.

Nacioğlu, birkaç yıl öncesine kadar yabancıların, hafta sonu tatillerinde dahi Hatay'da alışveriş yaptığını anımsatarak, ''Suriyeli, Lübnanlı ve Ürdünlü turistler bir gün bile olsa buraya gelerek eğlence merkezlerinde vakit geçirip, tarihi ve doğal güzellikleri görmeden gitmiyordu'' dedi.

Suriye'deki olayların, özellikle Hataylı turizmcileri zor durumda bıraktığını ve kent ekonomisini olumsuz etkilediğini anlatan Nacioğlu, şöyle konuştu:

''İki sınır kapısıyla önemli bir konumda bulunan, çok sayıda turizm alternatifini bünyesinde barındıran kentimiz, Suriye'deki olaylardan olumsuz etkilendi. Esnaf başta olmak üzere turizm sektöründe faaliyet gösteren otel ve restoranlarımızda da işler eskisi gibi değil. 2010 yılındaki resmi verilere göre, ilimize Suriye'den 470 bin, Lübnan'dan 43 bin, Ürdün'den 21 bin, Suudi Arabistan'dan da 15 bin dolayında turist gelmişken, Suriye'de iç karışıklığın ortaya çıkmasıyla geçen yıl bu sayı yüzde 90 seviyesinde düşüş gösterdi. Çünkü buraya karayoluyla Arap ve Ortadoğu ülkelerinden gelen turistler Suriye'den geçmek zorunda. Ama oradaki karışıklıktan tedirgin olan turistler, ilimizi tercih etmez oldu. Tabii bu da biz turizmcileri ve kent ekonomisini olumsuz etkiledi.''

Nacioğlu, gerek turizm sektörünü gerekse kent ekonomisini canlandırmak amacıyla yeni arayışlar içine girdiklerinin altını çizerek, başta Lübnanlılar olmak üzere Ürdün ve Suudi Arabistanlı turistleri Hatay'a getirmek amacıyla havayolu şirketleriyle görüştüklerini ve Beyrut-Hatay uçak seferlerinin başlatılması için çeşitli girişimlerde bulunduklarını dile getirdi.

Yaz aylarında deniz yoluyla Mersin'e giden Lübnanlıları, havayolu ile kente çektikleri takdirde kentte ve turizm sektöründe önemli derecede hareketlilik yaşanacağını bildiren Nacioğlu, ''Böylelikle geçen yılki ekonomik açığı Lübnanlılarla kapatabiliriz. Çünkü Lübnanlılar, Suriyelilerden farklı olarak gezmeyi, alışveriş yapmayı, para harcamayı seven insanlar. Bu nedenle Beyrut ile Hatay arasında havayolu hattının açılması bizim için çok önemli'' diye konuştu.

Nacioğlu, önceki yıllarda sömestr tatilinde kente gelen yerli turistin, Suriye'nin Şam, Lapseki, Halep gibi kentlerini de ziyaret ettiğini ve bu kapsamda Hatay'dan Suriye'ye tur düzenlediklerini hatırlatarak, Suriye'deki olayların, hem Hatay'a, hem de turlara olan ilgiyi de azalttığını sözlerine ekledi.

Haber Kaynağı : Haber7.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.