Bakan Yıldırım, yaptığı açıklamada, telefon ve internet hizmetlerinin insanlar için vazgeçilmez bir hal aldığını, günümüzde bankalardaki işlemler, faturaları ödemek ve diğer birçok resmi işlerin internet üzerinden veya telefon aracılığıyla yapıldığını belirtti.
Yıldırım, ''Madem böyle bir ihtiyaç var, madem şehirlerde yaşayan insanlarımız teknolojinin bu nimetlerinden faydalanabiliyorlar, köylerimizde, yaylalarımızda yaşayan insanlarımız neden bu imkanlardan faydalanmasın'' diyerek yola çıktıklarını ve hızla çalışmaları başlattıklarını söyledi.
Bilgiye erişim ve iletişimin herkesin en doğal hakkı olduğuna dikkati çeken Yıldırım, ''Önümüze bilgi toplumu olma hedefini koyduk, bunun gereklerini yerine getirmek zorundayız.
Bir tek insanımız bile yaşıyor olsa oraya erişimi ve ulaşımı sağlamak bizim en temel görevimiz. Bu nedenle de bilgi toplumunun olmazsa olmaz unsuru bilgi ve iletişim altyapısını oluşturuyoruz'' dedi.
''Ulaşamadığınız ve erişemediğiniz yer sizin değildir''
Herkesin şehirlerde yaşamak zorunda olmadığını, köylerde tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar bulunduğunu ancak ''onlar köylerde, mezralarda, yaylalarda yaşıyor'' diye onları ihmal etmek, erişim ve ulaşım imkanlarından mahrum bırakmak gibi bir lükslerinin olmadığını anlatan Yıldırım, tek bir insanın yaşadığı yerlere bile; sabit, mobil iletişimi, internet bağlantısını götürdüklerini ifade etti.
Bakan Yıldırım, kapsama alanı dışında köy kalmayacağını belirterek, ''Türkiye'de insanın yaşadığı her yerde telefon çekecek, internete bağlanılabilecek'' dedi.
Yıldırım, vatandaşların köyünden, yaşadığı yerden, şehre gitmeden internetten veya telefonla uçak bileti rezervasyonunu yapabileceğini, bilet satın alabileceğini, böylece zaman kaybetmeden, işlerini aksatmadan, teknolojinin imkanlarından faydalanabileceğini kaydetti.
''Sabit ve mobil altyapının oluşturulması için yasal düzenlemeler tamamlandı''
Bilgi ve iletişim altyapısının hem sabit hem de mobil altyapıyı içerdiğini vurgulayan Yıldırım, bu kapsamda sabit ve mobil altyapının ülkenin her köşesine yaygınlaşması için çalıştıklarını söyledi.
Bu konudaki çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Yıldırım, ''Bu işin esasen 2 boyutu var. Birincisi politika ve düzenleme (regülasyon), diğeri ise altyapı yatırımı.
Bu tür altyapıların yaygınlaşması için öncelikle teknolojiye ve dünyadaki regülasyon faaliyetlerine uygun politika ve stratejiler oluşturduk ve bu politikaya uygun olmak üzere düzenleyici kurumumuz olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından gerekli düzenlemeler yapıldı.
Bakanlık olarak Evrensel Hizmet kapsamında da iletişim altyapısı kurulumuna önem verdik'' diye konuştu.
Tek baz istasyonundan ortak kapsama
Türkiye'de GSM altyapısı olmayan yerleşim yerlerinin GSM kapsama alanına girmesine önem verdiklerini belirten Yıldırım, hizmetin bu yerlere de götürülmesi amacıyla, bakanlık olarak; BTK ve GSM işletmecileri ile birlikte yoğun bir çalışma içerisine girdiklerini anlattı.
Yıldırım, bu çalışmalarda; GSM kapsaması olmayan yerleri, nüfusu 500'den daha fazla olan ve az olan yerler olarak iki ayrı bölümde ele aldıklarını söyledi.
Yıldırım, nüfusu 500'den fazla olan yerlerin kapsamasının, BTK ve GSM işletmecilerinin özverili çalışmaları sonucunda; GSM işletmecilerince kapsama alanına girmesinin sağlandığını ve gerekli yatırımların bu şirketlerce yapıldığını belirtti.
Bakan Yıldırım, nüfusu 500'den az olan yerleşim yerlerine ilişkin çalışmaların ise bakanlık idaresindeki Evrensel Hizmet çerçevesinde yapılmasına karar verdiklerini kaydetti.
Bu yerleşim yerlerinin büyük bir bölümünün coğrafi konumları ve mevcut altyapıya olan uzaklıkları nedeniyle GSM hizmetinin götürülmesinin yüksek yatırım ve işletim maliyeti gerektirdiğini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
''Öncelikle; nüfusu 1 ile 500 arasında olan 2 bin 128 yerleşim yerinde GSM kapsama alanının olmadığı bakanlığımız ve GSM işletmecileriyle yapılan ortak çalışma sonunda tespit edildi.
Bakanlar Kurulu kararıyla bu yerleşim yerlerinde GSM iletişim altyapısının kurulması Evrensel Hizmet Kanunu kapsamına alındı. Daha sonra; bakanlığımızdaki uzmanlardan kurulan bir komisyon tarafından teknik şartname hazırlandı.
Mevcut yerleşim yerlerinin, haksız rekabete sebep olmayacak şekilde; nüfus ve coğrafi kriterler de göz önüne alınarak mevcut GSM işletmecileri tarafından kapsanacak şekilde paylaştırılması kararlaştırıldı.
Sadece bu yerleşim yerlerinde uygulanmak üzere Evrensel Hizmet Dolaşımı (EHD) yöntemiyle GSM hizmetinin sunulması karara bağlandı. Böylece; bu yerleşim yerlerindeki vatandaşlarımız aynı baz istasyonundan hizmet alarak istediği GSM işletmecisine abone olabilecekler.
Yani bu yerleşim yerlerinde her üç GSM işletmecisinin de kapsaması sağlanmış olacak. Bu kapsamda bakanlığımız ile üç GSM işletmecisi arasında sözleşmeler imzalandı. Sözleşmenin süresi de işe başlama tarihinden itibaren 3 yıl olarak belirlendi.''
''Köyler kablosuz sistem ile internet kullanacak''
Bu projeyle, sabit telefonu olmayan tüm yerleşim yerlerinin (yaklaşık 2 bin 500 köy ve mezranın) iletişim altyapı sorununun, kablosuz geniş bant teknolojisiyle çözüme kavuşturulacağını belirten Yıldırım, bu altyapı kurulmadan önce, geçici olarak bu köylere en az bir telefon kurulması amacıyla uydu telefonları tahsis edildiğini kaydetti.
Daha sonra da söz konusu bu yerlerin altyapı sorunlarını daha kalıcı olarak çözüme kavuşturabilmek amacıyla kablosuz geniş bant erişim teknolojileri üzerinde çalışıldığını anlatan Yıldırım, projede amaçlarının, bu köylere sadece telefon hizmeti değil, aynı zamanda çağın teknolojisine uygun geniş bant internet hizmeti de sunmak olduğunu söyledi.
Projede, Türk Telekom'la birlikte çalıştıklarını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
''Bu amaçla Türk Telekom geçici Evrensel Hizmet yükümlüsü olarak belirlendi ve bakanlığımızla Türk Telekom arasında sözleşme imzalandı. Kurulan sistem ve altyapıların mülkiyeti bakanlığımıza aittir. 600 civarında lokasyonda kurulum çalışmaları tamamlandı.
WiMax olarak adlandırılan mobil geniş bant kablosuz teknoloji kullanılıyor. Buradaki frekans bandı, bakanlığımızın bu altyapıyı yaygınlaştırmak için kendisine tahsis edilen frekans bandı olup, mevcut işletmecilerin frekansları ya da gelecekte tahsis edilecek olan frekans bantlarıyla herhangi bir çakışması olmuyor.''
''Sayısal uçurumu yok edeceğiz''
Teknolojide yaşanan hızlı gelişime dikkati çekerek, bu durumun bilgi yoksulu ve zengini şeklinde iki farklı insan grubu oluşturması riskine karşı dikkatli olunması uyarısında da bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Sayısal uçurumu yok etmek gibi bir misyonu da üstlendiğimizden, bilgi ve iletişim altyapısı olmayan yerleşim yerlerine kablolu veya kablosuz teknolojilerle hizmet götürülmesine yönelik projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Herkesin bilgiye erişimini kolaylaştıracağız.
Eskiden ülkenin gelişmişlik düzeyi, ülkedeki mevcut ulaşım yollarıyla, okur-yazarlık oranıyla ölçülüyordu. Şimdi ise ulaşımda sahip olduğunuz yolun kalitesiyle ve bilgisayar okur-yazarlık oranıyla ölçülüyor.
Bir yandan ülkemizi bölünmüş yollarla bir baştan bir başa donatırken, öte yandan bilgi yolları, hatta bilgi otobanları oluşturarak en ücra yerlerdeki köylerimizi de kapsama alanına alacağız, erişimini sağlayacağız.''
Haber Kaynağı : Haber7.com