Sivil Haber

Turhan :Sermaye piyasalarının önü çok açık

EKONOMİ

2000'li yılların Türkiye'de bankacılığın büyük bir başarı hikayesi yazdığı yıllar olduğunu söyleyen İMKB Başkanı Turhan sıranın sermaye piyasalarında olduğunu söyledi.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, geçtiğimiz dönemde İMKB aracılığıyla halka arz sayesinde şirketlere 52 milyar dolar sermaye, yatırımcılara da 50,5 milyar dolar temettü geliri sağlandığını belirterek, ''Ne kadar daha gidecek yolumuz var? Çok gidecek yolumuz var'' dedi.

Turhan, Globalcv tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen ''Yükselen Türkiye, Yükselen İnsan Kaynakları'' konulu zirvede yaptığı konuşmada, dünya ve Türkiye ekonomisinde beklentiler ile halka arzın önemini anlattı.

İMKB olarak iş dünyasına en önemli önerilerinin sermaye piyasalarıyla tanışmaları yönünde olduğunu ifade eden Turhan, sermaye piyasalarının, iş dünyasının uygun finansman sağlayacağı en önemli yer olduğunu söyledi.

Sermaye piyasalarının sahipliği tabana yayacak, aslında hem bölüşüm, hem üretim sorunlarını aynı anda çözme potansiyelini de içinde barındıran bir model olduğunun altını çizen Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Dolayısıyla sermaye piyasaları hem ekonomiye, hem sosyal hayata katkısı olan bir iş modeli. Bu zamana kadar yüksek enflasyon, yüksek reel faizler ve ekonomideki istikrarsızlık sebebiyle sermaye piyasalarımız gelişememişti. Ama önümüzdeki dönem sermaye piyasalarımızın önü çok açık.

2000'li yıllar Türkiye'de bankacılık sektörünün büyük bir başarı hikayesi yazdığı yıllar oldu. Bankacılık sektörü bugün öyle bir noktaya geldi ki Türkiye'de iştiraki olan yabancı bankalar açısından bakıldığında, bir kısmı için hiç olmazsa, Türkiye'deki iştiraklerinin tek başına değeri grubun toplam değerinden daha fazla. Bu, büyük bir başarı.

Bankacılık aktiflerimizin, milli gelire oranı yüzde 50'lerdeydi. Bu oran, bugün yüzde 100'e geldi. Bundan sonra sıra sermaye piyasalarında... Sermaye piyasaları da aynı başarıyı önümüzdeki dönemde göstermeye aday.''

''Kritik kavram halka açılma''

İbrahim Turhan, bunun için kritik kavramın halka açılma olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

''Ne sağlar halka açıklık? Herşeyden önce size finansman sağlar. Bu, öyle bir finansmandır ki bankacılık finansmanından farklıdır. Bankalar finansman sağlarken, kendi iş modelleri gereği çok haklı olarak teminat isterler.

Çünkü kullandıkları para başkasının emanetidir. Ya da ekonomiyle ilgili ciddi bir sıkıntı olduğunda, o paraları geri talep edebilirler, ya da yeniden vermekte daha sınırlı davranabilirler. Halbuki sermaye piyasalarında halka açılma suretiyle temin ettiğiniz para, sizin kendi paranızdır.

O artık şirketin kendi öz malıdır, kendi öz kaynağıdır. Dolayısıyla anaparayı geri ödeme, teminat gösterme gibi bir durum söz konusu değil. Sadece sağladığınız karın bereketini paylaşma var ki işte bu, işin belki de işin en güzel yönlerinden bir tanesi...

Likidite sağlar. Çünkü şirketinizin hisselerini alıp satabileceğiniz, menkul kıymetlerinizin sürekli ticaretini yapabileceğiniz bir pazarınız var.''

''İMKB, küresel bir yatırım ortamı''

Halka açılmanın şirketlere aynı zamanda tanıtım sağlayacağını vurgulayan Turhan, ''İMKB listesinde yer alan bir kuruluşu dünyanın bütün yatırımcıları görüyor. Çünkü İMKB, küresel bir yatırım ortamı'' dedi.

Turhan, kurumsallaşmayı da beraberinde getiren halka açılma sayesinde halka açılmak için yapılması gerekenlerin şirketi kurumsallaştırdığını, kredibiliteyi artırdığını, küreselleşmeye imkan sağladığını söyledi.

İMKB Başkanı Turhan, ''Geçtiğimiz dönemde İMKB aracılığıyla halka arz sayesinde şirketlerimize 52 milyar dolar sermaye sağlamışız. Yatırımcılarımıza da 50,5 milyar dolar temettü geliri sağlamışız. Ne kadar daha gidecek yolumuz var? Çok gidecek yolumuz var'' diye konuştu.

İMKB'de hisseleri işlem gören şirketlere bakıldığında, en büyük 500 şirketin sadece 86'sının, en büyük bin şirketin ise sadece 127'sinin sermaye piyasalarıyla henüz tanıştığına işaret eden Turhan, söz konusu durumun burada yaratılacak potansiyeli gösterdiğini vurguladı.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, kurumsal yönetim endeksinin önemine işaret ederek, ''Artık sizin şirketinizin, hatta tedarikçilerinizin sadece finansal tablolar açısından güçlü ve sağlıklı olmaları değil, aynı zamanda kurumsal yönetim ilkelerine uyum göstermeleri, çevreye karşı duyarlılık göstermeleri, sosyal sorumluluk projelerinde yer almaları önemli bir unsur'' dedi.

Turhan, Globalcv tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen ''Yükselen Türkiye, Yükselen İnsan Kaynakları'' konulu zirvede yaptığı konuşmada, Avrupa Merkez Bankası eski Başkanı Vean-Claude Trichet'in ''2012 yılında dünya ekonomisi nasıl olacak diye soruyorsanız, tek kelimeyle cevap vermek gerekirse iyi, iki kelimeyle cevap vermek gerekirse iyi değil'' şeklindeki sözlerini hatırlatan Turhan, iş dünyasının iki kelimelik ifadeyi tek kelimeye dönüştürmesini mümkün kılan unsurun insan kaynakları zenginliği olduğunu vurguladı.

Son krizle birlikte modern dünya tarihinde bir ilkin yaşandığını, gelişmekte olan ülkelerin ve yükselen piyasa ekonomilerinin dünyadaki toplam üretime yaptığı katkının gelişmiş ekonomilerin katkısını geçtiğini belirten Turhan, şöyle devam etti:

''Bu, önümüzdeki dönemi planlarken bize yol göstermesi gereken unsurlardan biri. Dün, dünyanın 61 ülkesinde faaliyet gösteren bir yatırımcı kuruluşla toplantı yaptık. Bütün konuştuğumuz şey, 'nasıl olur da Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Ortadoğu bölgelerindeki faaliyetlerini artırabilirler? Biz İMKB olarak, bu anlamda nasıl bir işbirliği geliştirebiliriz.'

Neden bu kuruluş bunu düşünüyor? Çünkü şunun farkındalar ki Batı'da, gelişmiş ekonomilerde uzun süre büyüme olması çok mümkün değil. Büyüme olsa bile, bu büyüme uzun süre düşük seyredecek. Halbuki dünyanın geri kalanında büyük bir dinamizm, gelişen ekonomiler var. Para kazanmak isteyenlerin yönelmesi, bakması gereken yer burası.''

''Yeni dönemin diğer unsuru yükselen risk''

Yeni dönemin bir diğer unsurunun yükselen risk olduğuna dikkati çeken Turhan, uzun süre yatay seyreden toplam riskin dünyada giderek arttığını, risk arttığında işletmelerin kendilerine mukayeseli üstünlük sağlayacak birtakım modeller geliştirmeleri gerektiğini söyledi.

Dünya ekonomisinin değişen bileşimi ve risk algısı bir araya geldiğinde farklı bir tablo ortaya çıktığının altını çizen Turhan, gelişmekte olan ülkelerin hem daha dinamik, oluşan risklere karşı daha anlamlı imkan sunduklarını, hem de dünya ekonomisine daha fazla katkı sağladıklarını ifade etti.

İMKB Başkanı İbrahim Turhan, Türkiye ekonomisinin, son krizde ortaya koyduğu performansla sermaye piyasası araçlarının getirisi anlamında da büyük bir avantaj sağladığını vurguladı.

Kurumsal yönetim endeksinin öneminin de altını çizen Turhan, şunları kaydetti:

''Artık işletmelerinize yatırım yapacak olanlar, sadece finansal göstergelerinize bakmayacaklardır. Belki finansal göstergeler kısa dönemde şirketin karlılığıyla ilgili bir fikir veriyor ama, yatırımcıların kendi itibarlarını koruyabilmeleri için başka şeyler de gerekiyor.

Artık sizin şirketinizin, hatta tedarikçilerinizin sadece finansal tablolar açısından güçlü ve sağlıklı olmaları değil, aynı zamanda kurumsal yönetim ilkelerine uyum göstermeleri, çevreye karşı duyarlılık göstermeleri, sosyal sorumluluk projelerinde yer almaları önemli bir unsur.

Bunlar, bir firmanın itibarını, dolayısıyla yatırımcının faydasını sağlayan hususlar... İşte bunlara ulaşabilmenin yolu da halka açıklık ve halka açıklık çerçevesinde kurumsal yönetim endeksi ve buna benzer geliştirilecek endekslerdir.''

''Demografik yapı önemli fırsat penceresi''

Geçen yıl itibarıyla açıklanan büyüme rakamlarından sonra Türkiye ekonomisinin 2010 ve 2011 yıllarında ortalama yüzde 8,8 yıllık büyüme hızıyla Çin'in arkasından en hızlı büyüyen ekonomi pozisyonuna geldiğine değinen Turhan, ülkenin bütün başarı öyküsünün önemli bir bileşeninin insan kaynağı yapısı olduğunu vurguladı.

Turhan, ''Demografik dağılıma baktığımız zaman Türkiye'nin önümüzdeki 20-30 yılda da bu başarı öyküsünü devam ettirmesini mümkün kılacak fırsat penceresinin ne olduğunu rahatlıkla görüyoruz'' dedi.

Şu anda 0-14 yaş arası gençlerin hala ülke nüfusunun önemli kısmını oluşturduğunu, Türkiye'nin nüfusunun yarısının 30 yaşın altında olduğunu anlatan Turhan, bunun çok önemli bir fırsat penceresi sunduğunu söyledi.

Türkiye'nin işsizliğin azaldığı ender ülkelerden biri olduğuna da değinen Turhan, ''İstihdamın dağılımına baktığımızda hizmetler sektörü, neredeyse istihdamın yarısının gerçekleştiği bir yer. Bu bir bakımdan iyi. Ama öte yandan da cari açık gibi birtakım problemlerimizin çözümüne çok fazla katkı sağlamıyor. Demek ki önümüzdeki dönem yapılması gereken şey, iş dünyasına bu mesaj, hizmetler sektörünün Türkiye'ye döviz kazandıracak rekabetçi bir sektör haline getirilmesidir'' şeklinde konuştu.

Haber Kaynağı : Haber7.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.