Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Çeşitlenmiş ekonomisiyle ve son 30 yılda yaşadığı dönüşümle Türkiye'nin bölge ülkelerine aktaracağı önemli deneyimler olduğunu düşünüyorum. Yani Türkiye, bölgemiz için sadece bir transit ülkesi değil, aynı zamanda bölgenin dönüştürücü gücüdür'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, 3. Karadeniz Enerji ve Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada, Dünya Bankası'na göre önümüzdeki 10 yıl içinde Avrasya coğrafyası için, sadece enerji sektöründe 3,3 trilyon dolarlık yatırım ihtiyacı olduğunu, özel sektörün bu yatırımları gerçekleştirecek gücü bulunduğunu ancak dünya ekonomisinde artan belirsizlik ve kafa karışıklığının yatırımları hayata geçirmeyi engellediğini anlattı.
Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Bugün Avrupa liderleri başta olmak üzere küresel liderlerden beklentimiz, kararların yerinde ve zamanında alınmasıdır'' dedi.
Yunanistan'ın kredi notunun ilk defa Aralık 2009'da düşürüldüğünü, gün geçtikçe durumun daha da karmaşık bir hal aldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de de 2001'de benzeri bir kriz yaşandığını ancak hızlı karar alınabildiğini anımsattı.
O gün reformları kararlılıkla uygulayan Türkiye'nin, bugün yükselen bir küresel aktör haline geldiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
'' G-20 üyesi olan Türkiye, dünyanın 16., Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisidir. Türkiye, İtalya ve Çin arasındaki coğrafyada, en güçlü serbest piyasa ekonomisine ve özel sektöre sahiptir. Bu süreçte, özel sektör yatırımları, ekonomik gelişmenin itici gücü olmuştur.
Türkiye, son ekonomik krizde de son derece etkileyici bir performans sergilemiştir. Ekonomi hızla soğumuş, hızlı bir şekilde yeniden toparlanmıştır. Türkiye, 2011'in ilk yarısında yüzde 10'un üzerinde büyüyerek rekor kırmıştır. Bu kriz kurumsal yapımız için bir stres testi mahiyeti taşımıştır.
Hazinemiz ve Merkez Bankamız başta olmak üzere tüm devlet kurumlarımız, bankalarımız ve şirketlerimiz bu testten başarı ile geçmişlerdir. Türk özel sektörü bu kriz ile ne kadar çevik ve şartlara uyum sağlayabilen bir yapıda olduğunu kanıtlamıştır.''
Gelinen noktada iktisadi ve politik belirsizliğin bir süre daha devam edeceğinin anlaşıldığını söyleyen Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Yeni bir düzen kurulacağı ve güç dengesinin yeniden oluşacağı kesindir'' dedi.
Bu ortamda Avrasya coğrafyasının birlikte hareket etmesinin, ortak gelecek için çok önemli olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, burada iki önemli başarı unsuru bulunduğunu, bunlardan ilkinin, tüm ülkelerin yeni dönemin gerektirdiği dönüşüme açık olması, ikincisinin ise bağlantıların güçlendirilmesi olduğunu anlattı.
Bu bölgede tüm ülkelerin piyasa ekonomisine dayalı, üretim yapılarını çeşitlendirmiş ülkeler haline gelmeleri gerektiğinin de altını çizen Hisarcıklıoğlu, ''Çünkü üretim deseni çeşitlendikçe kurallara dayalı bir piyasa ekonomisi oluşacaktır. Birlikte iş yapmak daha da kolaylaşacaktır'' dedi.
Son dönemde petrol ve doğalgazın, halkları zengin etmediğinin görüldüğünü dile getiren Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Refahı topluma yaymıyor, istikrarı sürdürülebilir kılmıyor. Bunun için en zengininden en fakirine tüm ekonomiler için bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu enerji yollarının güvenliği açısından da son derece önemli. Yeni döneme ancak bu şekilde hazır hale gelebiliriz.
Bölgemizin yıldızını ancak bu şekilde parlatabiliriz. Türkiye'nin bu açıdan son derece önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Çeşitlenmiş ekonomisiyle ve son 30 yılda yaşadığı dönüşümle Türkiye'nin bölge ülkelerine aktaracağı önemli deneyimler olduğunu düşünüyorum. Yani Türkiye, bölgemiz için sadece bir transit ülkesi değil, aynı zamanda bölgenin dönüştürücü gücüdür.''
''İpek yolu nostalji değil ekonomideki değişimin zorunluluğudur''
Ekonomileri çeşitlendirmenin yanı sıra bağlantıları güçlendirmenin önemine de işaret eden Rifat Hisarcıklıoğlu, bunun için de taşımacılık koridorlarının etkinleştirmesi ve ürünlerin fiziki dolaşımının kolaylaştırılması gerekliliğini anlattı.
Türkiye'nin yükselen Asya ile Avrupa arasındaki konumunu güçlendirmek için tarihi İpek Yolunun yeniden canlandırılmasını önemine değinen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''İpek Yolu, Çin'den Akdeniz'e, Hint Okyanusu'na ve Avrupa'ya kadar uzanan coğrafyanın ekonomik atardamarıdır. Sınırlarımızdan geçen her bir konteyner bizi birbirimize daha fazla bağlayacaktır. Konteyner geçmeyen yola, boru hattı yapmanın doğru olmadığını görmemiz lazım.
Ekonomik entegrasyonu tabana yaymadan istikrara kavuşamayacağımızı görmemiz lazım. İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması bir nostalji değil, küresel ekonomideki değişimin zorunluluğudur. Bu kapsamda, bölgemizin kara ve demir yollarının cazip hale gelmesi için gümrük geçişlerinin standart ve öngörülebilir hale getirilmesi özel önem arz etmektedir.''
Gümrük kapıları modernizasyonu konusunda, TOBB olarak önemli deneyimler edindiklerini anlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Ticaretin önündeki engelleri kaldırmak ve modern gümrük geçişlerini sağlamak için bu deneyimlerimizi tüm bölge ülkeleri ile paylaşmaya hazırız'' dedi.
Haber Kaynağı : Haber7.com