Muhammed Taşçılar'ın haberi
Merkezi Ankara’da bulunan ve Dünya’nın dört bir yanında, alış-veriş merkezi, arıtma tesisi, içme suyu depoları, ticari projelendirme ve inşaatlar yükselten Urfalı HESA iş dünyasının Nobel’ini alacak.
İŞ DÜNYASI’NIN EN PRESTİJLİ ÖDÜLÜŞanlıurfalı Necdet Sakar tarafından kurulan ve 2003 yılından bu yana Afganistan’da Alman askeri birliklerine tesis inşa eden HESA İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi 30 Nisan’da Frankfurt’ta düzenlenecek törenle iş dünyasının altın küre ödülü sayılan, “Uluslararası Kalite Ödülü” alacak.
SEKTÖRÜN ÖRNEK ALINAN FİRMASI
Business Initiative Directions (BID) tarafından Paris, Londra, Madrid, Cenevre, Frankfurt ve New York’ta yapılan toplantılarda, 116 ülkeden şirket liderlerinin bir araya gelerek sundukları önerilerin sonucunda, ‘IAE’ için aday gösterilen HESA Şirketi, kalite, liderlik, yaratıcılık ve teknolojiye verdiği önem ile faaliyet gösterdiği sektörlerde rol model olma özelliklerinden dolayı ödül almaya hak kazandı.
ALDIĞI TÜM İŞLERİ ZAMANINDA BİTİRDİ
Şirket, Alman Hükümeti’ne ait Afganistan’ın Kundus ve Taluqan kentlerinde yaptırdığı 13.3 milyon Euro’luk dev askeri ve sosyal tesisleri 2009’da inşasına başladıktan sonra 1 yıl gibi kısa bir sürede tamamladı. Bunun yanı sıra yine Alman Ordusu için 5 milyon Euro’luk 1000 kişi kapasiteli askeri barınak zamanında teslim edildi. Ayrıca kalfa, demirci, elektrikçi, mekanisyen, elektronikçi gibi onlarca alanda Afgan gençlerine eğitim verilerek iş yaşamına ve ekonomiye geri dönüş sağlandı.
SAVAŞIN ORTASINDA AZİMLE ÇALIŞMA BAŞARI GETİRDİ
Necdet Sakar, Afganistan’da geçen 7 yılı aşkın süre boyunca yüzlerce TIR’ın lastiği bile patlamadan yerine sapa sağlam ulaştığını söyledi. Afganistan’da bulunan inşaat ofisini bir nevi sığınak olarak yaptırdıklarını aktaran Necdet Sakar, “Bu süre zarfında bir kişinin bile burnu kanamadı” dedi.
“AFGANLARIN KÜLTÜRÜNE SAYGI DUYULDU”
Yaptırdıkları askeri tesislerde aynı anda 3 bin Alman askerinin yemek yiyebildiğini belirten Sakar, “Bizler bütün bu çalışmaları Afgan halkının sevgisini kazanarak yapmayı başardık. Bizlere silah doğrultanları bile zamanla eğiterek hem kendisine hem de toplumuna yaralı hale getirdik. İlk başlarda giymeleri için verdiğimiz pantolonları ve gömlekleri giymekte sıkıntı çeken Afganlar daha sonra onların kültürüne yakın iş elbiselerini severek giymeye başladı. Tabi bu da bizim onarla karşı olan iyi niyetimizi açığa çıkardı. Karşılıklı şüpheler zamanla sevgi ve dostluğa dönüştü” dedi.
Yıllar içerisinde çok sayıda başarı kazandıklarını belirten 49 yaşındaki iş adamı Necdet Sakar, Şanlıurfa’yı bir an için bile olsa unutmadığını söylüyor.
Yaşadıklarını ve memleket özlemini şiirlere akıtan Necdet Sakar şu dizelerle sözlerine son veriyor;
DÖRT KİTAP ÜZERİNE YEMİN EDEREK
Bir çocuk büyüyor
Dört kitap üzerine yemin ederek
Dibe dip göze göz diyerek
Sokak kavgalarında
Kan davalarında
Bir çocuk büyüyor
Nemrutun gazap ateşinde
Halil u Rahman kutsallığında
Eyüb’un sabrında
Bir çocuk buyuyor
Yüreği Karacadağ misali
Binboğa’ya
Adıyaman dağlarına
Harran Ovası’na savrulurcasına
Bir çocuk büyüyor
Binlerce yüzyılın sevgisiyle,acısıyla
Kavrularak ışıklarında güneşin
Kuzey rüzgarlarının esintisinde
Bir çocuk büyüyor
Geçmişin silinmez izlerinden
Sonsuz geleceği
Mutlu binyılları selamlayarak
Bir çocuk büyüyor
Fırat’ın Dicle’yle kucaklaştığı
Okyanuslarda sonsuzlaştığı
diyarlarda
Bir çocuk büyüyor
Hasretle
Özlemle
Ümitle
Sevgiyle
Kucaklaşarak
Günümüz
Dünyasıyla
Bir çocuk büyüyor
Benliğinde hissederek
Nemrut’u
Halil ü Rahmanı, Eyüb’u
Karacadağ’ı
Harran’î….
Haber Kaynağı : Haber7.com