Tarihe "Post modern darbe" olarak geçen 28 Şubat sürecinde Ankara'nın Sincan İlçesi’nden yürütülen tanklar, hafızalardaki yerini koruyor. Sincan’ın RP'li Belediye Başkanı Bekir Yıldız tarafından düzenlenen Kudüs Gecesi’nden beş gün sonra gerçekleşen bu olay, 28 Şubat iddianamesinde, "darbe suçunun" en önemli eylemleri arasında sayıldı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davasında, Sincan'dan tankların yürütülmesi emrini veren komutanların da aralarında yer aldığı tüm sanıklar üç ay içinde tahliye edildi. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Hikmet Köksal, KKK Kurmay Başkanı Doğu Aktulga, dönemin Eğitim ve Doktrin (EDOK) Komutanı İzzettin İyigün ve tankların yürüdüğü dönemde Ankara Zırhlı Birlikler Tümeni'nin Komutanı olan Erdal Ceylanoğlu, yaptıkları savunmalarda "tankların planlı tatbikat çerçevesinde yürütüldüğünü" ileri sürdüler. Ancak Genelkurmay Başkanlığı kanalıyla mahkemeye ulaşan, 17 yıl öncesinin emir ve uygulama tutanakları, dönemin komutanlarının bu tezlerini çürüttü. Askeri literatürde "ceride" olarak nitelenen tutanaklarda, tankların yürütülmesine ilişkin emir ve uygulamalar dakika dakika belirtiliyor.
EMİRLER ŞİFAİ VERİLDİ El yazısı ile kaleme alınan tutanaklarda, tankların Sincan'dan yürütülmesi emrinin "yazılı" olarak değil, "şifai" emir yoluyla verildiği vurgulanıyor. Zırhlı Birlikler Tümen Komutanlığı tarafından düzenlenen üç sayfalık cedirelere göre tanklara ilişkin ilk emri, 3 Şubat 1997 saat 19.45'te KKK Kurmay Başkanı Doğu Aktulga veriyor. İkinci emir ise ilk emirden 15 dakika sonra saat 20.00'de EDOK Komutanlığı'ndan geliyor. Ceridelerde, her iki emrin de yazılı değil, "şifai" olarak verildiği not düşülmüş. 3 Şubat 1997 tarihli ceridede, "Kırmızı Tb'nin 4 Şubat 07.30'da tatbikat için Akıncılar GSP bölgesine hareketi şifai emirle alındı" ifadesi de yer alıyor.
Ceridelerde dikkat çeken bir diğer husus ise tankların yürüdüğü 4 Şubat 1997 tarihinde, Zırhlı Birlikler Tümen Komutanı Erdal Ceylanoğlu'nun izinde bulunması. Tankların bağlı bulunduğu birliğin komutanının tatbikat günü birliğinin başında bulunmaması ve tatbikatın başlamasından 6 saat sonra izinden dönerek komutayı devralması da çok
rastlanan bir durum değil.
KOMUTAN İZİNDE Yerleşik uygulamalarda, planlı tatbikatların emirleri ilgili birliklere daha önceden yazılı olarak veriliyor. Sincan'dan tankların yürütülmesinde ise bu yol izlenmemiş. Tümen Komutanlığının 4 Şubat tarihli ceridesinde ise 18 tank, 4 ZMA (zırhlı muharebe aracı) ve 10 ZPT (zırhlı personel taşıyıcı) ile 209 personelden oluşan birliğin, saat 07.30'da Etimesgut-Sincan-Yenikent-Akıncılar istikametine hareket ettiği vurgulanıyor. Aynı ceridenin devamında Tümen Komutanı'nın saat 13.30'da izinden dönerek göreve başladığı ve saat 14.00'te de Akıncılar Bölgesi'ne ulaşmış olan birliği denetlediği belirtiliyor. Bu iki ayrıntı, sanıkların "tankların yürümesi planlı tatbikattı" savunmasıyla çelişiyor.
'TANKLARIN TAŞINMASI MÜKÜNDÜ'
Genelkurmay'ın gönderdiği ceride ve inceleme raporunda, mahkemenin, tankların Sincan'dan yürütülmesine ilişkin sorularına da cevap verildi. "Tanklar taşıyıcılarla götürülemez miydi?" sorusuna verilen yanıtta, "1996-1997 yıllarının envanterinde bulunan tank taşıyıcıların sayısına göre, tankların taşıyıcılarla götürülmesinin mümkün olduğu değerlendirilmiştir" denildi. İnceleme raporunda, tankların “Paletlerle intikalinin daha kısa sürede gerçekleşmesi, personelin motorlu intikal eğitimi” gibi gerekçeler yüzünden paletleri üzerinde gitmiş olabileceği belirtildi. Raporda, bayram törenlerine iştirak edecek tankların Atatürk Kültür Merkezi'ne intikalinin de paletler üzerinde yürüyerek yapıldığı hatırlatıldı.
Kaynak: Göksel Çağlav/AKŞAM