Yargı karar verene kadar masumiyet karinesi esastır. Ancak soruşturmanın selameti açısından ismi geçen bakan ve bürokratlar istifa etmeli, görevden el çektirilmelidir.
Olayın uluslararası boyutu varsa açığa çıkartılmalı, devlet içerisinde hiçbir suretle ayrı bir yapılanma olmaması için gerekli reformlar yapılmalıdır. Bu tür yapılanmalar var ise sorumlular açığa çıkartılarak gerekli işlemler yapılmalıdır.
AKP hiçbir şekilde yargıya baskı yapmamalı, on yıldır başında olduğu devletin yargısına güven göstermelidir.
Eğer AKP’nin yargıya karşı güvensizliği var ise bunu açıkça dile getirmeli, iktidarları döneminde gerçekleşen tüm siyasi davaların güvenirliği hakkında topluma bilgi vermelidir.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, İstanbul’da başlatılan yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonunda hükümetin sürece müdahale edecek adımlardan kaçınması gerektiğini bildirdi. Aydın, operasyonun arkasında dış mihrakların olduğu iddiasının da biran önce açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonuna ilişkin Saadet Partisi’nden sağduyulu bir açıklama geldi. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın, sürecin objektif bir şekilde yürümesi için hükümetin gayretinin önemli olduğunun altını çizdi. Yargının siyasilerden bağımsız bir şekilde karar verebilmesi için iktidarın müdahalesinden arınmış olması gerektiğini belirten Aydın, “Siyasi müdahale sonrası çıkacak olası bir aklama kararı ise toplum vicdanında kabul görmeyecek, sonrasında siyasi iktidarın üzerine hiç çıkmayacak bir leke olarak yapışacaktır” dedi. “Süreç bir yargı sürecidir” diyen Aydın, yargının kendi kuralları ve teamülleri doğrultusunda hiçbir baskıya maruz kalmadan çalışması gerektiğini kaydetti.
Dış Mihraklar İddiası Açıklansın
Operasyonun perde arkasında dış mihrakların olduğu iddialarına da değinen Aydın, böyle bir iddianın gerçek olmasının Türkiye’nin bağımsızlığından söz edilemeyeceğini söyleyerek, iddiaların dikkate alınarak araştırılması gerektiğini söyledi. Aydın, “Bazı basın yayın organlarında operasyonların arkasında uluslararası güçler olduğu, amacın Ak Parti iktidarına diz çöktürmek olduğu şeklinde iddialar yer almaktadır. Öncelikle belirtmeliyiz ki bu iddialar dikkate alınmalı, doğruluğu araştırılmalı ve eğer doğruluk payı var ise uluslararası güçlerin Türk yargı sistemi üzerinde ne şekilde etki sahibi olabildiği açığa çıkartılmalıdır. İddialar doğruysa ülkemizin bağımsızlığından nasıl bahsedebiliriz. Egemen bir devletin hukuk sisteminin dış güçler tarafından kullanılarak devletin yönetiminin alaşağı edilmesi amacı ile kullanılması iddiası facia derecesinde bir tehlikenin varlığını gösterir” ifadelerini kullandı.
İyi Bir Durum Değil
Ülkenin böyle bir duruma düşmesinden hiçbir şekilde memnun olmadıklarını ve bu durumdan dolayı endişeli olduklarının altını çizen Aydın, “Suçlananlar ister siyasi rakiplerimiz olsun ister en yakın dostlarımız masum olduklarını, en kısa zamanda aklanacaklarını umarız ve temenni ederiz. Biliriz ki, gerek soruşturma ile iddia edilenler gerekse de yıllardır çeşitli ortamlarda dile getirilen iddiaların gerçek olması ülkemizin selameti için iyi bir durum değildir” diye konuştu. İyi niyetli temennilerinin tersi bir sonuç çıkması durumuna da benzetme yapan Aydın, “Bu iddiaların doğruluğu güzel halk deyişimizle “tuzun kokması” manasına gelir” sözlerine yer verdi.
Açıklığa Kavuşturulsun
Açıklamasının sonunda ise Milli Görüş’e karşı olanlara da bu güne kadar hep ümmetçi bir anlayışla yaklaştıklarının altını çizen Aydın, “Hareketimiz köklü ve medeniyet değerlerimizin üzerine inşa edilmiş bir harekettir. Bu değerlerimiz bizim rövanşist bir zihniyet ile hareket etmemize manidir. Bizler tüm insanların iyiliğini isteriz. Bu güne kadar bize karşı hep olumsuz yaklaşmış gruplara dahi grupçu bir anlayışla değil, kucaklayıcı ve ümmet merkezli bir anlayışla yaklaşırız. Her türlü ihtilafta tek ölçütümüz Hak’tır. Tarafların bize olan yakınlıkları veya uzaklıkları bizim için ölçüt olamaz. Dershanelerin kapatılması noktasındaki tavrımızı da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. 2003 yılından beri ilkeli bir şekilde sürdürdüğümüz muhalefetimizin sebeplerinden bir tanesi de geleceğini öngördüğümüz bu günlerde kirlilikten beri kalabilmekti. Ülkenin böyle bir duruma sürüklenmiş olmasından asla memnun değiliz ve ülkemizin geleceği için endişeliyiz. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da inandığımız doğrular çerçevesinde Hak’kı söylemeye ve bu uğurda gerekirse bedel ödemeye devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki iktidarlarda hayat gibi geçicidir. Her şeyin sonunda, gerçek hayatın başlangıcında tüm gizlenenler aşikar olacak, zerre miktarı da olsa iyilik ve kötülük karşılığını bulacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Saadet’ten 4 Maddelik Çağrı
Saadet Partisi olarak iktidara ve yetkili makamlara seslenen Birol Aydın, dört maddelik bir çağrıda bulundu.
1- Yargı karar verene kadar masumiyet karinesi esastır. Ancak soruşturmanın selameti açısından ismi geçen bakan ve bürokratlar istifa etmeli, görevden el çektirilmelidir.
2- Olayın uluslararası boyutu varsa açığa çıkartılmalı, devlet içerisinde hiçbir suretle ayrı bir yapılanma olmaması için gerekli reformlar yapılmalıdır. Bu tür yapılanmalar var ise sorumlular açığa çıkartılarak gerekli işlemler yapılmalıdır.
3- AKP hiçbir şekilde yargıya baskı yapmamalı, on yıldır başında olduğu devletin yargısına güven göstermelidir.
4- Eğer AKP’nin yargıya karşı güvensizliği var ise bunu açıkça dile getirmeli, iktidarları döneminde gerçekleşen tüm siyasi davaların güvenirliği hakkında topluma bilgi vermelidir.