Eski Başbakanlar'dan İsmet İnönü'nün hayatından ilginç bir detay bugün ortaya çıktı. Akit'ten Furkan Altınok'un haberine göre, "Burası Ankara" kitabını yazan Kurthan Fişek, bu kiapta İnönü'nün paralı yarışlarda yer alan atlara sahip olduğunu, bu nedenle ganyan yarışlarıyla yakından ilgilendiğini anlattı. Fişek, Mustafa Kemal Atatürk 'ün de paralı yarışlarda koşan atlara sahip olduğu bilgisine de kitabında yer verdi.
KAYBEDİNCE SİNİRLENİRMİŞ
Kurthan Fişek'in yazdığı, Phoenix yayınları arasında çıkan "Burası Ankara" kitabının genişletilmiş yeni baskısında, tek parti dönemi Ankara'sına ilişkin ilginç bilgiler yer alıyor. Kitabında, İsmet İnönü'nün at sahibi olup, yarıştıracak kadar at yarışlarına düşkün olduğunu anlatan Fişek, İnönü'nün kazandığı zaman yarışlara devam ettiğini, kaybettiğinde ise sinirlendiğini anlatıyor.
Fişek, şu bilgileri veriyor:
"1926 yılında ilk defa koşulan Gazi Koşusu Kupası'nı başka atlar kazanmış, İsmet Paşa bunlara ses çıkarmamıştı ama 1929 yılının kupasını Cap Gris Nez adlı atıyla Celal Bayar kazanınca çok öfkelenmişti. 1930 yıl Gazi Koşusu'na özenle hazırladığı Olga'sına binmesi için dönemin en iyi jokeylerinden Macar Horvath'ı getirdi Paşa. Kupayı birkaç at boyu farkla kazandı. İsmet Paşa'nın keyfi yerindeydi artık... 1932 Gazi Koşusu'na hazırlanan İsmet Paşa, bu yarışta ünlü jokey Horvath'la atının sallana sallana 'uzak ara sonuncu' gelişini seyretti. İsmet Paşa'nın hırsı gibi, hışmı da bilinir. Sert bir hareketle yerinden kalktı, sinirden titreyen sesiyle, 'Ben, bu devletin Başbakanıyım, üç paralık bahs-i müşterek için, kendimi de devleti de bu adamlara maskara etmem' dedi. Çıkıp gitti. Gidiş o gidiş. "
“ATATÜRK'E AYIP OLUR, RAKİP JOKEYLER ONUN ATINA KAZANDIRSIN”
Kitabında Mustafa Kemal Atatürk'ün de at yarışlarına ilgili olduğun belirten Kurthan Fişek, Ankara'ya bir hipodrom yapılmasını Atatürk'ün istediğini anlattı. Fişek, Atatürk'ün protokol tribününe rahatça çıkabilmesi için bir asansör yaptırıldığını da kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Hipodromun kurulmasını istediği tarihlerde, kendisine de atlar hediye edilmişti. Gelin görün, kabul ettiği atlar ahım şahım şeyler değildi. 1926 yılında getirilen 'orta karar' oaln birkaçını kendisine ayırmıştı. Padokta pazarlık bağlanmıştı bile: 'Aman, Gazi Hazretleri'ne çok ayıp olur. Bizim jokeylere söyleyin, kayıp yapıp Ata'nın atına kazandırsınlar! Şeref tribünündeki yerini aldı Atatürk. Start verildi, koşu başladı. Öbür bütün atların starttan 5-10 boy geri çıktıklarını, öndeki atı yakalamak için arkadaki jokeylerin kırbaç kıpırdatmadıklarını, kendi atının bitiş çizgisini 15-20 metre önde geçtiğini sessizce seyretti."(Yeni Akit)