Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, İstanbul 29 ve 32 Asliye Ceza Hakimleri hakkında çıkarılan gözaltı kararını sert bir dille eleştirdi. Öz, twitter üzerinden yaptığı değerlendirmede, hakimin gözaltına alınmasının büyük bir suç olduğunu belirterek, “Emri veren de uygulayan da suç işlemektedir. Hukukun askıya alındığı bir dönemdeyiz. Tüm hakimleri tutuklasanız da hukuksuzluğu Türkiyeye yerleştiremiyeceksiniz. Adaletsizliğe dur diyecek yiğit ve korkusuz hakimler yine olacak.” ifadesini kullandı.
Hakim Mehmet Karababa: Anayasa fiilen askıya alınmış demektir Hakim Mehmet Karababa Twitter hesabından gözaltı kararına tepki gösterdi. Karababa, "Bazı hakimlerin gözaltına alındığı iddia edilmektedir. Doğruysa bu çok vahim bir durumdur. Anayasa fiilen askıya alınmış demektir." diyerek sert tepki gösterdi. İşte Karababa'nın o paylaşımları: 'Bazı hakimlerin gözaltına alındığı iddia edilmektedir.Doğruysa bu çok vahim bir durumdur.Anayasa fiilen askıya alınmış demektir. Önümüzdeki süreçte Anayasa ve 2802 sayılı yasaya göre yapılan gözaltının hukuksuzluğunu yazacağım. Şayet hakimler hakkındaki gözaltı haberi doğruysa;bunun talimatını verenler ve icra edenler anayasal suç işlemektedir. Hakimlerin gözaltına alınmasına yasal imkan yoktur;haber doğruysa,bunu icra edenler legalitenin sınırlarını aşmıştır. 2802 sayılı yasada hakim savcılar hakkında cezai soruşturmaların nasıl yapılacağı yoruma mahal bırakmayacak şekilde açıktır. 2802 S.Y'nın 88. Maddesine göre ağır cezalık suçüstü halleri dışında;hakimler yakalanamaz,aranamaz,sorguya çekilemezler. Daha açık bir ifade ile bir hakim hakkında gözaltı kararı verilebilmesi için ağır cezalık bir suç işlemeli ve suçüstü yakalanmalıdır. 2802 S.Y'nın 90.maddesine göre birinci sınıf hakimleri yargılamaya görevli ve yetkili mercii ilgili yargıtay dairesidir. Geçmişte İlhan Cihaner olayında yaşanan görev uyuşmazlığında,yargıtay ceza genel kurulu yargıtay yönünde kesin kararını vermiştir. Y.C.G.K terör suçlaması yöneltlilen İlhan Cihaner'i yargılamaya görevli ve yetkili merciin ilgili yargıtay dairesi olduğuna karar verdi. Hakimlerle ilgili görev suçlarına ilişkin soruşturma usulu yasanın 82-88 md.düzenlenmiş olup,88.md.açıkça yakalama yasağı getirmektedir. Bir hakimin verdiği karar,hangi saikle ağırcezalık ve suçüstü hali sayılıyor hukuk bilgim bunu izah etmekte aciz kalmaktadır. Bu yaklaşım ve kabule göre egemen gücün istemediği hiçbir kararın mahkemelerde çıkma ihtimali kalmamıştır. Bu anlayışa göre hiçbir bireyin özgürlük ve güvenlik hakkı kalmamıştır. Bu yaklaşıma göre;masumiyet karinesi çöpe atılmıştır. Bu anlayışa göre;anayasanın yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkeleri fiilen mülga edilmiştir. Bu yaklaşıma göre;bağımsız hakimlerin yerini adliyelerde kurşun askerlere terketme zamanı gelmiştir. Bu anlayışa göre;cübbelere düğme takmadan,egemenlere mutlak biat etmeden adliyelerde görev yapmak imkansız hale gelecektir.'
Eski Yargıtay Başkanı: Şaşkınlık içindeyim Eski Yargıtay Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Sami Selçuk, hakimlerin tutuklanma taleplerini BBC Türkçe'ye değerlendirdi.
Olay karşısında şaşkınlık içinde olduğunu kaydeden Selçuk, "Ellerindeki kanıtların ne olduğunu bilmiyorum. Onları bilmeden bir şey söylemek mümkün değil. Ama olayların seyrini yadırgadım. Çok önemli kanıtlar olmalı ki tutuklama talep edilsin" dedi.
Hukukçu, Hakimler ve Savcılar Kanunu'na göre tutuklama talebinin "acele işleme konmuş bir davranış gibi göründüğünü" belirtti ve kanunun nasıl yorumlandığını gördükten sonra bu konuyu değerlendirebileceğini ifade etti.
Diyarbakır Baro Başkanı: 'Herhalde dünya adalet tarihinde ilktir' Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise hakimlerin tutuklanma talebiyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Başbakan talimatın başka odaklardan geldiğini ve ellerinde delil olduğunu söyledi. Bu delilleri görmeden bir değerlendirme yapmak olanaklı değil ancak bir hakimin tahliye kararı verdiği için tutuklanması herhalde dünya adalet tarihinde ilktir."
Elçi, böyle bir nedenle hakimlerin tutuklanması talebine daha önce hiç rastlamadığını söyledi ve "Bugüne kadar böyle bir örnek okumadım. Bu bakımdan Türkiye'de yargı alanında çok büyük bir kaos ve karmaşa yaşanıyor. Tarihe geçecek olaylar yaşanıyor" ifadelerini kullandı.
'Bireyler açısından ürkütücü bir durum'
Hakimlerin ve savcıların cinayet, yolsuzluk gibi suçlar nedeniyle soruşturulabilmesi gerektiğini kaydeden Elçi, "Ama sanıkları gazeteci ve kamu görevlileri olan, kamuoyunun önünde tartışılan, bu denli tartışmalı bir meselede; tahliye kararı veren hakimlerin tutuklanmasının örneğine daha önce rastlamadım. Bu hukukta telafisi zor yaralar açıyor" dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı, gerek cumhurbaşkanı ve başbakanın hakimlerin yasadışı bir örgütten talimat alarak iş yaptıklarına ilişkin açıklamalarının, gerekse tahliye kararı nedeniyle hakimlerin tutuklanmasının "bireyler açısından çok ürkütücü bir durum" olduğunu belirtti. Sezgin Tanrıkulu: Hukuk Devletinin sonu demek
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da gözaltı kararlarına twitter hesabından tepki gösterdi. Tanrıkulu şu paylaşımlarda bulundu: '2 hakime gözaltı kararı Hukuk Devletinin sonu demek. AKP seçime kadar; ölümlerle alamadığı sonucu hukuku öldürerek almaya çalışıyor.AKP düştükçe; yargıdaki emir er'leri ile siyasi gündem mehendisliği yapmaya devam ediyor. 7 Haziran'a kadar sabırlı ve sağduyulu olmalıyız.'
Gültekin Avcı: Anayasal darbe suçudur
Hidayet Karaca’nın avukatı Gültekin Avcı da gözaltı kararlarının anayasal suç olduğunu belirtti. Avcı şu mesajları paylaştı: 'Bu hakimlerin gözaltına alınması veya (kuvvetle muhtemel) tutuklanması, ayrıca yargılanması gereken bir anayasal darbe suçudur (TCK.309)'
İŞTE SKANDAL KARARA GELEN TEPKİLER
Bugün gazetesi yazarı hukuçu Orhan Kemal Cengiz: Bugün hakimler alıp götürülürken seslerini çıkarmayanlar, yarın kendileri alınıp götürülürken seslerini duyuracak hiçkimseyi bulamayacaklar.
Hakim Nuh Hüseyin Köse: Bir yargıcın yasal şartlar zorlanarak tutuklanması... Allah sonumuzu hayır etsin
Eski savcı CHP milletvekili Ali Özgündüz: Hakim tutuklama tam bir rezalet
Tahliye kararı veren Hakimlerin tutuklanması tam bir rezalettir!.Akp Yargıyı sıfırladı!..Her yanlış karar veren Hakim tutuklanacaksa memlekette Hakim kalmaz!.Bu Yargıya gözdağıdır!.AKP'nin istemediği bir karar çıkamaz demektir!.
Hakim Mustafa Başer: Tutuklanan hakim değil, Türk milletinin vicdanıdır
Tutuklanan hakim değil "Türk milletinin vicdanıdır ". Muhtemelen beni de tutuklayacaklar, bunu bile bile adliyeye gidiyorum, bu kaçma şüphesi olan kişinin yaptığı iş bu olur mu? Yollar çok uzun zannediyorum adliyeye sabah anca yetişebileceğim, birde yol yorgunluğu, yine de gayret ediyorum adliyeye çabuk ulaşmaya. Çok yoruldum mecburen dinleneceğim sabah 0900 da adliyeyegelirim.