İsrail-Rum ortaklığının Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz ve petrol aramalarına göz yuman Hükümet, şimdi de ABD-İsrail-Rum lobisinin İsrail açıklarındaki doğalgazın Türkiye üzerinden pazarlanması dayatmasına boyun eğmeye hazırlanıyor. İsrail-Rum ortaklığının Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz ve petrol aramasına engel olamayan Hükümet’in önüne bir anda Kıbrıs’ta çözüm paketinin konmasının sebebinin İsrail’de tespit edilen doğalgaz rezervlerinin sevkiyatı olduğu anlaşılıyor. Maliyet açısından en ucuz yol olan boru hattının Türkiye’den geçmesi sayesinde hem Rum, hem de İsrail doğalgazı uluslararası pazarlara Türkiye’den pazarlanacak. İsrail ile Mavi Marmara’da şehit olan vatandaşlarımızın tazminatına ilişkin yapılan pazarlıklarda sona yaklaşıldığı yönündeki açıklamalar da yaşanan bu gelişmelerin bir parçası. Amaç, Rumlar ve İsrail ile var olan pürüzleri temizlemek…
“Paramız yok o yüzden el sıkışalım”
Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Kerim Uras’ın kısa bir süre önce yaptığı açıklama son gelişmelerin perde arkasını özetliyor. AB üyeliğinin anahtarının Kıbrıs meselesinin çözümü olduğunu, Kıbrıs sorununu ise adanın doğal kaynaklarının çözeceğini belirten Uras, “Kıbrıs meselesi 50 yıldır çözüm bekleyen bir meseledir ve çözümün anahtarı da hidrokarbon, su ve elektrikten oluşan doğal kaynaklardır” ifadelerini kullanmıştı. Uras’ın görüşmelerden beklentisi de hayli ilginç; “Kıbrıs’taki özel mülkiyetin yüzde 80’i Rum malıdır ve bu meselenin çözümü şarttır. Bu da çok büyük paralar gerektirmektedir. Günümüz ekonomik ortamında milyarlarca avro olarak bahsedilen bu paraları çıkarmak mümkün değildir.” Uras, ayrıca Rumlarla el sıkışılması durumunda Türkiye’nin çok para kazanacağını da ifade ediyor. Türkiye’nin mevcut durumuyla bu paraları ödeyecek gücü olmadığını da itiraf eden Uras, “Bu ancak doğal kaynaklardan elde edilecek gelirin bir kısmının tahsis edilmesiyle, bir tazminat havuzuna aktarılmasıyla mümkün hale geliyor” diyor. Bir yönüyle Türkiye’yi Rum-İsrail-ABD konsorsiyumunun talep ve isteklerine mahkum ediyor itirafında bulunuyor.
Boru hattı için ‘Birleşik Kıbrıs’
KIBRIS’TA bir anda başlayan görüşmelerin en büyük destekçisi ABD ve AB. Ortadoğu’daki enerji denklemini yakından takip eden emperyalist ülkeler, “stratejik ada” Kıbrıs için de adeta seferber olmuş durumdalar. Önce el altından ‘ortak metin’ hazırladılar. Türkiye bu metni sorgusuz sualsiz kabul etti. Kıbrıs sorununun bir an önce çözülmesini istiyorlar. Nedenine gelince? Gaz çıkartan İsrailli şirketlere göre gazın sevkiyatı için en ucuz maliyet, Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan boru hattı. Uzmanlar, Türkiye dışındaki herhangi bir alternatifin daha pahalı olacağı görüşünde birleşiyor. Hattın 2-3 milyar dolara mal olması bekleniyor. Ancak Kıbrıs’tan Türkiye’ye boru hattının gerçekleşmesi için elverişli siyasi ortam lazım. Bunun için tarafların kısa zamanda el sıkışması gerekiyor. Bunu kim istiyor? İsrail ve ABD!
“İlişkilerin normalleşmeye en yakın olduğu dönemi yaşıyoruz”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç İsrail’le tazminat konusunda olumlu gelişmeler açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, “Son dönemde bu görüşmelerde hem bir ivme hem de belli bir yakınlaşma söz konusu. Son görüşmelerde aradaki görüş ayrılıklarının azaldığını söyleyebiliriz. Bu tip konularda bir süre vermek doğru olmaz ama son görüşmelerde ciddi mesafe alındığını ifade edebilirim. Şimdi tazminatla da bir ikinci adım atılacak. Mavi Marmara’dan sonra ilişkilerin normalleşmeye en yakın olduğu dönemi yaşıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Millî Gazete Aylar Önce Yazmıştı
Gazetemiz defalarca Kıbrıs açıklarında Rum ve Yahudilerin hummalı bir çalışma içine girdikleri ve Türkiye’nin burnunun dibinde uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak doğalgaz ve petrol aradığını ve bu rezervleri Türk firmaları ve Türkiye’yi kullanarak pazarlamak istediğini dile getirmişti. Gazetemizin “İsrail’den Türkiye’ye Ahlâksız Teklif” haberine Enerji Bakanı Taner Yıldız tepki göstermiş ve böyle bir çalışmanın olmadığını söylemişti. Aradan aylar geçti ve yaşananlar Milli Gazete’yi doğruladı. Şimdi İsrail ve ABD doğalgaz rezervlerini bizim üzerimizden pazarlamaya hazırlanıyor. Hem K.K.T.C’nin varlığını sona erdirerek, hem de Türk firmaları taşeron kullanarak. İsrail menşeli iki şirketin Türk şirketlerle görüşmek üzere bu hafta İstanbul’a geleceği konuşulurken, bu şirketlerin Zorlu, Enka, Turcas ve Çalık olduğu söyleniyor.
//www.milligazete.com.tr/haber/Mintika_temizligi/309948#.UwPzIWJ_smc