Tokat’ın Erbaa ilçesinde başlanan siyanürlü altın aramaları hakkında Türkiye Değişim Partisi tarafından suç duyurusunda bulundu. Konu hakkında ortak basın açıklaması yapan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Akgün ve İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat, maden çalışmalarında kanuna aykırı işlemlerin yapıldığını belirterek, "son yıllarda artan madencilik faaliyetleri, özellikle yanlış yöntemlerle yapılan maden arama ve çıkarma faaliyetleri Anadolu’nun bu güzelliğini tehlikeye düşürmekte ve ülkemizin geleceğine olumsuz etki etmektedir"ifadelerine yer verdiler.
ANADOLU’NUN GÜZELLİĞİ TEHLİKE ALTINDA
“Anadolu, Avrupa ile Asya kıtalarının birleşiminde bulunan birçok endemik bitki ve hayvan çeşidine ev sahipliği yapan, Dünya’nın en güzel ve nadide noktalarından biridir. Bizler de Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak bu güzel coğrafyada yaşama imkanına sahip, şanslı kişilerdeniz. Ancak son yıllarda artan madencilik faaliyetleri, özellikle yanlış yöntemlerle yapılan maden arama ve çıkarma faaliyetleri Anadolu’nun bu güzelliğini tehlikeye düşürmekte ve ülkemizin geleceğine olumsuz etki etmektedir.
6 MİLYON AĞAÇ KATLEDİLECEK
Bu yanlış yöntemlerden birisi olan siyanürlü altın arama, bugün ülkemizde Kaz Dağları’ndan Ordu’ya kadar altın araması yapılan her yerde kullanılıyor. Tokat’ın Erbaa ilçesinde de yine bu yöntem kullanılarak altın arama çalışmaları yapılıyor. Ağustos ayından bu yana, 20 bin dönümlük devasa bir alanda devam eden arama çalışmalarında, 6 milyon ağacın katledileceği ifade ediliyor. Kullanılan kimyasal maddeler bölgenin içme suyundan, toprağına kadar her türlü unsuru zehirliyor. Bir bölgenin içme suyunu ve toprağını zehirlediğiniz takdirde orada yaşam olmasını bekleyemezsiniz. Bu zehirlenme, 40 köyün yaşam alanını etkileyecek. 40 köy demek, 180 bin küçükbaş hayvanın sonu demek, 80 bin büyükbaş hayvanın sonu demek, 14 bin kovan arının sonu demek… Halihazırda çiftçimizin traktörü, tarlası, evi borçlar yüzünden haciz olurken, bir de onların suyunu, toprağını zehirlemek, paraya insandan ve doğadan daha fazla değer vermektir.
ANAYASA’NIN 44.- 45. VE 169. MADDELERİ ÇİĞNENİYOR
Türkiye’nin geleceğine dair en küçük endişesi olmayanlar, bugün gözü kapalı önlerine gelen her alana arama ve çalışma izni veriyor. Tokat’ta arama çalışmalarına verilen izin de bunun bir örneği. Erbaa Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunan bölge, daha önce yaşanan depremlerde 3 bin civarında insanın hayatını kaybetti, sarsıntılar nedeniyle haritadaki yerinin değişti birinci derece deprem alanıdır. Sondaj faaliyetleri ve altın arama faaliyetlerine izin verilirken deprem gerçeği gözetilmiş midir? Anayasa’nın 169’uncu maddesi ise, ‘Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez’ vurgusu vardır. Anayasa’nın 44 ve 45’inci maddelerinde, ‘Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek amacıyla gerekli tedbirleri alır’ denilmektedir. Bu maddelerin hangisi dikkate alınmıştır.