Türbenin koruyucu çatı ve iş iskelesi yapımı tamamlanarak, kubbe raspasına başlandı. Eserin özgün kalem işi araştırması ise devam ediyor. Yapının içerisinde ve dışında yer alan çimentolu sıvaların temizliği ve ahşap pencere kapaklarının raspa işlemleri de devam eden işler arasında. 19. yüzyıl kalem işleri ile bezeli bu nadide eser, aslına uygun olarak yapılacak restorasyonunun ardından ziyarete açılacak.
Mimari bir hazine
Ön cephesi mermer kaplı ince bir üslupla dantela gibi işlenen türbe, mimari bir hazineye sahip. Cephelerde simetrik bölünmeler, iki sıra halindeki dalgalı silmelerle kesilmiş ve böylece tüm cephe boyunca bir hareketlilik sağlanmıştır. Türbenin cephesinde alt katta basık kemerli dikdörtgen pencereler, ikinci katta da oval pencereler yer alır. Cephenin görünümü akantus yaprakları ve çeşitli fiyonklar ile tam bir barok üslubunu yansıtır. Üzeri yüksek kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Türbenin doğu cephesinde üç gözlü ve kubbeli giriş revakı bulunur.
Nakşidil Valide Sultan
Nakşidil Valide Sultan, I. Abdülhamid’in hanımlarından olup, Sultan II. Mahmud’un annesidir. Aslen Fransız olan Nakşidil Valide Sultan, II. Mahmud’un padişah olması ile Valide Sultan olmuştur. Valide Sultan, İstanbul’un çeşitli yerlerinde çeşme ve sebiller yaptırmıştır.
Sultan’ın sandukasının etrafında on dört sanduka daha bulunmaktadır. Bu sandukaların sahipleri de I. Abdülhamid’in çocukları ve yakınında bulunan devlet büyükleridir. Türbe içerisindeki sultanın sandukası sedef kakmalı şebekelerle çevrilmiştir. Sandukanın ön yüzüne güneş armalı, İstanbul işi bir çerçeve içerisine de bir mersiye yazılmıştır.