Ocak ayı ortalama sıcaklıkları -50C derece olan bu köy dünyanın tartışmasız en soğuk yerleşim yeri.
“Soğuk Kutbu” olarak bilinen Oymyakon’da bugüne kadar kaydedilen en düşük sıcaklık ise -71,2C derece.
Bu aynı zamanda Dünya üzerindeki yerleşim yerlerinde ve Kuzey Yarımküre’de ölçülmüş en düşük sıcaklık.
Yaklaşık 500 kişinin yaşadığı köy, 1920’li ve 1930’lu yıllarda sürülerini termal kaynaklarda sulamak isteyen ren geyiği yetiştiricilerinin uğrak noktasıydı.
Ancak Sovyetler Birliği’nin göçebe halkları yerleşik hayata geçirme politikaları sonucu Oymyakon kalıcı bir yerleşim yeri haline geldi.
Köyle ilgili ilginç detaylardan biri de adının, yakınlarındaki sıcak su kaynağına göndermeyle “donmayan su” anlamına geliyor olması.
Hava sıcaklıkları çok düşük olduğundan tarım yapmak insansız. Bu nedenle insanların temel besini ren geyiği ve at eti. Köyde temel ihtiyaç malzemelerinin karşılandığı bir tane dükkan var. Köylülerin temel geçim yolları ise ren geyiği yetiştiriciliği, avcılık ve buz balıkçılığı.
Doktorlar yerel halkın gıdasızlıktan mustarip olmamasını ise yetiştirdikleri hayvanların sütlerinin yeterince besleyici olmasıyla açıklıyor.
Elbette köyde yaşayan halk da soğuk havaya alışkın. Türkiye dahil birçok yerde kar ve soğuk hayatı felç ederken burada hava sıcaklıkları -52C derecenin altına düşmedikçe okul bile kapatılmıyo
Köy deniz seviyesinden 750 metre yukarıda. Enlemi nedeniyle de gündüzler aralık ayında 3 saat yaz aylarında ise 21 saat civarında sürüyor.
Dahası kışın inanılmaz soğuk olan Oymyakon’da termometrelerin Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında 30C’yi göstermesi çok da şaşırtıcı değil.
Evlerde modern yaşamın konforuna rastlanmıyor. Köyde birçok binanın tuvaletleri hala dışarıda.
Köydeki birçok evde ısınmak için hala kömür ve odun kullanılıyor. Elektrik santrali de kömürle çalışıyor. Kömür nakliyatında aksamalar olduğunda santralde de odun kullanılıyor. Elektrikler kesilirse kasaba beş saat içinde kapanıyor ve borular donup patlıyor.
Bunun dışında kalemlerde mürekkepler donuyor, gözlükler donarak insanlar yüzlerine yapışıyor ve aküler soğuk nedeniyle kendi kendine boşalıyor.
Köylüler otomobillerini bir daha çalıştıramamaktan korktukları için kontağı kapatmadıklarını söylüyor. Soğuk kaynaklı bir başka sorun da ölenlerin gömülmesi sırasında yaşanıyor. Soğuk nedeniyle toprak donduğundan bir mezarı kazıp ölüyü gömmek üç gün alıyor.
Önce mezarın kazılacağı yere ateş yakılıyor. Ardından ısınan toprak belli bir derinliğe kadar kazılıyor. Aynı uygulama birkaç kez tekrar edilerek mezarın istenen derinliğe ulaşması sağlanıyor.