Tayfun Salcı'nın haberi
''Şahane Hatalar'' romanıyla geçen yıl Türk okurla tanışan Amerikalı yazar Heather McElhatton, yazar olmanın en tuhaf taraflarından birinin, yazar olmadan önceki zamanlarda olduğu kadar okumaya vakit ayıramamak olduğunu belirtti.
McElhatton, e-posta yoluyla sorularını ileten AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk okurların kendisini tanıdığı kitabı '''', şahane seçimlerin büyük hatalara, büyük hataların da şahane seçimlere dönüşebilme ihtimalinin öyküsü olduğunu ifade etti.
Heather McElhatton, önümüzdeki ay Türk okurlarla buluşacak yeni kitabı ''Şahane Hatalar Talih Kuşu''na ilişkin de şunları söyledi:
''Bu sefer büyük ikramiyeyi kazanıyorsunuz. Sıradan, sıkıcı, sorunlu bir hayatınız var; aileniz, sevgiliniz, işiniz bir tarafta, hayalleriniz bir tarafta hayatınızı yönetmeye çalışıyorsunuz. Piyangodan büyük ikramiyeyi kazandığınızı öğrendiğiniz an ise yeni bir yola girmek üzere olduğunuzu fark ediyorsunuz; dilerseniz bütün paranızı hayallerinize harcayabilir ve eski hayatınıza dair ne varsa geride bırakabilirsiniz. Diğer yandan belki de bu para size çevrenizdekilere yardım etmeniz ve hayallerinizin tümünü değil ama küçük bir kısmını gerçekleştirmeniz için verildi, bunun için hayatınızı biraz iyileştirerek aynı hayatınızı da sürdürebilirsiniz. Vereceğiniz kararlar, seçeceğiniz yollar bu sefer her zamankinden daha riskli ve karmaşık, kazancınız da kaybınız da daha büyük olacak.''
-Kitapların mesajı-
Hayatın önemli ve önemsiz görünen tercihler yapmakla geçtiğini, ancak son derece basit görünen bu kararların ömrün tüm gidişatını değiştirebileceğini belirten McElhatton, ''Kitaplarım verilen kararların, tercih edilen yolların nerelere çıkabileceğinin öyküsü; üstelik hayatın kendisinde verilmeyen bir şans veriliyor orada, her zaman en başa dönebilir, bir kez daha deneyebilirsiniz. Kaderiniz sizin elinizde, tek bir kural var, her ne seçim yapacaksanız hakkını verin'' dedi.
Didaktik, yoğun mesaj kaygılı metinlerden uzak durduğunu, ancak edebiyatın tedavi edici gücüne de inandığını ifade eden McElhatton ''Belki de çok katmanlı, farklı bir tekniği kullanarak böyle bir metin yazmamda bu durumun da etkisi var. Benim yazdığım, okurun yarattığı her öykünün içinde kendi sistemine göre mutlaka bir kaygı ve saklı bir mesaj var. Ancak tek bir mesaj üzerine bir kitap kurmadım. Diğer yandan emeğin en büyük güç olduğu ve olan ya da olmayan parayı, mutluluğu, gücü çoğaltanın da yine emek olduğunu biliyorum ve her öykümde bunu az veya çok hissettiriyorum'' diye konuştu.
-Neruda'nın şiirleri, Faulkner'ın romanları-
''Yazar olmanın en tuhaf taraflarından biri, yazar olmadan önceki zamanlarda olduğu kadar okumaya vakit ayıramıyor olmanız'' diyen McElhatton, Pablo Neruda'nın şiirlerini, Roald Dahl'ın çocuk kitaplarını, Truman Capote'nin kısa öykülerini ve William Faulkner'in romanlarını çok sevdiğini söyledi.
McElhatton ''Her daim içimi ısıtan, edebiyata inancımı tazeleyen isimler bunlar. Dahası çağdaş yazarlar çok heyecan vermeyebiliyor ama bu saydığım isimlerin kitapları her zaman başucumdadır'' şeklinde konuştu.
-Türkiye'ye 3'üncü romanda yer verecek-
Türkiye'ye 3'üncü romanında yer vereceğini belirten McElhatton, ''İstanbul, son derece ilham verici bir şehir ama ben daha çok saklı köşeleri, bilinmeyen yerleri sayfalarıma taşımak istiyorum. Aklımda Kapadokya bölgesi var '' dedi.
''Türk'' kelimesini ilk kez çocukluğunda babasının okuduğu C.S. Lewis'in ''Arslan, Cadı ve Gardırop'' kitabında duyduğunu belirten McEllhatton, ''Beyaz Cadı, Edmond'u büyülü Türk Lokumu ile büyülüyordu. Öylesine güzel bir imgeydi ki uzun süre aklımdan atamamış, rüyalarımda büyülü lokumu görmüştüm. O günden beri de lokumu çok severim. Böylece büyülü olma ve Türkiye hayalimde hep bir oldu'' diye konuştu.
Türkiye'yi, ziyarete gelen annesinin anlattığını belirten McElhatton, ''Türkiye'nin gizemli insanlarla dolu muhteşem bir ülke olduğunu söylüyordu. 'Bir gün mutlaka gitmemiz gerek' derdi. Türkiye ile ilgili anılarımda hep ailem var. Bunun için derin bir bağlılık hissediyorum'' dedi.
Türkiye'yi, insanlarıyla, yemekleriyle, kültürüyle, hem olağandışı, hem büyüleyici, hem de sürprizlerle dolu bulduğunu belirten McElhatton, şöyle devam etti: ''Birbirimizden son derece farklı görünsek de aslında ortak çok şeyimiz var. Tutkulu insanlarız, bağımsızlığımıza düşkünüz. Dünyayı bir okyanus olarak hayal ediyorum, tek bir aile olarak ve Türkiye'ye bir sonraki ziyaretimi iple çekiyorum. Keşfedecek o kadar çok şey var ki...''
McElhatton, Türk edebiyatından okuyup beğendiği yazarın sorulması üzerine de ''Bir süre önce Aziz Nesin'in 'Sosyalizm Geliyor, Savulun' adlı kitabını aldım ve okumaya başladım. Tarzını ve ince esprilerini çok beğendim. Bugünlerde tüm edebiyatçı arkadaşlarıma tavsiye ediyorum ve yeni Türk yazarların kitaplarını okumak için de sabırsızlanıyorum'' dedi.
(AA)
Haber Kaynağı : Haber7.com