Bu süreçte Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, barış yolunda yapmış oldukları projeleri ve gelişmeleri Reyhan aydına anlattı.
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ile Röportaj tam metni aşağıdaki şekilde gerçekleşti.
Reyhan AYDIN: Sayın Valim öncelikle bizi kabul ettiğiniz için size teşekkür ediyoruz. Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Hüseyin AKSOY: 1963 yılında Trabzon ili Köprübaşı ilçesinde doğdum. İlkokul ve Ortaokulu burada tamamladım. 1980 yılında Trabzon Lisesinden mezun oldum ve aynı yıl Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandım. 1984 yılında Fakültenin Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum.
1985 yılında Trabzon Kaymakam Adayı olarak (73. Dönem) göreve başladım.
Vakfıkebir, Alucra ve Arsin Kaymakam Vekilliklerinde bulundum.
1988 yılında Kaymakamlık Kursunu üstün başarı ile tamamlayarak yeni kurulan Isparta ili Aksu Kaymakamlığına Kurucu Kaymakam olarak atandım.
Aksu Kaymakamlığı görevini yürütürken 1990-1991 yılları arasında yabancı dil eğitimi ve yönetim yapısı üzerine incelemede bulunmak üzere ABD 'de bulundum.
1991 yılında yine Kurucu Kaymakam olarak yeni kurulan Rize Hemşin Kaymakamlığına atandım.
Hemşin Kaymakamlığı görevi sırasında yaklaşık bir yıl süre ile Rize Pazar İlçesi Kaymakamlığını vekâleten yürüttüm. 1993 yılında Malatya Yeşilyurt Kaymakamlığına atandım.
1995 yılında içişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğine atanarak,1996 yılında Mülkiye Başmüfettişi oldum. Teftiş Kurulunda bulunduğu süre içerisinde Teftiş, inceleme ve araştırma, özel denetim, soruşturma gibi birçok farklı görevi yerine getirdim. Mülkiye Başmüfettişi kadrosunda iken;
1997 yılında Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreteryasında İçişleri Bakanlığı temsilcisi olarak görev aldım. Bu süre içerisinde İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi noktasında yapılan birçok çalışmaya katkıda bulundum. Bazı Kanun Tasarı Taslakları çalışmalarında görev aldım.
2000 yılında İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği görevine getirildim. Yaklaşık 1.5 yıl bu görevde bulundum.
2001 yılında Muğla Valiliğine atandım. 4 yıl 3 ay bu görevi yürüttüm.
2006 yılında Mersin Valiliğine atandım. 4 yıl 4 ay Mersin Valiliği görevinden sonra,
2010 Samsun Valiliği görevine atandım.
15.09.2014 tarih ve 2014/6780 sayılı kararname ile Diyarbakır Valiliğine atandım. 21 Eylül 2014 tarihinde Samsundaki görev yerimden ayrılarak, 22 Eylül 2014 tarihinde Diyarbakır Valisi olarak buradaki görevime başladım.
Reyhan AYDIN: Sayın Valim çok büyük tarihi zenginliği olan bir ilin valisi olarak, bu tarihi zenginlikleri tanıtma adına ne gibi faaliyetleriniz oldu, projelerinizle ile ilgili bizi bilgilendirir misiniz?
Hüseyin AKSOY: Sizin de belirttiğiniz gibi Diyarbakır çok önemli tarihi zenginliklere sahip, doğal güzelliklere sahip. Bunların paylaşılması ve tanıtılması için yürüttüğümüz önemli çalışmalar var. Daha önceki dönemlerde başlayan ve Diyarbakır’ı çeşitli boyutlarıyla öne çıkaran faaliyetler oldu. Bunlar yayın haline getirildi. Diyarbakır’ın tarihiyle ve yetiştirdiği şahsiyetlerle ilgili valiliğimizin kültür yayınları var. Bunlar da bölgenin değerlerinin paylaşılması adına önemli çalışmalar. Göreve başlar başlamaz Diyarbakır’ın tanıtımı ile ilgili bazı çalışmalar başlattık. Ben Diyarbakır’a geldikten birkaç gün sonra Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivali başladı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi EKER himayesinde gerçekleştirilen bir festivaldi. Diyarbakır kültürünün ve Diyarbakır’ın yetiştiricisi olduğu karpuzun tanıtımı anlamında önemli bir faaliyet oldu. Ardından İstanbul Feshane’de ilk kez “Diyarbakır Günleri” gerçekleştirdik ve Diyarbakır’ın bütün yönleriyle İstanbul’da insanlarımızla buluşmasını sağladık. İstanbul’da bu etkinliği gerçekleştirirken, TÜRSAB başkanımız Başaran ULUSOY ile birlikte Türkiye’deki seyahat acentelerinin sahipleriyle Lütfi Kırdar Fuar ve Kongre Merkezinde bir toplantı gerçekleştirdik. Diyarbakır’ı bütün yönleriyle onlara anlattık ve kendilerinden bölgelerimize daha fazla tur düzenlemelerini talep ettik. Daha sonra İzmir’deki Turizm Fuarına katılım sağladık. Kentimiz Diyarbakır burada da bütün güzellikleriyle ve yönleriyle tanıtıldı. Yine geçtiğimiz hafta içerisinde gerçekleştirilen EMİTT İstanbul Fuarında Diyarbakır olarak yer aldık. Diyarbakır’ı bütün yönleriyle en iyi şekilde tanıttık. Ayrıca Diyarbakır’ın seyahat acenteleri için de başka bir salonda ayrı bir stant daha kurduk. Burada seyahat acentelerimiz Diyarbakır’ın farklı yönleriyle tanıtımını gerçekleştirdiler. Bu ve buna benzer birçok alanda Diyarbakır’ın tanıtımını yapmaya gayret ediyoruz.
Diyarbakır’ın sahip olduğu surlar 5,5 km uzunluğunda ve bu alanda Çin Seddi’nden sonra dünyanın en önemli yapılarından birisi olma özelliğine sahip. Surların ve Hevsel Bahçelerinin UNESCO Kültür Mirası listesine dâhil edilmesi ile ilgili başlatılmış olan bir çalışma var. Haziran ayında Diyarbakır’ın bu kültür mirası listesine alınıp, alınmayacağı ile ilgili oylama gerçekleştirilecek. Temennimiz Diyarbakır Surlarının ve Hevsel Bahçeleri’nin bu Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilmesidir. Bu gerçekleşirse uluslararası birçok envanterde Diyarbakır Surları, Hevsel Bahçeleri yer almış olacak. Bu da bize Diyarbakır’ın tanıtımı için çok önemli bir katkı sunmuş olacak. Bu yönüyle de baktığımızda Diyarbakır’ımızın tanıtımı anlamında önemli bir avantajı beraberinde getirecek.
Türkiye’de belki ilk defa TRT Kurumu ile işbirliği içerisinde bir çizgi film karakterleriyle beraber bir tanıtım filmi gerçekleştirdik. TRT’nin “Nane ve Limon” karakterlerine bir de Hevsel karakteri ilave etmek suretiyle özellikle Diyarbakır’ın birçok yönünü ortaya çıkaracak, 6-12 yaş grubu aralığındaki çocuklara hitap edecek bir çizgi film animasyonunu da tamamladık. Henüz bunu kamuoyuyla paylaşma fırsatımız olmadı ama bu çalışmamızla bölgenin tanıtımını farklı enstrümanlarla gerçekleştirmiş olacağız.
Bölgenin İnanç Turizmi bakımından öne çıkan özellikleriyle ilgili yine TRT ile işbirliği içerisinde bir belgesel film çalışmamız devam ediyor, bu çalışma da tamamlanmak üzere. Yine tarihi değerleriyle ilgili bir çalışmamız var bu da tamamlanmak üzere. İlimiz Diyarbakır özellikle İnanç Turizmi bakımından önemli değerlere sahip. Kuran-ı Kerim’de adı geçen Peygamberlerden iki tanesinin kabri Diyarbakır’da Eğil İlçemizde bulunuyor. Buradaki kabirler Diyarbakır’ın Peygamberler Şehri olması yönünü de ön plana çıkarıyor ve dışarıdan burayı ziyaret edenler bakımından da önem taşıyor. Diyarbakır aynı zamanda sahabeler şehri. Bu yönüyle de baktığımızda inanç turizmi bakımımdan önemli değerlere ve potansiyele sahip bir kent olduğunu görüyoruz. Bu değerlerimizi biraz daha paylaşmak, anlatmak arzusundayız. Bunları öğrenen insanlarımız da Diyarbakır’ı daha fazla ziyaret ederler diye umuyoruz.
Reyhan AYDIN: Bölgede genellikle tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Sanayicilerin bölgeye çekilmesi için herhangi bir çalışmanız var mı? Bu sanayiyi kaldırabilecek altyapınız mevcut mu?
Hüseyin AKSOY: Diyarbakır önemli bir tarımsal arazi varlığına sahip ve burada önemli ölçüde tarımsal üretim gerçekleştiriliyor. Bu üretimin arttırılması adına başlatılmış olan sulama projeleri var, barajlar var. Bunların en önemlilerinden biri de Silvan barajıdır. Bu baraj GAP Projesinin önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Diyarbakır sınırları içerisinde birçok barajın içerisinde yer aldığı Silvan Projemiz de başlamış durumdadır. Bunun önümüzdeki dönem içerisinde tamamlanmasıyla birlikte bölgedeki tarımsal üretimin çok daha üst noktalara taşınacağı, Devlet Su İşleri’nin yaptığı çalışmayla 300 bin vatandaşımıza yeni istihdam alanı sağlayacağı yönünde tespitler ve değerlendirmeler var. Tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi de bu projeyle birlikte daha iyi bir noktaya taşınmış olacak. Mevcut Organize Sanayi Bölgemizin alanının genişletilmesiyle ilgili çalışmalar devam ediyor ve bölgemizde yeni yatırım talebi olması halinde yeni alan tahsis edebilme imkanına sahibiz. Arazilerimizin alt yapısının daha da iyileştirilmesi ve yatırımcılarımızın bölgeye çekilmesi konusunda çalışmalarımız var. Bunun dışında özellikle bölgemizde istihdama çok önemli katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir Tekstil Kentin Organize sanayi bölgesinde yapılması ile ilgili çalışmalarımız da önemli bir aşamaya gelmiş durumda. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından bir ekip Tekstilkent konusunda yer tespiti için Diyarbakır’a geldi, çalışmalarını yaptı. Önümüzdeki süreçte bununla ilgili kararın açıklanmasını ve altyapı ihalelerinin yapılmasını bekliyoruz. Bunun dışında yine Diyarbakır için çok önemli olacağını düşündüğümüz ve öyle gördüğümüz bir Lojistik Köyü Diyarbakır’a kazandırma konusunda ön çalışmalarımız var. Bunu başarmayı arzu ediyoruz. Çünkü Diyarbakır bölgenin önemli bir şehri, önemli bir ticaret merkezi ve komşu ülkelere olan yakınlığı, ulaşım hatlarındaki sahip olduğu avantajlarla, önemli bir kavşak noktasıdır. Bunu ekonomik anlamda daha iyi bir noktaya taşıyabilmek için de bu Lojistik Köyün bölgemizde kurulmasını arzu ediyoruz. Diyarbakır’da demiryolu hattımız mevcut, karayolları standartlarımız bölünmüş yol seviyesine ulaşmış durumda, uluslararası standartta bir hava limanı terminalimiz de yaklaşık olarak 6 ay içerisinde hizmete girmiş olacak. Mevcut hava limanımız var ama yeni terminal binasıyla kargo işlemleri de Diyarbakır’a kazandırılacak ve bu da bölgemiz için önemli bir avantaj sağlayacak. Bu hem turizm boyutuyla, hem de uluslararası lojistikte pastadan daha fazla pay alabilme adına önemli bir fırsat olarak karşımızda duruyor. Diyarbakır’da Hayvancılık Organize Sanayi bölgemiz var. Orada belirli yatırımcılarımız tarafından büyükbaş hayvancılık yapılıyor. Burada yatırım yapmak isteyen girişimcilerimize de tahsis edebileceğimiz alanlarımız mevcut. Diyarbakır bölge itibariyle önemli bir noktada bulunuyor, yatırım yapmak isteyen sanayicilerimiz ve iş adamlarımızı Diyarbakır’da görmekten büyük bir memnuniyet duyacağız ve kendilerine her türlü desteği vermeye hazırız.
Reyhan AYDIN: Çözüm Sürecinin öncesi ve sonrasında, bölgedeki değişimler hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
Hüseyin AKSOY: Bölge yaklaşık olarak 30 yıldır terörle anılan bir bölge ve son yıllarda özellikle çözüm süreciyle bölgede barışın huzurun, dostluğun, kardeşliğin egemen olmasına yönelik yürütülen çok ciddi çalışmalar var. Hükümetimizin önderliğinde, sivil toplum örgütlerinin destekleriyle, ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla, çözüm sürecinde önemli mesafelerin alındığını görüyoruz. Bölge halkı çözüm sürecini destekliyor. Çözümün bölgeye sağladığı imkânları özellikle son iki yıl içerisinde bölge haklı bir nebze de olsa hissetmiş durumdadır. Bunun avantajlarını görmüş olmaları nedeniyle de bölge halkının çözüm sürecine olan desteğinin çok üst noktalarda olduğunu görüyoruz. Bölge ve ülke genelinde bu huzur ve güven ortamının oluşması herkesin arzusudur. Bu anlamda Diyarbakır’da çözüm süreci konusunda genel izlenim ve kanaat, sürecin bir an önce başarıya ulaşmasıdır. Zaman zaman bunu provoke etmek isteyen kesimler olabilir ama onlara prim vermeden, vatandaşlarımızın rahatça hareket edebileceği, ticaretini serbestçe yapabileceği ve hiçbir şeyden çekinmedikleri huzur ve güven ortamının oluşması en büyük temennimizdir. Kamu düzeninin bozulmaması adına her türlü tedbiri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, Sayın İçişleri Bakanımızın kesin kararlılığı ve talimatları var. Güvenlik birimlerimiz de bu konuda büyük bir hassasiyetle bu talimatların yerine getirilmesi için gayret göstermektedir. Kamu düzenini bozmadan halkın huzur ve güvenliği adına yapılabilecek olan her türlü çalışmanın bu bölge için önemli sonuçlarının olacağını düşünüyoruz.
Reyhan AYDIN: Sayın Valim vakit ayırarak, bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ediyoruz.
Hüseyin AKSOY: Ben teşekkür ederim.
Röportaj: Reyhan Aydın