CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu isim vermeden eleştiren Çelik, "Tandoğan Meydanı’nda Başbakanımıza ağza alınmayacak laflar etti. Diktatör diyorsunuz her hafta Başbakan’a. Dünyanın hiçbir yerinde diktatörlerin yüzüne karşı diktatör denilebilir mi? Denilemez, korkarlar, başlarına ne geleceğine bilirler." ifadesini kullandı. Çelik, akreditasyon uygulamasının Genelkurmay’ın ayıbı olduğuna da dikkat çekerek, uygulamanın kaldırılması konusunda çağrıda bulundu.
TV8'de Erkan tan'ın konuğu olan Hüseyin Çelik, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "Kılıçdaroğlu’nun bize ve partimize söylediklerini tekrarlayıp ağzımı kirletmeyeceğim" diyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Tandoğan Meydanı’nda Başbakanımıza ağza alınmayacak laflar etti. Diktatör diyorsunuz her hafta Başbakan’a. Dünyanın hiçbir yerinde diktatörlerin yüzüne karşı diktatör denilebilir mi? Denilemez, korkarlar, başlarına ne geleceğini bilirler. Ne zaman ki halk iradesi ile iktidara gelemediler iftiraya başladılar. Fikir etmeyenler küfür ederler, bize küfür ediyorlar. Kılıçdaroğlu’nun dili sokak dilidir. Kılıçdaroğlu seviyeyi indirmemiş, çukurlaştırmıştır. Şamil Tayyar bir tweet attı diye Meclis’i birbirine katıyorsunuz. Bu ilk defa söylenen bir şey değil ki? Onun bize ve partimize söylediklerini tekrar söyleyip ağzımı kirletmeyeceğim. Grup toplantıları TBMM’de yapılır. Nerede görülmüş dışarıda miting gibi grup toplantısı yapıldığı?”
Milletin, 'CHP’nin özgeçmişi ile bir şey olmaz' dediğini savunan Çelik, “Kılıçdaroğlu 'CHP’nin özgeçmişi ile iftihar ediyorum' dedi. Ben de siz 62 yıldır halka müracaat ediyorsunuz. Bu özgeçmiş ile halk bakıyor, mülakata da alıyor, bu özgeçmiş ile sizden bir şey olmaz diyor ve iktidar yapmıyor.” şeklinde konuştu.
YENİ SİSTEMLE ÇOCUKLAR YETENEKLERİNE YÖNLENDİRİLECEK ŞEKİLDE YETİŞTİRİLECEK
İmam hatiplerin orta kısmından ziyade meslek eğitimine şu anda yönlendirme yapılmadığını hatırlatan Çelik, "Yeni sistem ile yeteneklerine yönlendirilecek şekilde yetiştirilecek çocuklar. Tabii ki temel dersler devam edecek, ama çocuklar becerisi olduğu yöne yöneltilecek. Bir taraftan da imam hatibe gitme isteği olan çocuğa Kur'an-ı Kerim ve Arapça dersi verilsin. Şu anki sistem, çocuğunu imam hatibe gönderen memurunu fişledi. 1997’de Türkiye bölünmüş müydü, 28 Şubat değiştirmeden önce sistemi. Liselerde din dersini seçmeli koyalım imam hatibe ihtiyaç azalacaktır.” diye konuştu.
Zorunlu eğitim konusunda hükümetin elini değil, gövdesini taşın altına koyduğunu vurgulayan Çelik, "Bizim kız çocuklarının okuma oranın artırdığımızı CHP kabul etmiyordu. Şimdi Meclis’te yapılan müzakerelerde bunu kabul ediyorlar. Bizim başarılarımızı kabul etmiyorlardı, şimdi belge olarak sunuyorlar. Küçük gelinler artacak diyenler hangi gerekçe ile bunu söylüyorlar? Herkes zorunlu okuyacak. AB bir karar aldı, 2020 yılında AB ülkelerinin bütün vatandaşlarının yüzde 85’i lise mezunu olacak. Bizim nüfusumuzun yüzde 28’i lise mezunu şu anda. Ne zaman o kriterlere ulaştıracağız nüfusumuzu? Liseyi zorunlu eğitim yapmakla hükümet elini değil gövdesini taşın altına koymuştur.” açıklamasında bulundu.
“AKREDİTASYON GENELKURMAY’IN AYIBIDIR!”
Genelkurmay Başkanlığı'nın uyguladığı akreditasyon uygulaması ile ilgili de açıklamalarda bulunan Çelik, “Akreditasyon uygulaması Genelkurmay’ın ayıbıdır. Buradan Necdet Paşa’ya çağrıda bulunuyorum. Böyle bir demokratik ülkede bu uygulama olamaz. Umumi toplantıda gazeteci seçmek olmaz. Biz İstanbul’da medya toplantısı yaptık, ben oraya her gazeteyi çağırdım. Gelen geldi, gelmeyen gelmedi. İsteğe bırakılmalıydı.” dedi.
CİHAN
Haber Kaynağı : Haber7.com