Sivil Haber

Başörtülü Aday Gösterebiliriz

SİYASET

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Millî Gazete Ankara Bürosunu Ziyaret Etti

 eni CHP diyerek yola çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun en önemli kurmaylarından Genel Sekreter Gürsel Tekin, Millî Gazete’yi ziyaret etti. CHP’deki açılım sürecinin mimarlarından Gürsel Tekin, siyasetçilerin kullandığı sert, kutuplaştırıcı dilden yakınarak, kutuplaşmanın önüne geçmek için bütün kesimlerin empati yapması gerektiğini söyledi.

10-12 civarında başörtülü aday adaylığı başvurusu olduğunu belirten Tekin, önseçim sonuçlarına göre başörtülü aday gösterebileceklerini belirtti. Tekin, “Bizim, insanları giyimiyle, kuşamıyla, diliyle tarifetmekten vazgeçmemiz lazım. Bizim için İstanbul Suadiye’de oturan kız kardeşimiz ne kadar kıymetliyse, Erzurum, Ardahan, Çorum’da oturan başörtülü kardeşimiz de o kadar kıymetlidir” dedi. Bütün kesimlerin darbelerden sonra sonuçlara odaklandığını aktaran Tekin, asıl darbelerin arkasındakilere bakılması gerektiğini söyleyerek darbecilere dış destek yapıldığı imasında bulundu…

Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaptığı açılımlarla dikkat çeken Genel Sekreter Gürsel Tekin, Milli Gazete Ankara Bürosu’nu ziyaret etti. Yaklaşan genel seçimler ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin, kutuplaşan Türkiye’nin normalleşmesi için bütün kesimlerin empati yapması gerektiğinin altını çizdi.

Birbirimizi Eleştirerek Türkiye Büyümez

CHP Genel Sekreteri Tekin, siyasilerin sert üslup kullandıklarından yakınarak, toplumun daha sağduyulu olduğunu kaydetti. Tekin, “Birbirimizi ayrıştırarak, birbirimizi eleştirerek, Türkiye’yi, ‘Büyük Türkiye’ yapamayız. Empati yapacağız. Diğer siyasi partilerden dostlarımız var, ancak siyaset dilinde bir türlü ortak noktada buluşamıyoruz. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu görmemiz lazım. Türkiye bunlardan çok ağır bedeller ödedi. Geçmiş dönemlere bakmalıyız. Bunun ne millete, ne devlete bir faydası yok. Birbirimizi dinleyelim. Siyaset dili o kadar sert ki, Allah’tan millet daha sağduyulu. Millet de siyasetçilerin dilini referans alsa, biz sokakta her gün kavga edeceğiz. Allah’tan o yok. Maalesef siyaseti siyasetçiler kirlendiriyor. Ayrıştırıcı dil, küçültücü dil hiç kimseye fayda getirmez” açıklamasında bulundu.

Uzaydan Gelmedim, Bu Coğrafyada Yaşıyorum

Daha önce ‘çarşaflılara’ CHP rozeti takarak açılım yapan Tekin o açılımla ilgili de şunları söyledi: “Bizim yaptığımız bir açılım değil, biz bu coğrafyada yaşıyoruz. Ben uzaydan gelmiş bir insan değilim. Ardahan’daki insanların yaşam biçimi neyse, bizimki de öyle. Açılım yapıldı gibi gündeme gelmişti. Çarşaflı kardeşlerimizin katılımından önce de 18 katılım daha yaptım. 3 tane kadın kolu başkanımız başörtülüydü. Bizim; insanları giyimiyle, kuşamıyla, diliyle tarif etmekten vazgeçmemiz lazım. Bizim için İstanbul Suadiye’de oturan kız kardeşimiz ne kadar kıymetliyse; Erzurum, Ardahan, Çorum’da oturan başörtülü kardeşimiz de o kadar kıymetlidir.”

28 Şubatta Övenler Şimdi Beni Hitler’e Benzetiyor

CHP Genel Sekreteri Tekin, medyanın kendilerine karşı sürekli olumsuz bir imaj çizmek için çabaladığını da belirterek 28 Şubat örneği verdi. Tekin, “Beni tanımayanlara şunu söylemek istiyorum. 28 Şubat sürecinde benim sekreterimin başı kapalıydı. Bir duruş ortaya koydum orada. O dönemde gazeteciler bu duruşumdan dolayı beni övmüşlerdi. Aynı gazeteciler şimdi beni Hitler’e benzetiyorlar. Yahu insaf edin kardeşim. O gün hiçbiriniz sesinizi çıkarmadığınız zamanda ben tavır koymuşum; övmüşsünüz, ama şimdi de gelmiş olduğunuz nokta ortada. Her siyasi parti eleştirilebilir; her siyasi partinin eksikleri, fazlaları vardır. Ama siyasi partilerin insanları yaşam biçimleriyle, giyim kuşamları ile tarif etmesi büyük bir eksiklik ve ayıptır. Geçmiş dönemlerde bu hatalar yapılmıştır, bu hatalardan herkes dersini almıştır. Biz bu konuda samimiyiz, samimiyeti 28 Şubat’ta gösterdim. Orada en azından kendi gücümüz nispetinde göstermişiz. Her siyasi partinin yapması gereken bir iştir” değerlendirmesinde bulundu.

CHP’Yİ Başörtüsü Konusunda İlk Ben Eleştirdim

2007 yılında İstanbul’da İl Başkanı görevinde olduğu dönemde, CHP’nin başörtüsü konusunda bir düzenlemeyi AYM’ye götürmesine tepki gösterdiğini de hatırlatan Tekin “Katılım programlarında partimizin tabanı, başörtülülere kucak açtı, ama elbette kısmen daha politize olmuş insanların tepkisi olmuştur. Yani partiyi kişiler üzerinden tarif etmeye kalkışırsak yanlış yaparız. Elbette negatif şeyler, sorunlu şeyler oldu. Hatta benimle tartışmaya giren CHP’li arkadaşlarım oldu. 2007 yılında bunu medyada dile getirmiştim. O zaman CHP’nin AYM’ye götürdüğü bir başörtüsü kararı vardı. Bunu ilk eleştiren CHP’li, ilk eleştiren İl Başkanı ben oldum. Deniz Baykal da ‘Ya sen nasıl bunu dersin’ demedi. AKP’de bir il başkanı Sayın Erdoğan’ın kararının tersini söylemesi halinde 24 saat duramaz, görevinden alınır. O dönemde CHP’den saldırılar aldım ama Sayın Baykal hiçbir şey demedi” açıklamasını yaptı.

Darbelerin Arkasına Bakmak Lazım

Tekin, başta 28 Şubat olmak üzere 12 Eylül ve diğer yaşanan darbelere ilişkin herkesin darbenin sonucuna baktığını ancak arka planına bakmadığını belirterek, darbelerde dış destek imasında bulundu. Tekin, “Bu gün herkes 28 Şubat’ı konuşurken askerleri hedefine koyuyor, 12 Eylül’de de aynı durum söz konusu. Ama biz hep sonuca bakarız, hiç sebeplere bakmayız. Nerede, kim, kimler? Bütün bu projelerin arkasında kimler var? Rahmetli Ecevit 2000 yılında ABD’ye gitti. Şanlı şanlı medyamız, ‘yok şöyle oturdu, yok böyle durdu’ diyordu. Bir medya düşünün kendi ülkesinin Başbakan’ını itibarsız hale getiriyor. Kim düğmeye bastı, kimler istedi bunu? Asıl onu sormak, sorgulamak lazım.” ifadelerini kullandı.

Başörtülü Aday Gösterebiliriz

Tekin, “Genel seçimler öncesi başörtülü aday gösterecek misiniz?” şeklindeki sorumuza da şu karşılığı verdi: “Geçmiş dönemde merkez sağda, AKP’de siyaset yapan çok arkadaşımız, şu anda bizde siyaset yapıyor, yapmaya da devam edecek. Önümüzdeki günlerde de bu devam edecek. Kamuoyu yoklamalarına da yansıyacak. Benim bildiğim şu anda 10-12 başörtülü aday adayımız var. Bir kısmı ön seçime gireceği için seçimde neyin çıkacağını bilmiyorum. Ama 1-2 tanesi aday listelerine girebilir. Yerel seçimlerde Afyon’da bizim başörtülü bir belediye başkan adayımız vardı. 17 oyla kaçırdı, üzüldüm, keşke kazansaydı.” Konuşmasında imkânı olmadığı için İmam Hatip Lisesi’ne gidemediğini de aktaran Tekin, “Bizim imkânımız olmadı, iktidardaki çocuklar gibi İmam Hatip’e gidemedik. Onlar gibi din dersi alamadık, ama hepimiz din terbiyesi aldık. Din terbiyesinin en önemli kuralı, hak yemeyeceksin, yalan söylemeyeceksin. Biz bu politikaların seçimlere yansıyacağını düşünüyoruz. Bunu şu an bile görüyoruz. Ben bunu sahada görüyorum.” dedi. //www.milligazete.com.tr

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.