Sivil Haber

Çağlayan'dan 10 yıl öncesi için ilginç anekdot

SİYASET

Ekonomi Bakanı Çağlayan, ''Türkiye'de 10 yıl önce 10 dakika sonra ne olacağı kestirilemezken, bugün 12 yıl sonrasının planı yapılıyor.

Forum İstanbul 2012 Yüzyıl Konferansları'nın Swissotel'deki gala yemeğinde konuşan Çağlayan, 10 yıldır süregelen başarısından dolayı konferansı düzenleyenleri tebrik etti.

Geçmişte Türkiye'yi ''hasta'' olarak gösteren ülkelerin bugün bakıma muhtaç olduğu bir dönemde ''Krizi Yaşamak mı, Krizi Aşmak mı?'' başlığının önemli bir toplantı başlığı olduğunu belirten Çağlayan, bugün tüm dünyada Türkiye'nin ekonomik krizden başarıyla çıkmasının bir başarı öyküsü olduğunu anlattı.

-''Türkiye ekonomisi yaşadığı krizlerden ciddi ders aldı''-

Çağlayan, dünyanın birçok ülkesine parmak ısırtacak işlerin başarıldığını kaydederek, kriz kelimesinin dönemlerinde neredeyse lügatten çıkartıldığını dile getirdi.

Gerek sanayicilik gerekse sanayi odası başkanlığı yaptığı dönemlerde krizlerle sık sık karşı karşıya kaldığını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:

''Türkiye ekonomisi geçmiş dönemde yaşamış olduğu krizlerden çok ciddi bir şekilde ders almış ve geçmişteki hataları yapmamak üzere siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamış bir başarı elde etti. En son Başbakan Erdoğan ile gittiğim Kore ve bir hafta sonraki Çin ziyaretlerinde ve kendi gittiğim yurt dışı ziyaretlerde bana en çok sorulan soru şu; 'Türkiye bu işi nasıl başardı? Bunları biz de öğrenip yaşamak istiyoruz' diyorlar. Türkiye'nin daha önce krizkolik olmuş ama bugün dünyanın son yüzyılda yaşamış olduğu en büyük kriz ortamından başarıyla çıkmış bir ülke olmasını en önemli 3 şeye bağlayabiliriz. Birincisi siyasi istikrardır. İkincisi Türkiye'ye ve Türk insanının kendine duyduğu güven ortamıdır. Üçüncüsü tabii ki özel sektörün önünü açan, özel sektöre destek olan, özel sektörlerle hiç durmaksızın 24 saat dünyanın her tarafını dolaşan bir hükümetin ihracat odaklı bir büyümeyi hedeflemiş olan ekonomik anlayışıdır.''

-''Ekonomik büyümeye özel sektörün katkısı çok büyük''-

Çağlayan, ekonomik büyümede başarının tamamının büyümeye katkı yapan özel sektörün olduğunu dile getirerek, ihracatçıların, önlerindeki engellerin kaldırılması durumunda tüm dünyayla rekabet edebilecek bir güce, hafızaya, zekaya sahip olduğunu aktardı.

Hiç kimsenin gidemediği yere en rahat şekilde giderek, dünyada Türk yatırımcısının olmadığı bir yer bırakmayarak ve dünyanın birçok bölgesine ihracat yaparak büyümenin gerçekleştirildiğini kaydeden Çağlayan, ''Türk sanayii çalıştı üretti, uluslararası rekabeti öğrendi ve bugün ihracatının yüzde 90'ından fazlası sanayi ürünleri olan bir ihracat yapısı yakaladı. Bu çerçevede şunu net ifade etmek istiyorum ki, bunu başarmasında Türkiye'yi Avrupa'dan ve tüm dünyadan ayırt eden en önemli faktörlerin başında, mali disipline önem vermesi yatıyor'' diye konuştu.

-''Türkiye, enflasyonun ve banka kredi faizlerinin 3 haneli olduğu dönemleri gördü''-

 Türkiye'nin ekonomik gelişmesine katkıda bulunan 46 havaalanı bulunduğunu ve THY'nin 160 ülkeye 190 farklı noktaya uçtuğunu anlatan Çağlayan, dünyadaki tüm yolcuların THY'den yer almak için çaba sarf ettiğini aktardı.

Çağlayan, sadece üniversitelerden yılda 700 bin gencin mezun olduğunu, Türkiye'de 29 yaş ortalamasına sahip genç bir nüfus bulunduğunu kaydederek, sağlıkta en iyi hizmetleri halkın hakkı olduğu için verdiklerini dile getirdi.

Bakan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bugün Avrupa'da krize girmiş ülkeleri beraber düşündüğünüzde Türkiye, kamu borçlarının milli gelire oranında Avrupa'nın 22 ülkesinden çok daha iyi bir konumda. Bugün Türkiye kamu yatırımları yaparken bütçe açığına sonuna kadar sahip çıkan yapısıyla Avrupa'nın 20 ülkesinden daha iyi bütçe açığına sahip konumda. Öyle bir bankacılık sistemi vardı ki, toplamış olduğu mevduatın yüzde 80-90'ı devlet tarafından toplanan bir yapı vardı. Burada bankacılık sisteminin suçu yok. 10 sene öncesini hatırlayın. Türkiye, banka kredilerinin ve enflasyonun 3 haneli olduğu dönemleri gördü. Bugün Türkiye gerek enflasyonda gerek faizlerde son derece başarılar kazanmış bir ülke. Türkiye'de 10 yıl önce 10 dakika sonra ne olacağını kestiremezken, bugün 12 yıl sonrasının planı yapılıyor. Bugün Türkiye 2023 hedeflerini koymuş, bunu benimsemiş ve bu hedefe kitlenmiştir. Türkiye'nin bugün en büyük sermayesi beşeri sermaye.''

Çağlayan, Türkiye'nin özelliklerine işaret ederek, ''Ben bugün her yerde 'Türkiye'ye bakarken 75 milyonluk nüfus olarak görmeyin Türkiye'yi' diyorum. Ben Türkiye'ye bakarken 4 saatlik uçuş mesafesinde tam 56 ülke görüyorum. Burada 1,5 milyar insanın yaşadığını görüyorum. Bu 56 ülkede dünya gelirinin 3'te birini, toplam dünya ithalatının yüzde 46'sı olan 8,5 trilyon dolarlık ithalatı görüyorum. Bu Türkiye'nin özelliği'' diye konuştu.

-Yeni Teşvik Sistemi-

2023'e kadarki dönemde yapılması gerekenler olduğuna da işaret eden Çağlayan, öncelikle işsizlik meselesinin mutlaka çözülmesi gerektiğini, bu konuda ulusal istihdam projesini kamuoyuna açıklayacaklarını, enflasyonla mücadeleye aynı kararlılıkla devam edilmesi gerektiğini kaydetti.

Çağlayan, Yeni Teşvik Sistemi'ne ilişkin ise ''Bugün tüm dünyanın beğenisini kazanmış, Türk özel sektörünün yüzde 90'ından fazlasının beğenisini sağlayan bir sistem getirdik. Türkiye, dünyanın en iddialı teşvik sistemini hazırlamış durumda'' dedi.

Haber Kaynağı : Haber7.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.