Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2 yıldır sürdürdüğü görevinin 23 Ocak'ta sona ereceğini hatırlatarak, ''Bu süreçte güçlü bir Türkiye'nin vatandaşı olmanın avantajını her yerde gördük. Her gittiğimiz yerde, her yaptığımız işte övgüler aldık'' dedi.
Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, başkanlığı sırasında AKPM'de birçok önemli gelişmeye imza attıklarını belirtti.
Geçen yıl Arap dünyasında demokrasiye geçiş mücadelelerinin verildiğini, çarpıcı ve tarihi gelişmelerin yaşandığını aktaran Çavuşoğlu, Avrupa'nın komşu coğrafyalarındaki ülkelerde de önemli gelişmeler meydana geldiğini kaydetti.
Çavuşoğu, özgürlük, reform ve sosyal adalet talepleriyle sokaklara dökülen halkların gösterdiği iradenin ''Arap Baharı'' olarak isimlendirilen süreci başlattığını hatırlattı.
Meclisin, ortaya çıkan gelişmeleri, sadece barış ve güvenliği etkilediği için değil, bölgeyle tarihi ve kültürel bağları bulunması nedeniyle de yakından izlediğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
''Esasen AKPM olarak 'Arap Baharı' başlamadan yaklaşık bir yıl önce bir vizyon geliştirerek, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerini sadece Avrupa içinde değil, Avrupa'ya komşu olan bölgelerde de geliştirmek için 'Demokrasi için Ortaklık' adı altında yeni bir üyelik statüsü geliştirdik. AKPM'de bizim dönemimizde tarihi kararlar alarak, Avrupa Konseyi'nde bir ilk olmak üzere, üye olmayan komşu ülkelerden Fas Parlamentosunu Haziran 2011'de, Filistin Ulusal Konseyini de Ekim 2011'de AKPM'nin 'Demokrasi İçin Ortaklık' statüsüne kabul ettik. Bu iki parlamentonun bizim AKPM başkanlığımız döneminde AKPM'ye 'Demokrasi için ortak' olarak kabul edilmiş olmalarını başkanlığımızın en önemli başarılarından birisi olarak görüyorum.
Bu statü çerçevesindeki işbirliği sadece Arap ve Ortadoğu'daki komşu ülkelerle de sınırlı olmayacak. Nitekim, Kırgızistan Parlamentosunun 'Demokrasi İçin Ortaklık' statüsüne başvurusu da bize resmi olarak iletildi. Kazakistan'a, Tunus'a ve Cezayir'e yaptığımız ziyaretteki temaslarımızda bu ülkelerin parlamentolarını da bu statüye başvurmaya teşvik ettik.''
'Üye ülkelerin kurumla ilişkilerinin geliştirilmesini sağladık'
Çavuşoğlu, AKPM Başkanı olarak, gerek anayasal ve kurumsal sorunlar yaşayan üye ülkelere, gerek birbirleriyle sorunlar yaşayan üye ülkelere, gerekse Avrupa Konseyi ile ilişkilerinde sorunları olan ülkelere ''Parlamenter diplomasi'' yoluyla yardımcı olmaya çalıştıklarını bildirerek, ''Örnek vermek gerekirse, Arnavutluk'ta muhalefetin parlamentoyu boykota son vermesi sürecinde, Bosna-Hersek'te hükümet kurulması için siyasi parti liderleri arasında uzlaşıya varılması sürecine, Moldova'da cumhurbaşkanı seçimi sürecinde yaşanan tıkanıklığın aşılmasına önemli katkılar sağladık'' diye konuştu.
Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi ile ilişkilerinde güven sorunu yaşayan Rusya Federasyonu, Azerbaycan gibi üye ülkelerin, bu kurumla ilişkilerinin geliştirilmesine katkı verdiklerini kaydederek, ''Aralarında sorunlar yaşayan üye ülkeler bakımından da örneğin Rusya-Gürcistan ihtilafının insani yönleri ile ilgili bir komisyon ile yine Dağlık Karabağ konusunun insani yönleri başta gelmek üzere AKPM'deki Azeri ve Ermeni parlamenterler arasında güven tesisine yardımcı olmak üzere bir komisyonu AKPM'de kurduk'' ifadelerini kullandı.
''Vatikan'da Papa ile görüştük''
Çavuşoğlu, Avrupa'daki en büyük sorunların başında gelen ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, İslamofobi ile mücadelede en etkili yol olarak gördüğü dinler ve kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi için ciddi çabalar sarf ettiklerini kaydetti.
Ziyaret ettiği ülkelerde siyasi liderlerin yanı sıra farklı dinlerin temsilcileri ve sivil toplum örgütleri ile bir araya geldiklerini aktaran Çavuşoğlu, ''Vatikan'da Papa ile görüştük. Birçok ülkede Ortodoks ve Musevi temsilcilerle ve Müslüman topluluklarının yaşadığı yerlerde müftülerle bir araya geldik. Ulusal meclisler ve üniversitelerde konuşmalar gerçekleştirdik'' dedi.
Çavuşoğlu, AKPM tarihinde ilk kez (Müslüman, Katolik, Protestan, Ortodoks ve Musevi) olmak üzere 5 farklı inancın temsilcilerini Nisan 2011'de AKPM Genel Kurulu'nda bir araya getirerek ortak bir oturum düzenlediklerini, Avrupa'daki tüm Müslümanları temsilen toplantıya Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in katıldığını bildirdi.
''AB'nin AİHS'ne taraf olması önemli bir konudur''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ''Medeniyetler İttifakı Girişimi''nin eş başkanı olarak davetlerini kabul ederek bir gün sonra Nisan 2011 Genel Kuruluna katılarak parlamenterlere hitap ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
''Öte yandan, Avrupa Konseyinin gündeminde yer alan ve çok önemle takip ettiğimiz Avrupa Birliğinin (AB) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) taraf olması sürecine de AKPM olarak önemli katkı sağladık. AB'nin AİHS'ne taraf olması önemli bir konudur.
Böylece Avrupa vatandaşlarının, sadece ülkelere karşı değil, AB'nin eylemlerine karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunması mümkün olabilecektir. AB'nin AİHS'ne taraf olması süreci bir taraftan hükümetler arasında devam ederken, biz de AKPM olarak Avrupa Parlamentosu ile ortak bir komisyon oluşturarak sürece katkılarımızı sağladık.
Avrupa Parlamentosu üyelerinin AİHM'ne yargıç seçimi sürecinde AKPM'ye katılımının modaliteleri konusunda ortak komisyon çalışmalarını tamamladı. 22 Eylül 2011'de Brüksel'de düzenlediğimiz ve AKPM-AP ortak başkanlık toplantısında ortak komisyonda alınan kararlar teyit edildi. Sürecin hükümetler arası müzakere boyutu da tamamlandıktan sonra AB resmen AİHS'ne taraf olacak.''
İç tüzüğün reformu çalışmaları
Başkanlık sürecinde AKPM'ye kurumsal anlamda da önemli bir katkı sağladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, şunları belirtti:
''Bu çerçevede AKPM'de iç tüzüğün reformu çalışmaları bizim başkanlığımız döneminde tamamlanmıştır. Bunun için Avrupa Konseyinde devam eden genel reform çalışmaları çerçevesinde AKPM olarak biz de kendi reform çalışmalarımızı başkanlığımız sırasında 2011 yılı içinde başlatmıştık.
Bu amaçla kurduğumuz 'reform ad hoc komitesi' çalışmalarını Haziran 2011'de tamamladı ve Ekim 2011 sonbahar genel kurulumuzda da iç tüzük ile ilgili reformlarımızı kabul ettik. Yeni iç tüzüğümüz Ocak 2012 AKPM Genel Kurulu ile birlikte uygulanmaya başlayacak.
AKPM reform çalışmalarının, başkanlığımız tarafından ciddiyetle takip edilerek vakitlice tamamlanmış olmasının da AKPM başkanlığımız sırasında bu kuruma sağladığımız önemli bir katkı olduğuna inanıyorum. AKPM başkanlığımızdaki faaliyetlerimiz ve gerçekleştirdiğimiz projelerimizin satır başları böyle.''
''İlk kez bir Türk ve Müslüman milletvekili başkan seçilmiş oldu''
AKPM başkanlığının çeşitli açılardan bir ilki teşkil ettiğini belirten Çavuşoğlu, şunları ifade etti:
''Öncelikle Türkiye'nin kuruluşundan bu yana, 1949 yılından bu yana üyesi olduğu Avrupa'da bütünleşmeyi hedefleyen en eski kurum olma özelliği taşıyan, 47 üye ülkenin ve 800 milyon Avrupa vatandaşının temsil edildiği Avrupa Konseyinin Parlamenterler Meclisine ilk kez bir Türk ve Müslüman milletvekili başkan seçilmiş oldu.
Diğer taraftan bugüne kadar AKPM başkanları hep 10 üye ülke arasından seçilmiş (5 Fransız, 4 İngiliz, 3 İspanyol, 2 Alman, 2 Hollandalı, 2 Belçikalı, 2 Avusturyalı, 1 Danimarkalı, 1 İsveçli ve 1 de İsviçreli AKPM Başkanı). Bizim başkanlığımız ile AKPM başkanı ilk kez bu 10 ülke dışındaki bir ülkeden seçilmiş oldu. Keza AKPM'nin en genç ve 7 yıllık AKPM Türk Delegasyonu üyeliğimizin hemen ardından AKPM başkanlığına seçilen ilk parlamenter olduk.
Biz de bir Türk'ün bir Avrupa kurumundaki bu ilk başkanlığının Avrupa için de yeni bir tecrübe olduğunun bilinciyle, bu dönemin katkılarımız ve başarılarımızla anılması, başında bulunduğumuz kurumun itibar ve görünürlüğünü arttırmak ve iyi bir temsil için hiç durmadan çalışıyoruz.
Bu süreçte güçlü bir Türkiye'nin vatandaşı olmanın avantajını her yerde gördük. Her gittiğimiz yerde, her yaptığımız işte övgüler aldık.''
Haber Kaynağı : Haber7.com