Sivil Haber

ERDOĞAN REKTÖR ATAMASINDA KENDİSİYLE ÇELİŞTİ

SİYASET

Vesayet ve siyasi meşruiyet konusunda sandık sonuçlarını dikkate aldığını her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, rektör atamalarında kendisiyle çelişti.

Erdoğan, önceki gün atadığı 14 rektörden 6’sını üniversitelerdeki seçimlerde en çok oyu alan adaylardan değil, daha düşük oy alan isimler arasından seçti.

Adnan Menderes Üniversitesi rektör seçimlerinde birinci olan Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, YÖK’ün listesinde üçüncü sıraya kaydırıldı. Onun yerine birinci sıraya daha düşük oy alan Prof. Dr. Cavit Bircan yerleştirildi. Yine Balıkesir Üniversitesi’nin rektör seçimlerinde üçüncü olan Prof. Dr. Kerim Özdemir de, YÖK’ün listesinde birinci aday gösterildi. Celal Bayar Üniversitesi’nde ise 204 oyla en çok oyu alan Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin yerine 108 oyla ikinci olan Prof. Dr. Ahmet Kemal Çelebi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atandı. Kahramanmaraş Sütçü İmam, Mersin Üniversitesi ve Mustafa Kemal Üniversitesi’nin rektörlük seçimlerinde de birinci olan adaylar yerine ikinci ve üçüncü olan rektör adayları atandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6 üniversitenin rektör seçimlerinde en çok oyu alanı değil de YÖK’ün listesinde birinci sıradaki isimleri ataması akıllara eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i getirdi. Sezer’in Kastamonu Üniversitesi rektörlüğüne seçimden birinci çıkan Prof. Dr. Mustafa Safran’ın yerine, seçimde 2 oy alan Bahri Gökçebay’ı rektör yapması çok tartışılmıştı.

Rektörlük seçim sistemine ‘ucube’ benzetmesi

Zaman'ın haberine göre, üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere, Erdoğan’ın yaptığı atamalara tepki gösterdi.

Rektörlerin seçildiği sistemin problemli olduğunu anlatan Yeşildere, şu ifadeleri kullandı: “YÖK’ten yıllardan beri şikâyetçiyiz. Rektörlük ile ilgili ucube bir seçim sistemi getirdiler. Üniversitelerden seçilen 6 aday sıralanarak YÖK’e gidiyor. YÖK üniversitedeki sıralamalara dikkat etmiyor. Sonuçta 3 aday Cumhurbaşkanı’na gidiyor. Cumhurbaşkanı da hangi kriterlere dayalı olduğu bilinmeyerek, kendine göre sıralamaları değiştirip rektör atıyor. Bu sistemden aslında en çok şikâyetçi olan onlardı. Gelir gelmez YÖK’ü değiştireceklerini ve bu sisteme son vereceklerini söylediler. Biz de onlarla çalıştık. Yavaş yavaş YÖK, üniversiteler AKP’nin istediği duruma geldi. YÖK Genel Kurulu değişti ve kendi görüşleri doğrultusunda öğretim üyelerini seçtirmeye başladılar.

Yekta Saraç başkanlığındaki YÖK birinci sıradaki adayları eleyerek üniversitelerin görüşünü dikkate almadı. Bu, üniversitelerin akademik özgürlüğüne yapılan bir saldırıdır. Özgür iradeye karşı yapılan bir baskıdır. Üniversitede önemli olan siyaset değil, bilim insanının liyakatidir.”

Zaman
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.