Toplantının basına açık bölümünde Fransızca ve İngilizce olarak katılımcılara seslenen Koç, toplantı öncesi gündeme ilişkin gazetecilere de açıklamalarda bulundu.
Buluşmanın Türkiye'de olmasının önemli olduğunu söyleyen Koç, toplantıyla ilgili olarak, "Başkanlığını da bir CHP'li milletvekilinin yapması önemli. Son dönemlerde hukukun zorlanarak yaşanan yolsuzlukların bir ülkede demokrasiyi nasıl sıkıntıya soktuğunun örnekleri var. Başka ülkelerde de bunlar yaşanıyor. Avrupa Konseyi'nin ilgili komisyonunun bu konudaki çalışmalarının, yol haritasının, mücadele şeklinin hem hukuksal boyutta hem etik boyutta ele alınacağı bir toplantı şeklinde geçecek" diye konuştu.
"KATILMADIKLARINA MEMNUN OLACAKLAR"
Diğer Türk üyelerin, Meclis Başkanı'nın ABD ziyareti nedeniyle toplantıya katılamadığını söyleyen Koç," Şimdilik iç siyasi etik sınırları içinde kalayım. Katılmadıklarından belki de çok memnun olacaklardır. Konu, sorulan sorular noktasında farklı noktalara gidebilir" diye espri yaptı.
"ÇÖZÜM SÜRECİNDE PARÇALI BULUTLU HAVA..."
Çözüm süreciyle ilgili tartışmalarla ilgili bir soruya yanıt verirken, "CHP Parti Sözcüsü" olarak konuşmadığını, kişisel görüşlerini dile getirdiğini vurgulayan Haluk Koç, "Önümüzdeki süreçte HDP'nin seçimlere parti olarak girme kararını almasından sonra, gizli kapaklı yürütülen bu çözüm süreci adını verdiğimiz, 'bir vardır bir yoktur' dedikleri, Kürt sorununun çözümü noktasında yaşanan ikircikli tavır, hükümet ve saray çevrelerinde dikkat ederseniz önümüzdeki günleri biraz parçalı bulutlu hale getiriyor" diye konuştu.
"ARINÇ İLE GÖKÇEK ARASINDAKİ YAPAY TARTIŞMA"
Benzer dönemlerde daha önce provokasyonların yaşandığını belirten Koç, "Haziran'a kadar sarayın daha milliyetçi söylemlere bürünerek, kendisine lazım olan milletvekili sayısını çıkartacak oyu kopartma noktasında bir projesi olduğu ortaya çıkıyor" dedi.
Hükümet içerisinde Başbakan Yardımcı Bülent Arınç ile AnkaraBüyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında tartışma yaşandığını hatırlatan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bence yapay tartışmalar, bir noktada ana sorunu ötelemeye dönük bir gelişme. Benim korkum, Haziran'a kadar, en üstten çizilen, şu ana kadar müdahil olduğu ve her aşamasından sorumlu olduğu çözüm süreci ki bizler bilgi sahibi değiliz, Parlamento bir bilgi sahibi değil, çözüm sürecinin şimdi intikaya uğratılarak daha farklı bir söylemle olayı taşıma gayreti... Bu bölgede tekrar birtakım olayların devreye sokularak ' Bak ben haklıyım' noktasında bir siyasi destek tezi çıkartabilir kendisine."
"MİLLETİ ZEHİRLEMESİNLER"
Haluk Koç, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Selahattin Demirtaş ve Kandil süreci zehirliyor" açıklamasını hatırlatan bir gazeteciye de, "Ben hepsine beraber söyleyeyim; bu milleti zehirlemesinler" karşılığını verdi.
"VESAYET ALTINDALAR"
Milletvekili aday sürecinin belirlenmesinde en demokratik yolu CHP'nin izlediğini savunan Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
"CHP en geniş oranda, en demokratik tercihlere başvurarak adaylarını belirliyor. Diğer partilere bakın... Demokrasiden bahsediyorlar, hiçbirinin kendi tabanlarına dönüp 'Adayları siz tercih edin' diye bir tercihi yok. Neden? Her biri bir vesayet peşinde. HDP, İmralı ve Kandil'in vesayetinde. Hükümet sarayın vesayetinde. Bu vesayet çatışmaları nasıl bir liste çıkartır, onu göreceksiniz. Ama demokrasi diye yutturmasınlar. Vesayet altında liste hazırlama gayretleri diğer siyasi partilerde devam ederken, herkes yine CHP ile uğraşıyor. AKP'liler bile CHP'nin adaylarıyla uğraşıyor. Gücün var mı? Cesaretin var mı? Bak, dünya kadar üye yazmışsın çarşıda pazarda. Belki de üye olduğunu bilmeyen bir sürü insan var. Çıkart al Yargıtay Başsavcılığı'ndan, listesini, sandığı koy üyelerinin önüne... İstanbul'da, İzmir'de, Adana'da AKP'liler seçsin adaylarını. Yok... Ne için? Elekten geçecekler. Birinci elek, ikinci elek, paralel, üçgen, beşgen araştırması... Ondan sonra tek kıstas, saraya biat. Hırsızlığa göz yumacaklar, yolsuzluğun soruşturulmasını engelleyecekler, bunun da adı demokrasi olacak."