Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında üç günlük Suriye ziyareti ve Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşme hakkında bilgi verdi.
Bu ziyaretin amacını barışın, kardeşliğin, huzurun sağlanması olarak açıklayan Kamalak, bu amaçla Esad'ın yanı sıra devlet adamları, çeşitli siyasiler ve din adamlarıyla görüştüklerini söyledi.
Kamalak, şu ifadeleri kullandı:
" Ziyaretimizin amacı, Ortadoğu ve İslam âlemine özellikle yabancıların, batılıların müdahalesini önlemektir. Biz kesinlikle Beşşar Esad'a destek vermek amacıyla Suriye'ye gitmiş değiliz. Biz akan kanın durdurulması için Suriye'ye gittik. Irak'ta işlenen katliamların Suriye'de tekrarlanmaması için gittik"
Suriye, Irak olmasınDemokrasi, adalet, insan hakları ve özgürlük getirmek için müdahale edilen Irak'ta 2 milyon insanın katledildiği, yüzbinlerce masum kızın kirletildiğini, milyonlarca çocuğun yetim bırakıldığını ve Irak'ın baştan aşağı tahrip edildiğini hatırlattı.
Kamalak, "Aynı katliamın, aynı mezalimin Suriye'de de tekrarlanmaması amacıyla kardeşlik hukukumuzun bir gereği olarak, birçok insanın adeta yönünü bile o tarafa döndürmeye cesaret edemediği bir dönemde, hatta birçok insanın bunlar İstanbul'dan hareket edemez diye konuştuğu bir zamanda biz seçkin bir gazeteci topluluğu arkadaşımızla Suriye'yi ziyaret ettik. Uyarı görevimizi yaptık. Endişelerimizi orada dile getirdik" diye konuştu.
Esad'a tavsiyeBeşşar Esad ile yaptığı görüşmenin içeriğini ilişkin bilgiler de veren Kamalak, "Sayın devlet Başkanına şunu söyledik. Dış müdahaleler, sadece askeri biçimde olmamaktadır. Aynı zamanda iktisadi, kültürel ve siyasi olarak da yapılmaktadır. Bunlara meydan verilmemelidir. Bunu önleyebilmek için sadece tedbir alınması yetmez. Muhalefetin önünün, yolunun açılması icap eder. Muhalafetin iki önemli unsurunun, mecliste temsil ve medya olduğunu vurguladık" şeklinde konuştu.
Hükümetler arasındaki olumsuz havanın bir insanın nezle veya gribe yakalanması gibi geçici bir rahatsızlık olduğunu vurguladıklarını kaydeden Kamalak, "Faydalı bir ziyaret oldu. İnşallah hayırlı sonuçları olur. Niyet halis olursa, sonuç da müspet olur. Saadet Partisi olarak asıl amacımız, İslam coğrafyasının özellikle batılıların müdahale etmesini önlemektir. Bu konuda uyarı vazifemizi yaptık. Zaten aksini düşünmek eşyanın tabiatını aykırı düşer. Milli Görüş 40 yıldır İslam Birliğini savunuyor. Bu tür olayların olacağını tahmin ettiğimiz için İslam kardeşliğini vurguladık. Netice ilk fırsatta da, 1997'de D-8'leri kurduk. Amacımız, İslam coğrafyasına, yabancıların müdahale etmesini önlemektir. İslam coğrafyasında bir ihtilaf ve uyuşmazlık çıktığı zaman Müslümanların bir araya gelerek barışçı bir şekilde çözmesi gerektiğini hep vurguladık" dedi.
Esad ne dedi?Esad'ın Türk heyetinden önemli bir ricası olduğunu da açıklayan Kamalak, şunu söyledi:
"Buradaki fotoğrafı, Türkiye'deki kardeşlerimize olduğu gibi iletin. Buradaki fotoğrafı, Türkiye'ye aynen yansıtın. Sanıyorum bizimle gelen gazeteciler, bu fotoğrafı çok net bir şekilde çektiler. Buraya yansıttılar" dedi.
Esad'ın Türkiye ve Suriye halklarının kardeş olduğunu ancak araya batının girmesi sonucu kardeşler arasına 90 yıldır soğukluk girdiğini söylediğini kaydeden Kamalak, Esad'ın şu ifadeleri aktardığını dile getirdi.
"Bir önceki cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'in Suriye'yi ziyaretiyle olumlu bir hava meydana gelmiştir. Son 10 yılda ilişkiler hep müspet yolda, samimi bir şekilde gelişti. Bu yüzden Türk hükümetinin son zamanlardaki tutumunu anlamakta gerçekten zorlandık, dolayısıyla çok üzüldük. Biz bu kritik dönemde, demokratikleşme bakımından ilk yardımın Rusya ve Çin'den değil Türkiye'den gelmesini beklerdik. Ama olmadı. Hem bu kardeşlik sürece, hem demokratikleşme süreci geri döndürülmeyecek. Reformlar devam edecektir. Zaten bizler kardeşiz. Aynı evde yaşamaktayız. Bir evin odasında çıkan yangın, diğer odaları rahatsız eder"
Hükümet aleyhine konuşmadıkSuriye'de, Türk hükümetini eleştirmekten de kaçındıklarını anlatan Kamalak, "Türk hükümetinin ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın aleyhine olacak bir tek kelime kullanmamaya özen gösterdik. Biz gerektiğinde ülkemizde hükümeti de başbakanı da eleştiririz ama sınırların dışına çıktıktan sonra hükümeti ve başbakanı eleştirmek bizim düşüncemize ve gayemize ters düşer" dedi.
Dış politika eleştirisiBİR gazetecinin hükümetin dış politikasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusu üzerine konuşan Kamalak, "Hükümetin dış politikasını tasvip etmiyoruz. Füze kalkanı projesi asla ve asla kabul etmiyoruz. Çünkü füze kalkanı projesinin üzerine ABD vasıtasıyla NATO kılıfı geçirilmiş bir İsrail projesi olduğunu düşünüyoruz. Ortadoğu'daki huzursuzlukların asıl amacının Büyük İsrail devletini kurmaya yönelik olduğunu düşünüyoruz. Ortadoğu'daki karışıklıklar bu amaçla çıkarılıyor. Ama netice itibariyle İslam barışına ve Arap baharına yönelmesini temenni ediyoruz" dedi.
Şam dışına çıkamadıkZaman darlığı nedeniyle Şam'ın dışına çıkamadıklarını kaydeden Kamalak, "Ancak resmi ziyaretlere ve randevulara yetişebildik. Asıl amacımız uyarı görevimizi yapmaktı. Bu nedenle devlet erkanı ile görüşmemiz icab ediyordu. Bu münasebetle, Şam dışına çıkmamız zaman bakımından mümkün olmadı. Ama çevredeki gelişmeleri, 20 civarında gazeteci arkadaşımız rahatça çekmişlerdir. Şüphesiz Suriye'de bir rahatsızlık var. Bir sıkıntının olduğu kesin. Emevi Camii'ndeki cemaat azlığından da bu belli oluyor. Ama biz orada iken, bir katliam mesabesinde patlama oldu. Gördüğümüz kadarıyla, bu devlet organları tarafından değil belirli mihraklar tarafından gerçekleştirildi diye düşünüyoruz" dedi.