CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın istifasına yol açan kasete “örgüt” soruşturması açılması konusunda, “Önümüzdeki günlerde göreceksiniz, özel yetkili bir savcı CHP ile ilgili gene bir dosya çıkaracak. Ortalık, belgeler birbirine girecek” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, CNN Türk’te gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, CHP tarafından Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında verilen gensorunun gerekçesini açıklarken, “CHP’nin verdiği soru önergeleri iktidarı yıpratmak amaçlı verilmiştir’ diye bir davada savcı tarafından delil olarak kullanıldı. Bu hangi demokrasi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu savcı hakkında soruşturma açılması lazım. Sen muhalefetin verdiği soru önergelerini, ‘hükümetin aleyhine verilmiş belgeler’ diye, nasıl iddia dosyasına koyabilirsin? Bu kişi hukuk eğitimi almamıştır, ön yargıdır, siyasi otoritenin emrindendir bu kişi. Bizim muhatabımız burada o savcı değil, siyasi otoritedir yani Adalet Bakanıdır, Adalet Bakanının da HSYK’nın Başkanıdır” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Ergin’in CHP’ye yönelik “Sistematik şekilde aynı noktaya vuruş yaparak, o kurumları çökertme, göçertme operasyonu var” şeklindeki sözlerine de, “Hangi operasyon, bizim polis gücümüz yok, onlar iktidarın emrinde istediği baskın yapıyorlar. Daha Pazar günü Adalar Belediye Başkanlığı basıldı. Pazar günü belediye mi basılır” şeklinde yanıt verdi. Eleştirilerinin haklı yönlerde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, Bakan Ergin’e yönelik, “Onun telefonları yasa dışı dinlense, bunlar yasaya göre imha edilmeyip alınıp bir davanın ekine konulsa, acaba ne yapar” diye sordu.
-BAYKAL KASETİ: “MİT’İN SORUŞTURMA YAPMADIĞINI BİLİYORUM”-
Kılıçdaroğlu, Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın istifasına yol açan kasete, “örgüt” soruşturması açılması konusunda ise, “Önümüzdeki günlerde göreceksiniz, özel yetkili bir savcı CHP ile ilgili gene bir dosya çıkaracak. Ortalık, belgeler birbirine girecek” dedi. Kılıçdaroğlu, “Nasıl bir dosya?” sorusuna ise, “Bir sürü hayali isimler, isimsiz ihbar mektupları, gizli tanıklar... Bu olay kamuya yansıdığında Sayın Başbakan ‘ben MİT’e talimat verdim, derhal ortaya çıkarın’ dedi. Aradan bu kadar zaman geçti, MİT ortaya çıkardı mı?” dedi. Soru üzerine, Başbakanı ameliyatının ardından ziyaret ettiği sırada bu konunun gündeme gelmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Ama MİT’in soruşturma yapmadığını, Başbakan’ın talimat vermediğini de biliyorum. Sormamamız gereken sor şu; Sayın Başbakan niye millete çıkıp doğruyu söylemiyorsun? Bu olay ortaya çıkabilir mi? Çıkabilir. Devletin istihbaratı var, bilgisi var” dedi.
Kılıçdaroğlu “CHP’yi yeniden dizayn etmek kim ister” sorusuna ise, “Bunu ben ne bileyim, savcıya sormak lazım, bakalım savcı ne diyecek” dedi.
-“KATSAYI BAŞVURUSU KİŞİSEL”-
Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter ile Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın katsayı uygulamasının iptali için yaptığı başvuruya ilişkin, “Katsayı başvurusunu biz yapmadık, CHP yapmadı. CHP olarak başvurumuz yok bizim, iki arkadaşımızın kişisel başvurusu var. Yurttaş olarak girmişler başvurmuşlar” dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakanın konuyla ilgili CHP’ye yönelik eleştirilerine de tepki gösterirken, “İmam hatip liselerinden rahatsız olup olmadığı” sorusuna ise “Hayır efendim. Neden rahatsız olayım. İmam hatip okullarını kuran CHP’dir, onlar kurmadılar. Biz hiçbir zaman ‘dindar, insanlar yetişmesin’ demedik, kendi kafasından uydurduğu bir şey. Bu ülkede ilahiyat fakülteleri de olmalı, iyi çalışan, iyi öğrenim veren imam hatip okulları da, sanat okulları da, ticaret lisesi de olmalı. Belli bir kural içinde, ülkenin ihtiyaçları göz önüne alınarak olmalı. O bundan dini siyasi sömürü alanı haline getirdiği için, ‘acaba ben nerelerden nasıl bir şeyler yakalarım’, bunun peşinde” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, başvuruyu doğru bulup bulmadığı konusunda ise, “Büyük ihtimalle bunlar reddedilir. Çünkü kendisinin haksızlığa uğraması lazım ama öyle bir haksızlığın olduğunu sanmıyorum” dedi.
-MİLLİ GÜVENLİK DERSİNİN KALDIRILMASI: “SORUN YOK”-
Kılıçdaroğlu, okullarda Milli Güvenlik Dersinin kaldırılması konusunda ise, “Olabilir. AB standartları içinde böyle bir olayın olamaması söyleniyor. Eğer biz oraya müracaat etmişsek, o standartları yakalamak istiyorsak, gereği yapılmışsa, herhangi bir sorum yok” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bazı aydınların “siyasi amaçla demeç verme” ve “yargı görevini yapanı etkileme” iddiasıyla Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel hakkında suç duyurunda bulunmasına “saygı duyduğunu” ifade ederken, “O aydınlarımız, aynı olayı niçin başkalarına yapmıyorlar. Bir sürü var ileri geri konuşan, yargı için konuşan da var, onlar için de suç duyurusunda bulunsunlar. Çifte standarta izin vermeyelim” dedi.
-“ASKERİN SİYASET KONUŞMASI DOĞRU DEĞİL”-
Kılıçdaroğlu, askerin siyaset konuşmasının ise doğru olmadığını kaydederek, “Askerin belli bir konuda düşüncesi varsa, gider Sayın Başbakana aktarır. Ama askerin siyasete müdahale etmesi doğru değildir” dedi.
Demokrasilerde, askerlerin bildiri yayınlamasının da doğru olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Neden bildiri yayınlıyorsunuz? Siz devletin dışında bir organ değilsiniz ki? Bağlı olduğunuz bir yer var. Gider Başbakana endişelerini aktarabilir. MGK toplanıyor, orada devletin bütün bilgileri, bütün kozmik bilgiler paylaşılıyor, ayrı bir bildiri yayınlamanın bir mantığı yok ki? dedi.
-“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE GÖRECEĞİZ”-
Kılıçdaroğlu, Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt için ‘Büyükanıt’ı dinleyemezler?’ sözlerinin hatırlatılarak, ‘Hala aynı noktada mısınız?’ sorusu üzerine, “Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Şimdi hükümet Sayın Büyükanıt’ın vermiş olduğu muhtıra için, ‘bu muhtıra değildir’ demeye başladı. Niye bu muhtıra değil, ben onu anlamadım. Şimdi gayet alttan alıp, ‘ordunun hassasiyetleri dile getirildi’ deniyor, ordunun hassasiyetleri varsa, gider Başbakan’a anlatır. Hükümetin tavrı nedeniyle o düşüncemi dile getirdim” dedi.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı görev süresi konusunda ise, “Anayasa’ya göre 5 yıl, şimdi getirdiler 7 yıl. Neye göre? Yasaya göre. O zaman Anayasa ne olacak? Sayın Cumhurbaşkanı bunu kişisel meselesi olarak görmemeli. Sayın Cumhurbaşkanı bu yasayı parlamentoya iade etme durumundadır” diye konuştu.
-ULUDERE: “BAZI DUYUMLARIM VAR”-
Kılıçdaroğlu, Uludere olayına ilişkin “İstihbaratı Amerika mı, İsrail mi kim verdi?” sorusunu sık sık gündeme getirdiğini, kendisinin istihbaratı kimin verdiğini bilip bilmediğinin sorulması üzerine, “Bazı duyumlarım var ama elimde bir şey olmadığı için kesin bir görüş vermek doğru değil” dedi. Kılıçdaroğlu, “İki ülke zaten. Benim sorduğum soru çok net, istihbaratı hangi ülke verdi” dedi.
-“362 İMZA ŞAŞIRTMADI”-
Kılıçdaroğlu, soru üzerine olağanüstü tüzük kurultayının tarihi üzerinde çalışıldığını belirtilerek, “Mart’ta da olabilir, Şubat’ta da olabilir” dedi.
Kılıçdaroğlu, Tüzük kurultayı için verilen 362 imzanın içinde memleketi Tunceli’den 4 delegeden 2’sinin ve yüksek disiplin kurulu üyelerinden de isimlerin bulunduğunun belirtilerek, “Hayal kırıklığı yaşadınız mı? Şaşırttı mı sizi?” sorusu üzerine, “Hayır, şaşırtmadı. Tüzüğümüze göre parti delegeleri imza toplamışlar, biz de gereğini yapacağız. Ayrıca bunları muhalif olarak da görmüyorum. Sadece şu; daha sonra yapacaktık, ‘daha önce yapalım’ diyorlar, olur daha önce yapalım” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, soru üzerine bir genel başkan olarak, genel başkanın geniş yetkilerinin bulunduğunu düşünmediğini ifade etti. Kılıçdaroğlu bazı iddiaların hatırlatılması üzerine de “Ne bacanağımın, ne kardeşlerimin parti içinde etkili bir görevde bulunmalarını istememem. Oy kullanacaklarsa gelir kullanırlar, sandık konulmuş delege seçilmişlerse seçilirler. Ama onu dışımda etkin bir yerde bulunmalarını istemem” dedi.
(ANKA)