“Türkiye Değişim Partisi, binlerce renk denizidir, uzun bir yürüyüştür, tüm değerlerimizin ortak paydasıdır. Türkiye Değişim Partisi; uyumdur, ahenktir, huzurdur. Gücümüzü ortak tarihimizden, geleneklerimizden alıyoruz. Gücümüzü bu toprakların insan zenginliğinden alıyoruz, barış ve esenlikten alıyoruz. Kardeşlerim; ülkemizin her noktasında kültürler, birbirini yok etmeye çalışmamalıdır, kültürler birbirlerine alışmalıdır. Kültürler, mutlulukla, huzurla, sevgiyle beslemelidir. Mardin’de muhteşem kültür mozaikleri var, Mardin’deki bu kültür mozaikleri bütün ulusumuza örnek olmalıdır. Hiçbir kültür diğer kültür mozaiklerinin önüne engel koymamalıdır. Türkiye Değişim Partisi iktidarında, kültürler birbirlerine sevgi, barış, güzellik, kardeşlik katacaktır. Ülkemizde yurttaşlarımızın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa, kültür mozaiklerine kim saygı duymuyorsa bütün politik tecrübemle onların karşısında olacağım.
Türkiye Değişim Partisi, herkesi barışa, özgürlüğe, demokrasiye davet ediyor.
Kardeşlerim, ülkemizde yaşayan herkesin diline, özgürlüklerine, dinine, tüm insan haklarına sahip olduğu, onuru ile yaşadığı gerçek bir demokraside unutmayalım çözülemeyecek sorun yoktur.
Türkiye Değişim Partisi, sorunları kardeşlik hukuku içerisinde çözmeye geliyor.
Kardeşlerim; ülkemizde demokrasiye susamış kültürler var, Türkiye Değişim Partisi iktidarında bu kelimeleri rafa kaldıracağız.
Bütün ulusumuza tam demokrasi geliyor, Türkiye Değişim Partisi geliyor, referandumlar geliyor, “ben yaptım oldu” mantığı bitiyor. Bir bakanlık, bir belediye hangi proje üretiyorsa e-devlet sistemiyle gerçek referandum yapacağız.
Kardeşlerim, gerçek bir demokrasiyi kurmak barış içerisinde ülkemizi yönetmek o kadar zor değildir. Bunu Türkiye Değişim Partisi başaracak, bunu siz başaracaksınız.
Sevgili kardeşlerim; Mardin’e oy toplamaya değil, Türkiye Değişim Partisi olarak sevgi ve güven toplamaya geldim çünkü siyasi mücadelemizi kavga dilinden uzak, sevgi diliyle sürdüreceğiz. Ülkemizi içerde ve dışarda sorunsuz, barış içinde, kardeşlik hukukuyla yönetmek ana prensibimizdir. İktidarı değiştirmek için kavga etmek değil, milletimizi ikna edecek projelerimizle, yönetim tarzımızla, kurucularımızla, il başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla, kadın kolları, gençlik kollarımızla ülkemizin her noktasını dolaşacağız. Öfke dili yerine sevgi dilini kullanacağız.
Türkiye Değişim Partisi’nin amacı; insanları sevmek, yurttaşlarımızın mutluluğu için çok ama çok çalışmaktır hiçbir arkadaşım çalışmaktan asla yorulmaz.
Kardeşlerim, ülkemizde yaşanan öfkeyi, nefreti bitirmeye, sevgi dilini hoşgörü kenti Mardin’den bütün ulusumuza anlatmaya geldim çünkü sevginin herhangi bir bedeli yoktur
Türkiye’nin en zengin madeni barıştır en büyük ekonomisi barıştır! Ülkemizi barışa barışa kalkındıracağız, kırgınlıkları dargınlıkları Türkiye Değişim Partisi olarak biz bitireceğiz.
Bizim görevimiz Edirne’den Hakkari’ye tüm vatandaşlarımızın barış içinde yaşamasını sağlamaktır.
Görevimiz, 783 bin 562 metre karede gönlü kırık bir vatandaş bırakmamaktır.
MARDİN GAP'LA BULUŞMALI
Dünyanın en verimli, en bereketli toprakları Mardin Ovasında fakat maalesef bu topraklar susuzluk sıkıntısı yaşıyor. Türkiye'nin hububat, bakliyat ve yağlı tohum deposu olan bu bereketli ova işlenemiyor bu susuzluğu aşmak için bir an önce GAP suyunu Mardin Ovası'na ulaştıracağız. Fırat ve Dicle’nin suları boşa değil, bu bereketli topraklara akmalı. GAP sulama kanallarını tüm ovaya ulaştırıp, toprağımızı su ile buluşturmalıyız. Gıda maddelerinde son zamanlardaki fiyat artışlarını görüyorsunuz eğer böyle bereketli topraklarımızı işleyemezsek, gıdayı ucuzlatamayız. Mazot ve gübre fiyatları çiftinin belini büküyor. Mardin'i barışa ve berekete kavuşturmalıyız. GAP sulama kanalları için gereken finansmanı hemen bulup, toprağımızı su ile buluşturacağız.
MARDİN YILDA 10 MİLYON TURİSTİ HEDEFLEMELİ
Mardin'de işsizlik yüzde 30'un üzerinde bu kadim medeniyet kendi bu durumu hak etmiyor bu gerçekten kabul edilebilecek bir rakam değil yani her 3 Mardinli hemşerimizden biri işsiz, oysa Mardin sadece Turizm ile bile tüm insanına istihdam sağlayabilir. Mardin en iyi zamanda 2-3 milyon turist çekiyor. Ama bu turistlerin büyük çoğunluğu kentte konaklamıyor öyle cazip bir tanıtım yapmalıyız ki Mardin'e gelen yerli ve yabancı turist en az 5 gün şehrimizde konaklamalı artık kıyı kentlerinde deniz turizmine değil, daha çok Mardin gibi kentlerimize turizm desteği vermeliyiz. Mardin'in Unesco Dünya Mirası Listesi'ne girmek için yaptığı başvuru sahipsiz kalmış durumda Mardin'e sahip çıkacağız ve Unesco dünya mirası listesine mutlaka koyduracağız.
MARDİNDE ELEKTRİK, SU VE İNTERNET SIKINTISI BİTECEK
Mardin'de bazı ilçelerimizde ciddi altyapı sorunları yaşanıyor bazı yerlerde su 3-4 günde bir veriliyor kimi yerlerde sürekli elektrik kesintileri yaşanıyor bazı yerlerde maalesef internet yok ve pandemi sürecinde öğrenciler ciddi şekilde eğitim alamadı, doğalgaz gitmeyen ilçelerimiz var. Öte yandan bu güzel şehri bir an önce çevre yoluna kavuşturmak lazım, ağır tonajlı araçları bu kültür ve turizm şehrinin dışına çıkarmak gerekiyor, Mardin Çevre Yolu'nu derhal yapıp hizmete sunacağız. Mardin'in tüm altyapı sorunlarını derhal çözeceğiz.
MARDİN'E YAKIŞIR BİR TIP MERKEZİ İNŞA EDECEĞİZ
Çevre il ve ilçelerden gelen kişilerde birlikte 1,5 Milyon yurttaşımız Mardin'e tedavi hizmeti alıyor fakat Mardin'imizde bu seviyede bir üniversite hastanesi bulunmuyor. Türkiye'mizde 100'ün üzerinde tıp fakültesi varken, Mardin'de olmaması büyük eksikliktir, unutmamak gerekir ki, Mardin ülkemizin 26'ncı büyük şehridir. Buradaki hastalarımız iyi bir üniversite hastanesi olmadığı için başka şehirlere sevk edilmektedir. Mardin'e çok büyük bir kapasitesi olan ciddi bir üniversitesi hastanesi ve tıp fakültesi inşa edeceğiz burada yapacağımız tıp merkezi aynı zamanda Şanlıurfa, Diyarbakır ve Batman'ın bir çok ilçesine de hizmet verecek.
Türkiye Değişim Partisi iktidarında, sorunları barış içinde çözeceğiz.
Kardeşlerim, ülkemizdeki bütün kültürleri zenginlik olarak görelim, ülkemizin her noktasında kuralımız aynıdır, ülkemizin her vatandaşı eşittir ve aynı hakka sahiptir, hiç kimse dilinden, inancından, mezhebinden ve kültüründen dolayı başkasından üstün olamaz.
Sevgili kardeşlerim; hoşgörü kenti Mardin’den bütün ülkeme şöyle seslenmek istiyorum; Şiddeti, kırgınlıkları, küskünlükleri kenara bırakmanın zamanı çoktan gelmiştir. Sorunları hafızamızla değil, kalbimizle çözelim savaş için değil barış için ölelim!
Türkiye Değişim Partisi iktidarında, bu memleketin evlatları barış türküleri söyleyecek, Türkiye Değişim Partisi olarak bizim görevimiz; ülkemizde barış sahnesini hazırlamaktır.
Kardeşlerim; insan canına, insan onuruna, insan özgürlüğüne hizmet etmeyen siyasetin bizim için 3 kuruşluk değeri yoktur. Türkiye’nin en büyük zenginliği ne petrol ne gaz ne de başka bir şeydir, Türkiye’nin en büyük zenginliği insandır. Türkiye’nin en büyük düşmanı korkudur bu korkuları ezip geçeceğiz. Ülkemizi 83 milyon insanımız katkısıyla büyüteceğiz bizim tüm yurttaşlarımızın fikrine, düşüncesine ihtiyacımız var. Bizim derdimizi biz çözeriz! Bizim insanımızın beyni ve gayreti ile çözeriz hiç kimse fikrinden kanaatından dolayı yok sayılamaz her düşünceye saygımız sonsuzdur.
Türkiye Değişim Partisi iktidarında, vatandaşın fikirlerini dinleyen ve fikirlerin önünü açan parti olacağı, ülkemizin yüreğinden korkuyu sileceğiz. Cesareti ve özgüveni getireceğiz. 83 milyon haykırsın istiyoruz; korkma fikrini söyle, derdini söyle, tepkini göster! Korkma senin bunu yapmaya hakkın var, artık Türkiye Değişim Partisi var. Korkuyu bitireceğiz tüm korkuları ezip geçeceğiz, Türkiye Değişim Partisi iktidarında “yaz arkadaş yaz” diyeceğiz, “neyi görüyorsan onu yaz, özgürce yaz vicdanınla yaz”
Sevgili kardeşlerim; iktidarımızın gönlü dünya kadar geniş olacak, iktidarımızda bizim kimseye kızma ve gücenme hakkımız yoktur. Vatandaş kızacak, küsecek, gücenecek, naz yapacak. Bizim görevimiz gönülleri almak, gönülleri yapmak Türkiye Değişim Partisi iktidarında, hoşgörü hakim olacak, biz gönülleri alacağız, gönülleri yapacağız. Ülkemizi yönetenlerin alınganlık yapma hakkı yoktur, vatandaş konuşunca mutlu olmuyorsan daha çok çalış, esas siz konuşandan değil, konuşmayandan korkun. Derdini size söylemeyen vatandaştan korkun ne zamanki vatandaş size derdini söylemez, size kızmaz, size yazmaz ise bilin ki sizden ümidini kesmiştir, ülkemiz iktidardan da muhalefetten de umudunu kesmiştir.
Kardeşlerim; hep birlikte aynı sofaya oturacağız, aynı ekmeği bölüşeceğiz, aynı mutluluğu yaşayacağız. Ülkemiz tüm ulusumuzu mutlu etmeye yeter.
Kardeşlerim; milletin seçimi kutsaldır, hiçbir güç, hiçbir irade millet iradesinden büyük değildir. İnanıyorum ki milletimiz bizi iktidar yapacak; er geç iktidar olacağız ama asla çok geç değil. Milletin iktidarı sizin hükümetiniz olacağız…
Sizlerle gurur duyuyorum, cesaretiniz, kararlığınız bana büyük umut veriyor.
Kardeşlerim; Allah’ım ömrünüze bereket, gücünüze güç katsın, ayağınıza taş değmesin, yolunuz açık olsun…”