Milletin Özünü İslam Oluşturuyor
Çözüm süreci çerçevesinde birçok ilde yer ve bölge isimlerinin eskiye yönelik olarak değiştirildiğini söyleyen Kamalak, yerine getirilen isimlerin ise İslam’dan öncesine ait olduğu uyarısını yaptı. Kamalak, “Yapılan araştırmalara göre bu isimlerin çoğu Kürt isimleri değildir. İslam öncesi Grek, Yunan ve Rum isimleridir. Türkiye’de yapılacak her bir düzenleme bölücülüğe değil, kardeşlik duygularını geliştirecek olan birleştirici, bütünleştirici düzenlemeler biçiminde olmalıdır. Orada İslam öncesi bir takım düzenlemelere gitmenin, milletin birliği bütünlüğü bakımından fayda sağlayacağı kanaatinde değiliz. Bu milletin özünü oluşturan, birliğini sağlayan temel unsur İslam’dır” dedi.
En Önemli Sorun Eğitim Sistemi
Kamalak, dershane öğretmenlerinin kadroya alınacağını ilişken açıklamaları da gerçekçi bulmadıklarını ifade ederek, “Dershanelerin kapatılması halinde, öğretmenleri nasıl kadroya alınacak. Bugün ülkede 450 bin öğretmen adayı var, atama bekliyor. MEB’in açığı 150 bin kadar. Peki bunları aldık diyelim, idari personel ne olacak. Onları da aldık diyelim, eğitimin kalitesini ne yapacaksınız. Dolayısıyla dershaneler sistemin bir sonucudur” açıklamasında bulundu. Ülkenin en büyük sorununun eğitim sistemi olduğunu söyleyen Kamalak, dershane tartışmasından önce eğitim sistemindeki sorunun ele alınarak çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Kamalak, “Sınav sistemlerini değiştirerek, eğitim sistemini değiştirdiklerini sanıyorlar. Uygulanan bu sınavların özü boş. Milletin ruh köküne uymayan bir eğitim sisteminin sonucu yapılıyor bu sınavlar” dedi.
ANKARA BÜROSU
Saadet Partisi’nin aylık İl Başkanları, İl Sorumluları, İl Müfettişleri toplantısı Ankara’da yapıldı. Teşkilat mensuplarının katıldığı toplantı öncesi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yerel yönetimler ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kamalak, konuşmasında ayrıca Merve Kavakçı’ya milletvekilliğinin ikram edilmesi yönündeki açıklamaları da eleştirerek, vekilliğinin ikram değil iade edilmesi gerektiğini söyledi.
İşte Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın gündeme ilişkin açıklamaları...
Milli Görüş Eri Övgüye Layıktır
Üsküdar Belediyesi’nin ESAM Genel Başkanı Recai Kutan için düzenlediği ‘Vefa Gecesi’ne ilişkin de konuşan Kamalak, “Recai Kutan Beyefendi için İstanbul’da bir belediyemiz siyasetin ağabeyine vefa gecesi düzenledi. Eminim ki, her Milli Görüş eri bu tür övgüye layıktır. Bu övgüler ne kadar büyük olursa olsun, Milli Görüş erinin hakkını ifa etmekte yetersiz kalacaktır. Bizde değerli büyüğümüze, saygılarımız sunuyoruz, kendilerine hayırlı uzun ömürler niyaz ediyoruz” dedi.
Kavakçı’ya İkram Değil, İade Edilmeli
Kamalak, partisinin genel merkezinde düzenlenen programda, başörtüsü yüzünden vekilliği verilmeyen Merve Kavakçı’ya vekilliğinin ikram edilmesi gerektiği şeklindeki hükümet kanadının açıklamalarını eleştirdi. Kamalak, “Merve Kavakçı’ya milletvekilliğinin ‘ikram’ edilmesi gerektiği söyleniyor. Merve Hanım’a milletvekilliği ikram değil, iade edilmeli. Merve Hanım’ın hakkıyla elde etmiş olduğu milletvekilliği hakkı, hukuk tanımayan bir zihniyet tarafından hukukun üstünlüğüne değil, gücün üstünlüğüne kaba kuvvete dayanılarak gasp edildi. Bu hak iade edilmelidir, ikram değil” diye eleştirdi.
Çözüm sürece çerçevesinde birçok ilde yer ve bölge isimlerinin eskiye yönelik olarak değiştirildiğini söyleyen Kamalak, yerine getirilen isimlerin ise İslam’dan öncesine ait olduğu uyarısını yaptı. Kamalak, “Yapılan araştırmalara göre bu isimlerin çoğu Kürt isimleri değildir. İslam öncesi Grek, Yunan ve Rum isimleridir. Türkiye’de yapılacak her bir düzenleme bölücülüğe değil, kardeşlik duygularını geliştirecek olan birleştirici, bütünleştirici düzenlemeler biçiminde olmalıdır. Orada İslam öncesi bir takım düzenlemelere gitmenin, milletin birliği bütünlüğü bakımından fayda sağlayacağı kanaatinde değiliz. Bu milletin özünü oluşturan, birliğini sağlayan temel unsur İslam’dır” dedi.
Yolsuzlukta Yarışıyorlar
Kamalak, konuşmasının sonunda ise Milli Görüş Belediyeciliği’nin önemine işaret ederek, gelinen noktayı eleştirdi. Bu gün muhalefet ve iktidar partisine mensup 1500’ün üzerinde belediyenin soruşturmadan geçtiğini söyleyen Kamalak, “Bu milletin her bir ferdi, temiz siyaset ister. Kendisi bir takım yolsuzluğa karışmış olsa da, temiz lider, temiz toplum, temiz yönetim ister. Bu günkü belediyelerin durumuna bakıyoruz. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre 2009 seçiminden bu yana 1521 belediye başkanı için soruşturma açılmış. Bunlardan 599’u AKP’li belediye başkanlarıdır. 454’ü CHP’li belediye başkanıdır. 232’bi MHP’li, 96’bı ise BDP’li belediyelerdir. Belediyeler niye bu halde. Çünkü Milli Görüş belediyelerinin iş başında olduğu o levhalar indirilmiştir. Biz yerel yönetimde tekrar iktidara gelirsek bunların söktükleri ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ yazılı levhaları yeniden yerlerine asacağız. Milli Görüş belediyeleri gerçekten halkın hizmetine sunmuştu. Şehirlerin bütün sorunlarına çözüm getirmişti” dedi.
Dün Körüklediğini, Bu Gün Söndürmeye Çalışıyor
Kamalak, hükümetin birçok geri adımında olduğu gibi dış politika da geri adım atıldığını söyleyerek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İran ziyaretinde Suriye konusunda her iki tarafa ateşkes çağrısını önemli bulduklarını söyledi. Kamalak, “Ortadoğu’daki her bir anlaşma bizi memnun eder, mutlu kılar. Ortadoğu’da akan her bir damla kan İslam aleminin aleyhinedir. Suriye için Cenevre’de toplanacak ikinci toplantı için Davutoğlu İran’da her iki tarafa ateşkes çağırısı yaptı. Dün körükle gittiği yangını bu gün söndürmeye çalışıyor. Yine de önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz” diyerek eleştirdi.
Kamalak, Türkiye’nin en büyük temel sorunun eğitimdeki sıkıntıların giderilmesi olduğunu söyleyerek, “ Atanan öğretmenlerin çoğu daha genç. Birçoğu ise vekil öğretmen. Bölgede öğretmen olsa bu sefer kitap olmuyor. Sayın Başbakan ve MEB Bakanı Avcı’ya sesleniyorum. Başarı sıralamalarında hep büyükşehirler çıkıyor. Doğu’daki iller hep en son sıralarda. Yurdun her tarafına eşit olarak kaliteli eğitimi taşıyamazsak, dershaneler her seferinde bu sistemin sonucu olur” dedi.
Dershaneler Eğitim Sisteminn Sonucu
Kamalak, dershane öğretmenlerinin kadroya alınacağını ilişken açıklamaları da gerçekçi bulmadıklarını ifade ederek, “Dershanelerin kapatılması halinde, öğretmenleri nasıl kadroya alınacak. Bu gün ülkede 450 bin öğretmen adayı var, atama bekliyor. MEB’in açığı 150 bin kadar. Peki bunları aldık diyelim, idari personel ne olacak. Onları da aldık diyelim, eğitimin kalitesini ne yapacaksınız. Dolayısıyla dershaneler sistemin bir sonucudur” açıklamasında bulundu.
Ülkenin en büyük sorunun eğitim sistemi olduğunu söyleyen Kamalak, dershane tartışmasından önce eğitim sistemindeki sorunun ele alınarak çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Kamalak, “Sınav sistemlerini değiştirerek, eğitim sistemini değiştirdiklerini sanıyorlar. Uygulanan bu sınavların özü boş. Milletin ruh köküne uymayan bir eğitim sisteminin sonucu yapılıyor bu sınavlar” dedi.