Vural, Mecliste yaptığı basın toplantısında, dün Adalet Komisyonu'nda, vatandaşların eşit olmadığını ortaya koyan bir kanun teklifinin itirazlara rağmen kabul edildiğini söyledi.
''Artık hukuka aykırı davranmak bu kanun teklifiyle hukukileştirilmiştir'' diyen Vural, hukukun garantisinin ortadan kaldırıldığını iddia etti.
''Tek bir garanti vardır; Recep Tayyip Erdoğan, AKP'' diye konuşan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de artık hukuk devletinden bahsetmek bu kanun teklifinin komisyonda kabul edilmesiyle mümkün değildir. AKP'nin böyle bir niyeti olmadığı ortaya çıkmıştır. Artık hukuk üstün değildir, üstün olan tamamıyla kişilerdir. Üstünlerin hukuku oluşturulmuştur. Devletin ve AKP'nin çete yönetmesi meşru hale dönüştürülmüştür. Artık Başbakan'ın her sözü hukuktur, verdiği her özel görev devletin görevi haline gelmiştir. Dokunulmazlıkları eleştirenler çifte kavrulmuş dokunulmazlık zırhına bürünüyorlar. Milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmalı derken 'olur mu canım bürokratların dokunulmazlığı var, önce onlardan başlamalı' diye ahkam kesenler, bugün emirleri altında yasa dışı, hukuk dışı talimat verdikleri bürokratları, koruma ve kollama altına almak, dokunulmazlık altına almak için kanun teklifi sunabiliyor ve o vicdan ve akıl istikametinde olmayan parmaklar, hukukun üstünlüğüne yemin etmiş insanların parmakları hukukun üstünlüğünü gasbeden böyle bir teklife evet diyorlar.''
Vural, milletin birlik ve bütünlüğünü savunmanın, terörle mücadelenin suç olduğunu öne sürerek, artık ileri demokraside hukukun üstünlüğünün değil, üstünlerin hukukunun bulunduğunu savundu.
Bu kanun teklifiyle AK Parti'nin hukuk dışı ilişkilere girdiğinin tescillendiğini, terör örgütüyle ilişkisinin kanıtlandığını iddia eden Vural, devletin varlığı ve milletin bütünlüğünün PKK ile kurulan masada ''peşkeş çekildiğini'' öne sürdü.
Oktay Vural, Oslo'daki görüşmelerde terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın isteklerinin kabul edildiğini iddia ederek, burada bir darbe planlandığını ve darbenin belgelerinin ortaya çıktığını söyledi.
Milletin birlik bütünlüğü, egemenliğine karşı anlaşmaya varıldığı görüşünü dile getiren Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan verilen özel görevi açıklamasını istedi.
''Artık demokratik bir hukuk devleti yoktur, bürokratik bir oligarşik yönetim olduğu tescillenmiştir. Artık tek adamlık kanunileştirilmiştir'' diyen Vural, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ''Saddamlaştırılmak, Esadlaştırılmak'' istendiği bir süreç olduğu iddiasında bulundu.
Vural, AK Parti'nin terörle mücadele yerine, terör örgütüyle pazarlık masası kurduğunu ve terör örgütünün cesaretlendirildiğini öne sürerek, anaların ağlatıldığını söyledi.
Terör örgütünün canlandırıldığını öne süren Vural, ''Frankeştaynı kurtarma yasasıdır bu'' diye konuştu.
Vural, hukuka aykırı eylemler ve talimatlar olmasaydı bu kanun teklifine de ihtiyaç duyalmayacağını belirterek, şunları söyledi:
''Demek ki kanun dışı eylemler, kanun dışı hedefler, bürokratlara, kamu görevlilerine siyasi talimat olarak verilmiştir ve bu siyasi talimatlar doğrultusunda verilenler terör örgütünü cesaretlendirmiş, canlandırmış, paralel devlet oluşumunu sağlamıştır. Bunu sağlayanları korumak ve kollamak için, Frankeştayn politikalarını korumak ve kollamak için kanun teklifi komisyonda kabul edilmiştir. Mücadelemiz devam edecektir. Mücadelemiz hukuk mücadelesidir, mücadelemiz bu milletin birlik ve bütünlüğü mücadelesidir.''
Kamu görevlilerinin ifade vermesi gerektiğini vurgulayan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Devletimizin kurumlarını töhmet altında bırakmak istemiyorsak, yapılanların hukuk çerçevesinde olduğuna milletimizi inandırmak istiyorsak kamu görevlilerinin gidip ifade vermeleri ve bu kanun dışı talimatları kimin verdiğini açıklamalıdır. Ondan sonra bu hukuk dışı talimatı verenin kim olduğunu millet öğrenir, hesabını da ondan sorarız. Bundan sonraki süreç içerisinde de devletin kurumlarına olan güveni azaltmamak için AKP'nin elinde bir şans daha bulunmaktadır; o da komisyondan geçmiş bu kanun teklifini geri çekmeleridir. Hukuka inanıyorsak, milletin egemenliğine inanıyorsak, hukuk dışı hareketlere prim vermeyeceksek, hukuk dışı hareket etmedik diyarsanız böyle bir kanuna ihtiyacınız yoktur.
Devletin kurumlarının suçlanmaması, suç örgütü gibi gösterilmemesi için bu kanun teklifinin geri çekilmesi, MİT gibi bir kurumu illegal faaliyetlerin kaynağıymış gibi gösterecek yorumlara zemin hazırlanmaması herkesin görevidir.''
AA
Haber Kaynağı : Haber7.com