Öztrak, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin ekonomi politikasını eleştirdi.
İki hafta önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ''her derde deva olacağı'' belirtilerek açıklanan teşviklerin yasal alt yapısının hala ortada olmadığını iddia eden Öztrak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, ülkede yüzde 15'lerin altına düşen tasarrufları artırmak amacıyla açıkladıkları tasarrufları teşvik paketini olumlu bir adım olarak gördüğünü kaydetti.
Öztrak, aslında Meclis'e ait olan vergi düzenlemeleri yapma yetkisinin, bu paket kapsamında önemli ölçüde Hükümet'e devredileceğinin anlaşıldığını ileri sürdü.
''10. yılına giren AKP iktidarını, cari açık telaşı almış görünüyor'' diyen Öztrak, şöyle konuştu:
''Biz kendilerini 2007'den başlayarak defalarca uyardık. Zamanında alınmayan tedbir, tedbir olma niteliğini kaybeder. Kaldı ki açıklanan son tedbirler kısa dönemde bırakın cari açığı düşürmeyi daha da artıracaktır. AKP zamanında tedbirleri alsaydı Türkiye dünyanın en kırılgan ekonomisi olarak anılmaz, Finlandiya Başbakanı'na espri konusu olmazdı.
Vatandaşlarımız son 3 yılda çalıştı, çabaladı; kişi başına gelirini 2008'den bugüne sadece 5.5 dolar arttırdı. Peki, aynı dönemde kişi başına kullanılan el parası (cari açık) ne kadar arttı? 460 dolar. Yani 2008'den 2011'e vatandaşın harcama imkanı 466 dolar artmış. Bunun sadece 6 doları gelir artışıyla karşılanırken, 460 doları el parasıyla yani dışarıdan borçlanarak karşılanmış. Buna dağ dayanır mı?''
-''Resmi dairelerde kiracı olunacak''-
CHP'li Öztrak, Erdoğan ve bakanları sürekli olarak IMF borcunu ödemekle övündüklerini hatırlattı.
AK Parti'nin yaklaşık 13 milyar dolarlık IMF kaynağı kullandığını öne süren Öztrak, ''Bunun 3 milyar doları kendilerinden önce imzalanan anlaşmalardan kullanılan kısım. Bir de 2005'de AKP kendi imzaladığı Stand-by anlaşmasıyla IMF'den yaklaşık 10 milyar dolar borç aldı. Bu paraları siz kullandınız Sayın Başbakan. Bu iktidar döneminde dış borç 130 milyar dolardan 307 milyar dolara çıktı. Ancak bunlar da yetmedi, AKP 35 milyar dolarlık kamu varlığını da sattı'' dedi.
Öztrak, iktidarın, devletin içinde oturduğu binaları körfez ülkelerine satıp para toplayacağını, yani resmi daireleri kendi hizmet binalarında kiracı yapacaklarını iddia ederek, ''Kriz Yunanistan'da mı, yoksa Türkiye'de mi? Yunanistan kamu binalarını satıp kiracı olmayı düşünmezken, bu kadar kamu varlığı satmazken; siz içinde oturduğunuz Başbakanlık binasını neden Malezya'ya veya körfez ülkelerine satarak aynı binaya kiracı olmayı düşünüyorsunuz?'' diye konuştu.
AK Parti'nin ''bir gece yarısı operasyonuyla'' köylünün atadan deden kalan 2-B kapsamındaki Hazine arazilerinin rayiç bedelin yüzde 50'den yüzde 70'e çıkardığını kaydeden Öztrak, ödeme koşulları zorlaştırıldığı için köylünün bu arazileri alamayacağını ve arazilerin köyü hiç bilmeyen yabancılara satılacağını savundu.
-''Komisyon ucuz bir tiyatro oyununa dönüştürülmemeli''-
Öztrak, darbe ve muhtıraları araştırma komisyonuyla ilgili bir soru üzerine, darbelerden en çok etkilenmiş ve darbelere karşı olan bir parti olarak, darbelerin Meclis'te incelenmesini önemli gördüklerini söyledi.
Ancak bunun gündem değiştirme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini ifade eden Öztrak, ''Bu komisyon, ucuz bir tiyatro oyununa dönüştürülüp vatandaşın gündemini değiştirmek için kullanılmamalı. Senaryosunu Başbakan'ın yazdığı, rejisini yargının yaptığı ucuz bir tiyatro setine dönüşmesine karşıyız. 2-B tasarısında rayiç bedeli yüzde 70 yaptılar, aynı günün sabahı 28 Şubat'ta 2. dalga başladı. Bu, vatandaşla dalga geçmeye dönüştü'' dedi.
Haber Kaynağı : Haber7.com