Saadet Partisi Fatih İlçe Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ‘Ümmetin Liderleri’ adlı konferansta Osmanlı’nın son padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han ile Türkiye siyasi tarihine damgasını vuran Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ümmet için verdikleri mücadele anlatıldı
31 Mart’la 28 Şubat Arasında Fark Yok
Programa davetli olarak katılan Fatih Belediye Başkan Adayı Lütfi Kibiroğlu’nun yaptığı selamlama konuşmasının ardından kürsüye çıkan Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş “Sultan Abdülhamid Han’la ilgili hakikatler volkan gibi patlamıştır. Erbakan hocamızla ilgili hakikatler volkan gibi patlamıştır. Hakikatler ortadadır. Abdülhamid Han hazretleri, ittihatçı ve jöntürkçülere karşı büyük savaş vermiş. Erbakan hocamız da içerideki ve dışarıdaki işbirlikçilerine karşı büyük savaş verdi. Osmanlı’nın son döneminde Avrupa’ya kaçan bir gurup, Londra’da Arapça, İngilizce ve Fransızca makaleler yazarak Babı Ali’yi baskı altına aldılar. Sultan Abdülhamid Han hakkında hakaretlere varan yazılar yazdılar. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy bile Abdülhamid Han aleyhinde makaleler yazdı. Hatta Bediüzzaman Said Nursi Selanik’te Abdülhamid Han aleyhine miting tertip etti. 31 Mart olayında Selanik’ten İstanbul’a yürütülen ordu ile 28 Şubat’ta Sincan’da yürütülen tanklar arasında bir fark yoktur. Her ikisi de ümmetin üzerine yürütülmüştür. Tarih, doğru bir kalemle yazıldığı zaman nesillere akıyor. Tarihi okurken berrak bir süzgeçten geçirirsek doğruyu görebiliriz. Hak ile batıl ekseni hem Abdülhamid Han hem de Erbakan hoca için vazgeçilmez bir eksen olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul’la Medine’yi Birleştirdi
Kurdaş, “Hicaz demiryolu Abdülhamid Han’ın İslam Birliği projesidir. Bu projeyle İstanbul ile Medine’yi birleştirip halifeliğin İslam coğrafyasındaki etkisini artırmayı hedeflemiştir. Hicaz demiryolunun bir amacı da askeriydi. Batı, İslam coğrafyasındaki petrolü keşfetmiş, ajanlar ve bilim adamaları göndermişti. Bunu gören Abdülhamid Han Ortadoğu’nun işgal edileceğini anlamış ve bunu engellemek için ümmetin desteğiyle Hicaz demiryolunu yaptırmış. Geçtiğimiz yıllarda Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, Hazar Denizi ile Roma’yı birbirine bağlamanın derdinde olduğunu belirtmişti. İşte fark burada.” şeklinde konuştu. Kurdaş, “Abdülhamid Han ve Erbakan hocanın bir diğer ortak özelliği Siyonizm’le mücadeleleridir. Abdülhamid Han kendisinden toprak isteyen Yahudileri kovmuş ve ‘Filistin’i almak isteyen Yahudileri kovduğum için Allah’a şükrederim’ demişti. Erbakan hoca da mecliste yaptığı konuşmada ‘Bana ne Amerika’dan...’ demişti. İşte bu asırlar sonra Abdülhamid Han ve Erbakan hocayı aynı noktada birleştiren bir davaydı. Aynı zamanda her ikisi de proje adamıydı.” ifadelerini kullandı.
Ortak Özelliklere Sahip İki Lider
Millî Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz da “Son iki yüz yılda gemiyi karadan yürüten, atını denize süren iki adam varsa biri Sultan Abdullhamid Han’dır, diğeri de Erbakan hocadır. Osmanlı’ya ait sanayi varsa altında Abdülhamid Han’ın imzası vardır. Cumhuriyet sonrasına bakıldığında Anadolu’daki sanayileşmede Erbakan hocayı görmek mümkün. Yabancı basın Erbakan hocayla röportaj yaptığında hepsi şu soruyu soruyordu; ‘Siz askerlerden çok çektiniz. Ergenekon soruşturmasında askerlerin cezalandırılmasını istiyor musunuz?’ Erbakan hocanın cevabı ‘Hayır, onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Eğitilmelerini istiyorum’ olmuştu. Eğer Erbakan hoca toplumda bir çatışma isteseydi, Türkiye en büyük iç savaşını yaşayabilirdi. Erbakan hoca Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmadı. Bence 28 Şubat, Erbakan hocanın 1974’te Ecevit’le koalisyonda iken imzaladığı bir düzenlemeden dolayı oldu. Düzenleme imam hatiplerin önünü açıyordu. Sistem Erbakan hocadan yediği kazığı 40 yıl sonra anlayabildi. Biz üniversitede okurken iletişim fakültesi ve siyasal bilgilerin yarısı imam hatip mezunu idi. Erbakan hoca 40 yıl ileriyi görüyordu. Bilindiği üzere 28 Şubat darbecilerinin aldığı ilk karar, imam hatiplerin önünü kesmek olmuştur.” dedi. Program, konuşmacılara verilen plaketle son buldu.