17 Aralık Soruşturmasının tek müştekisi olan eski Emniyet Müdürü Orhan İnce, avukatı Özcan Karakoç aracılığıyla 'tapelerin imha edilmemesi' için bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na "şikayetçi" sıfatıyla dilekçe sundu.
Dilekçenin, TBMM Meclis Soruşturma Komisyonu tarafından tapelerin imha edilmesi talebiyle savcılığa gönderileceği ile ilgili haberlerin çıkması üzerine hazırlandığı belirtildi. Hukuken delil niteliğindeki tapelerin imha edilmesinin mümkün olmadığının vurgulandığı dilekçede imha durumunda 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçunun işlenmiş olacağı kaydedildi.
Dilekçede, soruşturma komisyonunun imha gerekçesi olarak CMK135. maddesindeki 'şüpheli ile tanıklıktan çekilebilecek kişiler arasındaki iletişim kayda alınamaz. Kayda alınmadan sonra bunun anlaşılması halinde kayıtlar yok edilir' kısmının gösterildiğini ancak, 4 eski bakan ile çocuklarının da şüpheli olması nedeniyle tanıklıktan çekilme durumundan bahsedilemeyeceği kaydedildi.
"TAPELERDEKİ GÖRÜŞMELER ŞÜPHELİLERİN LEHİNE DE OLABİLİR"
Soruşturmanın yeniden açılması durumunda şüphelilerin leyhine işleyecek bir durumun da söz konusu olduğunun anlatıldığı dilekçede "Tape kayıtları tarafımızca bilinmemekle birlikte, ilgili görüşmelerin şüpheliler lehine görüşmeler içeriyor olma ihtimali de bulunmaktadır. Savcılık makamı tarafından verilen 'kovuşturmaya yer olmadığına dair karar' her daim kaldırılabilecek kararlardan olmakla, bir an için ileride soruşturmanın yeniden açıldığı varsayımında, ilgili tape kayıtlarındaki görüşmelerden kimse yararlanamayacak ve şüphelilerin olası kendi lehine olan delilleri de tartışma imkanı ellerinden alınmış olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Takipsizlik verilen yolsuzluk ve rüşvet dosyasının nihai olarak kapatılmasının söz konusu olmadığının vurgulandığı dilekçede, etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurulduğu, AYM veya AİHM'nin olası 'etkin soruşturma yapılmadığı' yönünde karar vermesi durumunda savcılığın yeniden soruşturma açmak zorunda kalacağı bu nedenle de hiçbir delilin imha edilmemesi gerektiği belirtildi.
İNCE, TBMM'DEN HAKKI KÖYLÜ'NÜN İKAZ EDİLMESİNİ İSTEDİ
Ayrıca İnce'nin, avukatı Özcan Karakoç aracılığıyla, TBMM'ye de dilekçe gönderdiği öğrenildi. Buradaki dilekçesinde 17 Aralık Soruşturması'nı yapan TBMM Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü'nün, takipsizlik kararının ardından sunulan 15 dosyanın yetkisi bulunmadığı halde keyfi olarak bir kısım evrakları İnce'ye iade ettiği belirtilerek, "Yetkisini aşan, keyfi davranan Hakkı Köylü'nün ikaz edilmesi için müracaat zorunluluğu hasıl olmuştur" denildi.
Dilekçenin, TBMM Meclis Soruşturma Komisyonu tarafından tapelerin imha edilmesi talebiyle savcılığa gönderileceği ile ilgili haberlerin çıkması üzerine hazırlandığı belirtildi. Hukuken delil niteliğindeki tapelerin imha edilmesinin mümkün olmadığının vurgulandığı dilekçede imha durumunda 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçunun işlenmiş olacağı kaydedildi.
Dilekçede, soruşturma komisyonunun imha gerekçesi olarak CMK135. maddesindeki 'şüpheli ile tanıklıktan çekilebilecek kişiler arasındaki iletişim kayda alınamaz. Kayda alınmadan sonra bunun anlaşılması halinde kayıtlar yok edilir' kısmının gösterildiğini ancak, 4 eski bakan ile çocuklarının da şüpheli olması nedeniyle tanıklıktan çekilme durumundan bahsedilemeyeceği kaydedildi.
"TAPELERDEKİ GÖRÜŞMELER ŞÜPHELİLERİN LEHİNE DE OLABİLİR"
Soruşturmanın yeniden açılması durumunda şüphelilerin leyhine işleyecek bir durumun da söz konusu olduğunun anlatıldığı dilekçede "Tape kayıtları tarafımızca bilinmemekle birlikte, ilgili görüşmelerin şüpheliler lehine görüşmeler içeriyor olma ihtimali de bulunmaktadır. Savcılık makamı tarafından verilen 'kovuşturmaya yer olmadığına dair karar' her daim kaldırılabilecek kararlardan olmakla, bir an için ileride soruşturmanın yeniden açıldığı varsayımında, ilgili tape kayıtlarındaki görüşmelerden kimse yararlanamayacak ve şüphelilerin olası kendi lehine olan delilleri de tartışma imkanı ellerinden alınmış olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Takipsizlik verilen yolsuzluk ve rüşvet dosyasının nihai olarak kapatılmasının söz konusu olmadığının vurgulandığı dilekçede, etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurulduğu, AYM veya AİHM'nin olası 'etkin soruşturma yapılmadığı' yönünde karar vermesi durumunda savcılığın yeniden soruşturma açmak zorunda kalacağı bu nedenle de hiçbir delilin imha edilmemesi gerektiği belirtildi.
İNCE, TBMM'DEN HAKKI KÖYLÜ'NÜN İKAZ EDİLMESİNİ İSTEDİ
Ayrıca İnce'nin, avukatı Özcan Karakoç aracılığıyla, TBMM'ye de dilekçe gönderdiği öğrenildi. Buradaki dilekçesinde 17 Aralık Soruşturması'nı yapan TBMM Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü'nün, takipsizlik kararının ardından sunulan 15 dosyanın yetkisi bulunmadığı halde keyfi olarak bir kısım evrakları İnce'ye iade ettiği belirtilerek, "Yetkisini aşan, keyfi davranan Hakkı Köylü'nün ikaz edilmesi için müracaat zorunluluğu hasıl olmuştur" denildi.