Tekin, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, bütün siyasi partilerin kendi tüzüğünü gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.
Parlamentoda 4 siyasi parti bulunduğunu anımsatan Tekin, ''Biz daha demokratik, özgürlükçü Anayasa yapacağız'' diyen siyasi partilerin, öncelikle kendi anayasalarını düzeltmeleri gerektiğine inandığını ifade etti.
Tekin, CHP'nin ay içinde yapılacak kurultayını çok önemsediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Gerçekten demokratik bir tüzük, siyasi bir parti anayasası olacak. Kurultay için talep eden arkadaşlarımız 9 madde üzerinden talep açmışlardı. Bizim tüzüğümüz de büyük olasılıkla 43 madde değişecek ve 9 madde de bunlar içinde olacak.
Şubat'ın 26 ve 27'sinde şölen havasında kurultay olacak. CHP'de özellikle parti için kavga yaratmak isteyen belli kesimler olmuştur. İmza verenler, vermeyenler buradayız. Arkadaşlarımızla aynı yolda devam edeceğiz.''
Önder Sav'ın ''CHP, Atatürk'e bile kalmadı, Kılıçdaroğlu'na da kalmaz'' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Tekin, ''Hayat hiçbirimize kalmıyor. Onu Sayın Genel Sekreterimiz, hangi anlamda söyledi bilmiyorum ama bu doğrudur hiçbirimize kalmayacak'' dedi.
MİT mensuplarının ifadeye çağrılması
Gürsel Tekin, MİT mensuplarının ifadeye çağrılmasına ilişkin soru üzerine ''Demokratik, gelişmiş ülkelere baktığımızda devlet ve iktidar kavramı var. Türkiye'de şimdi ciddi devlet krizi var.
Bunu kimse fark edemediği ya da fark edip de yazamadığı, üzerine gidemediği dönemi yaşıyoruz. Dünyada devlet kavramı 3 şeyin üzerine oturur.
İstihbarat, genelkurmay ve polis gibi teşkilat ile yargı. Bunlar yoksa devlet değilsiniz, kabilesiniz. Böylesine devlet krizinin yaşandığı bu ülkede devlet başkanı yok mu?
Anayasa'da açık ve nettir, devlet başkanı Cumhurbaşkanı'dır. Kriz ortamlarında devlette oluşabilecek sorunları aşmak için Cumhurbaşkanlığı makamı var.
Bu makam, nerede şimdi merak ediyorum. Cumhuriyet tarihinde ilk kez devlet krizi yaşanıyor. İktidar krizleri yaşanır bunun önemi yok.
Eğer devlet krizi yaşanıyorsa orada her şey çok kötü demektir. Önümüzdeki süreçte nelerin olacağının en önemli işaretlerinden biridir'' diye konuştu.
Yaşananların kabul edilemez olduğunu ileri süren Tekin, ''Bu krizi birbirini by-pass ederek, yasayla gidermek mümkün değil, bunu yasayla çözmek mümkün değildir.
Ülkenin siyasi partileri var. Cumhurbaşkanı'nın, ivedilikle parlamentoda grubu olan siyasi parti liderleriyle görüşmesi gerekiyor. Yasal çözümü, kişiye iktidara özel kanunlarla halletmeye kalkışırsanız başka sorunlarla karşı karşıya kalırsınız'' dedi.
Tekin, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini savunarak, şöyle devam etti:
''Kurumlar arasındaki sorunlar neyse yasal olarak çözülmesi gerekiyor. Bunun adresi parlamentodur. Bana göre, Hakan Fidan'dan önce iktidarın ifade vermesi gerekiyor.
Sayın Başbakan ve yetkililerin 'bizim temsilcimiz olarak gönderdik'' dediği yerde, Sayın Hakan Fidan değil iktidarın yargılanması gerekiyor. Sadece Hakan Fidan değil Başbakan da ifade etti, 'Benim temsilcim olarak gitti'. Eğer sizin temsilciniz ise o zaman siz yargılanacaksınız. Hesap sorulacaksa iktidardan sorulması lazım.''
Gemlik'teki belediye başkan vekili seçimi
İngiltere, Almanya, Fransa, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelere bakıldığında Türkiye'deki kadar fazla sayıda belediye başkanının yargılandığının görülmediğini vurgulayan Tekin, şunları kaydetti:
''3 binden fazla belediyenin yüzde 50'si yargılanıyor, 107 belediye başkanı tutuklu, 200 belediye başkanı görevden alınmış, 5 bin 300 belediye bürokratı soruşturma geçiriyor. Böyle bir şey olabilir mi? İngiltere, Almanya, Fransa'da ise sıfır. Sorun nerede?
İktidarın mantığında. Çeteleşme ve rant mantığıyla yerel yönetim yasası çıkarırsanız sonuç bu noktaya gelir. Yasanın mimarı Adana ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanlarıdır. Nerede şimdi Adana Büyükşehir Belediye Başkanı?
Dünya kurallarla sistemle yönetilir. Sayın Başbakan'ın takımı 40 yıldır ülkeyi yönetir. Parlamentoda CHP hazır. Bütün 12 Eylül, Evren döneminden kalan bütün yasaları değiştirelim, Türkiye nefes alsın. Eğer bunları değiştiremezse tuzağa onlar da düşebilirler. Yarın savcı kimi çağırır belli olmaz.''
Yerel yönetim yasalarının tamamının değişmesi gerektiğini ileri süren Tekin, ''İçişleri Bakanı olsam, birçok belediye başkanını bir saat içinde alabilirim. Yerel Yönetimler Yasası'nda açık net ifade ediliyor, 'Kaçak yapı yapan da yaptıran da suçludur.
Asgari bir yıl ile 5 yıl cezaevinde yatar'. Bursa'yı gezin. Kaçak yapılar yok mu? Nasıl yargı, adalet sistemidir? Sayın Topbaş, İstanbul'un yüzde 65'i kaçak dedi. Her taraf çürümüş gelin bu çürümüş sistemi ortadan kaldıralım'' diye konuştu.