Sivil Haber

Vural: AKP, er meydanında güreşmez

SİYASET

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Hükümet, PKK terör örgütünü bitirmek amacıyla kamu görevlilerine verdiği görevi açıklayamayacak kadar korkaktır'' dedi.

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Oslo'daki MİT-PKK görüşmelerinin devletin, milletin yüksek menfaatleri için yapıldığının söylendiğini belirtti.

Bu görüşmelerin, ''Terör örgütünü canlandırma görevi mi yoksa yok etme görevi mi?'' olduğunu sorduklarını dile getiren Vural, şöyle devam etti:

''Hodri meydan. Yandaş basınla millete bunları söylüyorsunuz da 'Size bir fırsat tanıyoruz' dedik. 'Yüreğiniz varsa, eğer gerçekten terörle mücadele konusunda devletin kurumlarına verdiğiniz bir görev varsa, bu görevin kapsamını, amacını, sınırını gelin kapalı oturumda açıklayın' dedik. 'Biz terör örgütünü bitirmek için şu talimatları verdik' deyin, 'Görüşmelerden sonra İmralı ile yüzde 90-95 mutabakata vardığınız konular nedir, açıklayın' dedik. Maalesef AKP'den, Hükümetten bir kişi yüreklice kalkıp bu soruyu yanıtlayamadı. Herkes elini vicdanına koysun. Hükümet, PKK terör örgütünü bitirmek amacıyla kamu görevlilerine verdiği görevi açıklayamayacak kadar korkaktır. Çünkü Hükümet ve AKP, er meydanında güreşmez, manşetlerle ancak...''

Vural, MİT Kanunu'nda yapılan değişiklikle hazırlanan protokollerin üzerini örtmek için hukuki bir zırh oluşturulduğunu ileri sürdü.

MHP'nin de koalisyon ortağı olduğu dönemde, devletin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşme yaptığı yönündeki haberlere değinen Vural, ''Hatta 'Öcalan'ın el yazımı notlarını MHP'li bakanlarla paylaştığı belirtiliyor' diyecek kadar... AKP'yi milletten saklamak için bu iftira ve fitneleri kullanacak seviyeye gelinmişse, bilin ki AKP suçüstü yakalanmıştır'' dedi.

Bu iddiaların ispat edilmesini isteyen Vural, ''Bunu ispat etmeyen, bununla ilgili notların paylaşıldığını ispat etmeyen Başbakanın ifadesiyle şerefsizdir ve alçaktır'' dedi.

-''Türkü söylemekten vazgeçip feryada başladılar''-

PKK ile hangi protokollerin imzalandığının hesabının verilmesi gerektiğini ifade eden Vural, ''Bu süreç içinde PKK, KCK, BDP ile beraber AKP'nin girdiği kirli ve pis pazarlıklar açığa çıkıyor. AKP'nin kılavuzu Ömer Çelik, batağın içine çektiği bu Türkiye'den herhalde öyle bir keyif alıyor ki...Çünkü kendisi hedonist birisi. Hedonist Ömer Çelik, PKK'nın muhatap alınmasından, onunla mutabakat yapılmasından, KCK'nın paralel bir devlet kurmasından zevk almaya da devam ediyor'' diye konuştu.

Hükümetin, PKK ile yapılan müzakere ve diyaloğun üstünü örtmeye çalıştığını öne süren Vural, şu ifadeleri kullandı:

''Buradan açıkça sesleniyorum, ıslak imzalı belgenin peşindeyiz. AKP bu ıslak imzalı belgeleri ve PKK ile girdiği kirli pazarlıkların boyutunun daha fazla millet tarafından öğrenilmesini engellemek için kanunu çıkardı. Şimdi geldiğimiz noktada AKP kılavuzu BDP'lilerin söylediklerini referans alarak MHP'ye vuruyorlar. Şu ortaklığa bakın. AKP, BDP'nin borazanı olmuş. Diyorum ya aynı sudan içmişler bunlar.

Terör örgütüyle kurdukları kirli masalar, verdikleri ihanete varan sözler yargıyla tescil edilince Nasreddin Hoca gibi türkü söylemekten vazgeçip feryada başladılar. Bunlar da analar ağlamasın diye türkü çığırdılar, ondan sonra belgeler çıkmaya başladı, o zaman ne yapalım? 'Yargı zırhını yapalım, bir de MHP'ye vurursak bu milletten AKP'yi saklarız' diyorlar.''

-''Engin Alan, TBMM'den alacağı paranın peşinde değil''-

Vural, ''4 4 4 eğitim sistemine'' ilişkin kanun teklifinin sorulması üzerine, Türkiye'de zorunlu eğitimin artırılması gerektiğini savunduklarını, ''Sadece eğitimin süresi değil, eğitimin niteliği de değişmelidir. İnsanlar sahip oldukları kabiliyetler istikametinde yönlendirilmelidir. Bu çerçevede zorunlu eğitim süresini artırmasını doğru buluyoruz'' diye konuştu.

Oktay Vural, ''Tutuklu vekillere maaş ödenmesiyle ilgili kararın'' sorulması üzerine şunları kaydetti:

''Bizim milletvekilimiz Engin Alan, TBMM'den alacağı paranın peşinde değil, egemenliğini kullanmak istiyor. Mesele maaş meselesi değil. Engin Alan burada milletin sesi olabiliyor mu, milletin egemenliğini kullanabiliyor mu kullanmıyor mu? Onun için özellikle son düzenlenen bu yasayla birlikte aldığımız zaman seçilmişlerin önünü açmak, artık AKP'nin vicdan borcu, namus ve haysiyet borcu olmuştur.

Engin alan da burada birileri gibi bir yerlerde yorum yaparak değil, demir parmaklıklar arasında durarak değil, burada gelip çalışarak, söz hakkını kullanarak bu maaşını hak etmek istiyor. Önemli olan Meclisin, sesini ve sözünü TBMM'de kullanmasının önünü açmasıdır, diğeri de siyaseten değerlendirilecek bir konu değildir. Bu iş para meselesi değil, buna indirgenmesi de doğru değil. Lütuf mu yaptılar yani. O bakımdan önemli olan egemenlik yetkisini kullanıp kullanmayacağıdır.''

Haber Kaynağı : Haber7.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.