Yazıcı, partisinin Kocaeli İl Başkanlığı'nı ziyaretinde, AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin sorunlarını omuzladığını, o günden bu güne Türkiye'nin iyi idare edildiğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatının ve dış ticaretinin AK Parti döneminde arttığına değinen Yazıcı, bunun herhangi bir şehir ziyaret edildiği takdirde görülebileceğini belirtti.
Yazıcı, bunun insana duyulan sevgi ve kaliteli hizmet üretiminin sonucu olduğunu ifade ederek, ''Gerçekten Türkiye'de eğitimden sağlığa, bayındırlıktan ulaştırmaya, özellikle sosyal alanlara ilişkin politika üretmeye, onları projeye dönüştürüp hayata geçirmeye dayalı bir düzen vardır. Türkiye'yi böyle yönetiyoruz'' diye konuştu.
-''Hükümet, millete hizmet için vardır''-
Göreve geldiklerinde hükümetin gündemiyle milletin gündemini birleştirme sözünü verdiklerine dikkati çeken Yazıcı, şöyle devam etti:
''Çünkü hükümet, hizmet üretir, millete hizmet etmek için vardır. Emaneti aldığımız günden bu yana, bu sözümüzü, meydanlarda hoş bir seda şeklinde bırakmadık. O, hep bizim gündemimiz oldu. Popülizme karışmadık. Yani halkın deyişiyle 'halk dalkavukluğu' yapmadık. Yapamayacağımız hiçbir şeyi söylemedik. Ne söylediysek de onun arkasında durduk, onu yapmaya çalıştık.''
Türkiye'de muhalefet partilerinin yapılamaz olarak gördükleri projeleri gerçekleştirdiklerini belirten Yazıcı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını esas alarak 2023 yılına yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Hayati Yazıcı, seçimden önce partisinin beyannamesinde yer alan 5 maddeyi gerçekleştirdiklerine işaret ederek, ''Bu maddelerin arasında, ileri demokrasi vardı. Bu konuda Türkiye'yi nereden nereye götürdük. Bir zamanlar işkenceler vardı, kötü muamele vardı, faili meçhuller vardı. Bunların üzerine cesurca gittik veya gidecek kamu görevlilerini cesaretlendirdik, bunları sorgulayacak ortamlar oluşturduk'' dedi.
-''Şapkayı da alıp gitmedik''-
Türkiye'nin geçirdiği sıkıntılara rağmen çok hizmet ürettiklerini dile getiren Yazıcı, şunları söyledi:
''Geçmişte bazı siyasi kadroların, siyasi kişiliklerin yaptığı gibi duraksamadık, selam durmadık, şapkayı da alıp gitmedik. Çünkü biz milleti temsil ediyorduk. O inançtaydık. Milletin hukukunu korumak bizim görevimizdi. 27 Nisan muhtırasında öyle davrandık. Sabrettik. Daha yakın zamanda, 2008'in Mart ayında iki dönem tek başına iktidar olmuş, ama hakkında kapatma davası açılmış bir partiyiz. Türkiye'nin bu süreçle 6 ay meşgul olmasında uğradığı ekonomik kaybı düşünün. Bir hesaplamaya göre, Türkiye'nin 20 milyar dolar kaybı olmuştur. Oysa 2008'de Türkiye'nin yatırım bütçesi 12 milyar dolardı. İnşallah Türkiye o süreçleri bir daha yaşamayacaktır. Devletin yönetim şeması içerisinde anayasa ve yasaların yetkili kıldığı bütün kurumlar, yapması gereken kendi görev ve yetki alanı içerisinde kalarak misyonunu ifa etmektir.''
Yazıcı, Türkiye'nin gündeminde anayasa değişikliğinin bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
''Türkiye ilk defa böyle bir şans yakalamış. 12 Eylül darbecilerinin yargılanıyor olması başlı başına bu anayasanın yeniden yazılmasının çok önemli bir gerekçesidir. Bir taraftan darbeciler yargılanıyor, hesap veriyor. Ama bir taraftan da anayasa yürürlükte. Ülkenin bundan kurtulması lazım. Seçim öncesi bütün siyasi partilerin millet önünde verdikleri sözleri yerine getirmesi açısından bunu önemli bir fırsat olarak görüyorum.''
Haber Kaynağı : Haber7.com