İlk durağımız daha önce İstanbul’dan derleyerek gönderdiğimiz, çeşitli giyim eşyalarımızın, hijyen paketlerimizin bulunduğu İHH Kilis Deposu oldu.. Kadın, erkek ve çocuk olmak üzere 3 farklı kategoride özenle hazırlanan kıyafet yardım paketlerinin yanı sıra, oluşturulan günlük bakım kitleri kamyonlara yüklenerek yola çıkıldı. Daha önce Suriye sınırındaki Atma ve Kah kamplarına gitmiş, Reyhanlı'da bulunan mülteci kampını ziyaret etmiştik. Bu kez, bir şekilde Kilis'e gelmiş, başını sokabilecek bir çatı bulabilmiş Suriyeli kardeşlerimizin dertlerine ortak olmaya karar verdik. Her ne kadar kamplarda yaşayan kardeşlerimize kıyasla çok daha şanslı olduklarını söyleyebilsek de, bildiğimiz “ev hali” kalıbı karşılaştığımız manzaralarla eş anlamlı değildi.
Şıh Mehmed Mah. Muhtarının rehberliğinde 1000 haneli bu mahalleye yerleşen sığınmacıların evlerine konuk olduk. Ev diye nitelendirilen çatıların altında 10-15 kişilik aileler yaşıyor. Zeminde halıların yerini yer yatakları almış, ince battaniyeler soğuk kış günlerinde sarındığımız yorganların yerine kenarda katlı.. Kimi evin penceresi bina duvarına sıkı sıkıya yapıştırılmış naylonlardan, kiminin çatısı gerilmiş brandalardan oluşuyor.. Her girdiğimiz evde, minik çocuklar gözlerinde kaybolmayan merak duygusuyla bizlere gülümserken, anneler, gelinler, kızlar bir yandan dertlerini anlatmanın telaşında, bir yandan da bir kahve ikram edebilmenin ısrarındalar.. Hazırladığımız paketleri teker teker evlere ulaştırdıktan sonra yolumuza devam ediyoruz..
Bir sonraki durağımız Kilis Devlet Hastanesi.. Hastanenin Cerrahi kanadı Suriye'den getirilen yaralılarla dolu.. Ekibimizde yer alan Dr. Şükran Erdem eşliğinde yaralıları ziyaret ediyoruz. Kişiler birbirinden farklı da olsa hikayelerin başlangıcı hep aynı.. Ya bir bomba patlamasıyla başlıyor, yahut bir sniper kurşunuyla. Evladının vefatından habersiz bir anne iki ayağında kırık ile yatıyor bir yatakta.. Bir diğer odada gözlerinde yaşadığı travmanın korkusunu okuyabildiğiniz bir çocuk var, 10 yaşlarında. Kilis Hastanesi cerrahları gece-gündüz demeden görev başında..
Bir sonraki istikametimiz Kilis Bakım evi.. Gönüllü derneklerin yardımlarıyla oluşturulan bakım evi, hastanede ilk müdahalesi yapılmış ve taburcu edilmiş hastalar için oluşturulmuş. Gencecik erkekler, ya yürüyemiyor, ya duymuyor, ya görmüyor, ya da hem duymuyor hem görmüyor hem yürüyemiyor.. Birçoğu keskin nişancıların hedefi olmuşlar.. Sohbet edip hikayelerini dinliyoruz.. Ve anlıyoruz ki; tıbbi malzeme, günlük ihtiyaç paketleri kadar önem arz ediyor kelimeler.. Düşünmeden edemiyoruz; sadece hayatların cerrahi müdahale ile kurtarılması mı sorumluluk alanımızda? Yaşamı sürdürecek olan ruhların onarılmasında neler düşüyor payımıza ?
Dağıtılan kıyafetlerin toplanmasında, temizlenmesinde, ütülenmesinde, dağıtılmasında her türlü maddi ve manevi emeği geçen tüm gönüllü dostlarımıza mazlum Suriye halkı adına teşekkür ederiz…