Dağlık Karabağ bölgesi tarihi ve hukuki olarak Azerbaycan’a ait olmakla birlikte, çeşitli siyasi oyunlar ve iskân politikalarıyla zaman içerisinde Ermenistan’ın üzerinde hak iddia edebileceği bir demografik yapıya evrilmiştir. Bu süreçte Rusya’nın desteğini arkasına alan ve uluslararası kuruluşlar tarafından herhangi bir müdahaleye maruz kalmayacağından emin olan Ermeniler, bölgenin en stratejik noktası olan Hocalı’yı hedef seçmiş ve korkunç bir soykırım gerçekleştirmiştir. 3 bin kadar Azeri’nin yaşadığı bölgede gerçekleştirilen soykırım sonucunda çoğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 613 kişi işkence edilerek öldürülmüş, 487 kişi yaralanmış ve 1275 kişi de esir alınmış, esir alınanlardan 150 kadarı da işkence ile öldürülmüştür.
Tanıklıklar ve belgeler değerlendirildiğinde, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Hocalı’da yaşananların son derece vahşi bir soykırım olduğu görülmektedir. Binlerce insanın kadın-erkek, genç-yaşlı demeden işkenceye tabi tutulduğu, organlarının kesildiği ve defalarca kurşunlandığı bir kısmınınsa yakıldığı tesbit edilmiştir. Ancak bütün bu vahşete karşın, uluslararası kurum ve kuruluşların Ermenistan’a karşı bugüne kadar ciddi bir tepkisi söz konusu olmamıştır. Başta BM olmak üzere AB, UCM, NATO gibi kuruluşlar yapılan bu vahşete seyirci kalmış ve bir anlamda Ermenistan’ın söz konusu uygulamalarını meşrulaştırıcı bir rol üstlenmiştir.
Hocalı Soykırımı’ndan kısa süre önce Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgalini gerekçe göstererek Irak’a giren küresel aktörler, nedense Ermenistan’a dur deme ihtiyacı hissetmemiştir. Dünyanın farklı coğrafyalarında gerekli gördüklerinde tek bir can kaybı sebebiyle dünya kamuoyunu ayağa kaldıran uluslararası medya ve siyaset organları, Hocalı’da vahşice katledilen yüzlerce insan için aynı duyarlılığı göstermemiştir. Kısacası Soğuk Savaş sonrası süreçte Bosna-Hersek’te, Çeçenistan’da, Ruanda’da, Irak’ta, Afganistan’da, Somali’de, Libya’da, Mali’de, Suriye’de ve bugün Orta Afrika Cumhuriyeti’nde olduğu gibi, Hocalı’da yaşananlar da görmezden gelinmiştir.
Ermenilerin soykırıma uğratıldığı iddiasını her platformda gündeme getiren ve bu söylem üzerinden siyaset üreten Batılı devletler, henüz çeyrek asır önce Ermeniler tarafından gerçekleştirildiği sabit olan bu soykırıma sessiz kalmaya devam etmektedir. Ermenistan Devleti, soykırımla yerleştiği topraklarda, dünyada adaleti sağlamakla görevli yapıların herhangi bir itirazına muhatap olmadan işgalci güç olarak varlığını sürdürmektedir.
UHİM olarak Hocalı Soykırımı’nı ve küresel sistemin gerçekleştirdiği ya da seyirci kalarak göz yumduğu benzer katliam ve soykırımları kabul etmiyor ve kınıyoruz. Ulusal ve uluslararası alanda yetkili tüm kurumları duyarlı olmaya ve çözüm üretmeye davet ediyoruz.
İnsanlık suçlarının zamanaşımına uğratılarak unutturulmasına izin vermeyelim! Her platformda konunun gündemde tutulması için gayret gösterelim!