Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan programın, ardından iftar yapıldı. İftardan sonra Sunuculuğunu MMG Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Çelik'in yaptığı iftar programının açılış konuşmasını MMG Başkanı Murat Özdemir yaptı.
Murat Özdemir yapmış olduğu konuşmasında; “Kıymetli üyelerimiz ve misafirlerimiz, bu güzel ramazan gününde gerçekleştirdiğimiz geleneksel MMG iftarı davetimize icabetinizden ötürü hepinize teşekkür ediyor hoş geldiniz diyorum.
Bu vesile derneğimizin kuruluşundan bu günlere gelmesinde emeği olan tüm MMG üye, dost ve çalışanlarından ahirete intikal etmiş olanlara da Allah’tan rahmet diliyorum.
Şehrin ve zamanın yoğunluğundan insanlar pek bir araya gelemediklerinden bir vesile ile bir araya geldiklerinde de konuşmacıları dinlemekten ziyade kendileri sohbet etmeyi tercih ediyorlar. Onun için ben de sözü fazla uzatarak sabrınızı zorlamamaya çalışacağım.
Öncelikle, bildiğiniz gibi Ramazan ayı aslında bir infak ayıdır. Normalde, tüm zamanlarda önem vermemiz gereken infak kavramı ramazan ayı içerisinde daha bir mana buluyor ve billurlaşıyor. Bugün, bu sefer, bu iftar münasebetiyle, bir başka zaman bir başka vesile ile sürekli yanımızda olan Rena İnşaat Sinan Mataracı’ya katkı ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Bildiğiniz gibi 26 Mayıs’taki genel kurulumuzda mecburi bir görev değişikliği yaparak yönetim organlarımızı yenileyerek yeni bir hizmet dönemine girmiş olduk.
Mecburi diyorum çünkü Avni Bey seçildiği 2009 yılında MMG tüzüğünde yapılan değişiklikle getirilen ard arda en fazla 2 dönem Genel Başkanlık şartı nedeniyle görevi bırakmak zorunda kalınca, görev bize tevdi edilmiş oldu.
Aslında yeni dönem, yönetimin yenilenmesi nedeniyle, kullandığımız bir tabir. Bizim gerçekte sağlamaya çalıştığımız, gerek prensip ve anlayışın, gerekse faaliyetlerin sürekliliğini sağlayacak bir yapı oluşturmaktır. Genel kurul konuşmamda da, bizdeki bayrak yarışlarının diğerlerinden farklı olacağını, burada bayrağı verenlerin de alanlarla birlikte koşacaklarını söylemiştim ki sağ olsun Avni bey bizle beraber koşmaya devam ediyor.
Diğer “eski” başkanlarımız da demeyeceğim çünkü bizim başkanlarımız her dem yenidir. 2. Başkanımız Oral Avcı, 3. Başkanımız Murat Kalsın ve 4. Başkanımızı Avni Çebi’nin sürekli yanımızda olmaları MMG’nin prensip, anlayış ve faaliyetlerinin sürdürülebilirliği yani, STK’larımızın değer üretme, aktarma ve biriktirmesi adına önemlidir.
Bu vesile ile MMG’yi bugünlere getiren ve bundan sonra da faaliyetlerine ışık tutacak olan prensip ve ilkelerini günün anlam ve önemine uygun olarak bir kez daha hatırlatmak isterim.
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Ali İmran, 3/104)
hükmünü meslek alanlarında da rehber edinerek 1996 yılında dernekleşen MMG hareketi bugün, 2500 civarında üyesi, 5.000-6.000 takip edeni olan, İstanbul dışında Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Sakarya, Konya, Samsun ve son olarak da Diyarbakır’da şubeleşen, camiamızın saygın bir STK’sı haline gelmiştir.
Bu vesile ile şubelerimizden iftarımıza katılan Başkan ve üyelerimize de ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Ülkemizin içinde bulunduğu durum, ortaya koyduğu hedefler, hemen her konudaki yılların ihmallerini telafi etmek yönünde kısa zamanda yapılması gereken işler, ve dünyada gelinen yönetim ve demokrasi anlayışı çerçevesinde katılımcı demokrasinin en önemli unsurlarında biri olarak ortaya çıkan STK’ların etkisi,
MMG gibi oluşumlara duyulan ihtiyacı arttırmaktadır.
Son Gezi Parkı olaylarında da görüldüğü gibi kitlelerin kontrollü ya da kontrolsüz harekete geçirilmesinde STK’lar büyük rol oynayabilmektedir.
Özellikle internet üzerinden iletişimin gelişmesiyle ortaya çıkan yalan-yanlış bilgilendirmelerin neden olduğu bilgi kirliliği, toplumun huzuru adına doğru ve adil bilgilendirme yapacak güvenilir ve sağduyulu STK’ların önemini ortaya koymaktadır.
MMG olarak ülkemiz adına değer üretmeye, dönemimize şahitlik yaparken olumlu gelişmeleri müjdelemeye ve duyurmaya, yanlış gördüğümüz uygulamalar hakkında da uyarıcı olmaya çalışırken bize hiza istikamet veren esas prensip ve anlayışımız;
“O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.” (Hud, 11/112) hükmüdür.
Yani, hakkı hak bilip haklıya teslim et. Yani, bizdendir diye yapılan yanlışlıkları görmemezlikten gelme
Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şahidlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisa, 4/135)
Yani, bizden değildir diye de kimseye haksızlık etme.
Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir. (Maide, 5/8)
Dosdoğru olmak, bir başka ifadesiyle hakkı haklıya teslim etmek için önce neyin hak olup olmadığına karar vermek gerekiyor. Zamanımızda ortaya çıkan sorunlar o kadar karmaşıklaşıp giriftleşiyor ki kişilerin münferiden bütün bu hadiseler i doğru okuyup, yorumlaması ve isabetli karar vermesi oldukça zorlaşıyor.
Onun için bu noktada hiza istikametimizi kaybetmememiz için gerek doğruyu ve hakkı tespit etme noktasında gerekse kararlarımızı alma noktasındaki en önemli prensibimiz Şura/38’de belirtildiği gibi;
"Onlar (öyle kimselerdir) ki, Rablerinin çağrısına icâbet eder ve namazı dosdoğru kılarlar; onların işleri kendi aralarında şûrâ iledir; kendilerine rızık olarak verdiğimizden de infakta bulunurlar."(Şûrâ, 42/38) hükmü,
Ve İstişaredeki usulümüz de ;
"Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever." (Ali İmran, 3/159).
MMG olarak her faaliyetimizde HİKMETİ gözeterek İMAR edici olacağız ve toplumumuzla İHSAN’la paylaşacağız.
Bütün bunları yaparken de kimsenin kınamasından ve eleştirmesinden de çekinmeden sadece hakkı ve doğruyu teslim etmek adına hareket edeceğiz.
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Maide, 5/54)
Burada ne sayısal çoğunluk ne de çok ses, gürültü çıkarmak Haklılığın göstergesidir.
Çoğunluğun sayısal üstünlüğünden güç alarak azınlığın görüşlerini önemsememesi ve haklarını gasp etmesi nasıl hoş görülemez ise,
Azınlığın da çoğunluğun iradesine saygısızca karşı çıkarak, hak arama taleplerini gerçek mecrasından çıkararak, kendi azınlık görüşlerini dayatmak için toplumun huzuru bozmak da meşru bir hak arama yöntemi olarak görülemez.
Konulara sağduyu ile yaklaşacak, hakkı hak bilip arkasında duracak, yanlışı kim yapıyorsa da onu üslubunca uyaracak, cesaret ve olgunluğa sahip STK’ların varlığına günümüzde her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu ortadadır.
Ve bizim camialarımız adına da, Mimar ve Mühendislik alanında, MMG bu noktada gerçekten büyük bir boşluğu doldurmaktadır en azından bunun çabası içindedir.
Bunun için hepimizin bu prensipler etrafında çalışması gerekmektedir. Bizim açımızdan kaynağı itibariyle, evrensel ve ilahi olan değerlerimize bağlı kalarak faaliyetlerimizi yürüttüğümüzde inşallah sonuçlarının bereketini de göreceğizdir.
Bunun için başta söylediğim infak anlayışıyla MMG ve benzeri sağduyulu STK’larımıza sahip çıkmalı, ilmi olan ilminden, vakti olan vaktinden, nakdi olan nakdinden, çevresi olan imkânlarında infak ederek yapılan faaliyetlere katılmalı, katkı sağlamalı, desteklemeli, duyurmalı ve arkasında durmalıdır.
Beraber üretip, beraber paylaşıp, beraber var olmalıyız.
Evet, sözlerime son verirken davetimize icabet ederek gösterdiğiniz yakın alakaya bir kez daha teşekkür ediyor, bu rahmet sezonundan hakkıyla istifade ederek sonunda gerçekten bayram edenlerden olmak duasıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi.
Daha sonra Yeryüzü Mühendisleri Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür , Ak Parti İstanbul Milletvekili İdris Güllüce, İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Ümit Ünal, İTO Başkan Yardımcısı Murat Kalsın birer selamlama konuşmaları yaptılar.
Geleneksel iftar programına Ak Parti İstanbul Milletvekili İdris Güllüce, MMG bir önceki dönem başkanı Avni Çebi, İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı, İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Ümit Ünal, Yeryüzü Mühendisleri Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür, Ak Parti Eski İlçe Başkanı Atilla Üstündağ, BİTO Başkan Yardımcısı Murat Kalsın, GÜBRETAŞ Başkan Yardımcısı Yakup Güler, Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı ve MMG Yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr.Ali Osman Öncel, TGTV Genel Müdürü Kemal Kaya, eski ve yeni Yönetim Kurulu Üyeleri, Ak Parti Maltepe Belediye başkan aday adayı Kadem Ekşi, akademisyenler, iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, MMG üyeler, çok sayıda mühendis ve genç MMG’ler katıldılar.