Sivil Haber

Çanakkale Zaferi'ni ve Şehitlerimizi Andık..

ÜNİVERSİTELERİMİZ

İstanbul Aydın Üniversitesi, Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yılı anısına “Orhun’dan Çanakkale’ye” konusuyla düzenlediği konferansta Çanakkale Şehitleri’ni andı.

 İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Yerleşkesi Büyük Salon’da düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi etkinliği, İAÜ Fen Edebiyat Fakültesi, İAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin işbirliğiyle gerçekleştirildi.

 

Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yılı anısına gerçekleştirilen törenin açılış konuşmalarını Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Karakaş ve İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Çıkrıkçı yaptı.

 

Prof. Dr. Şuayip Karakaş yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi:

 

“Bugün şehitlerimizi anma günü. Bugün bizi ölüm gerçeğiyle karşı karşıya getiren ama ölümü yenerek Türk milletinin gönlünde edebileşen kahramanlarımızı hatırlama günü. Büyük şair Yahya Kemal ‘Biz ölenlerimizle beraber yaşıyoruz,’demişti. Zira ölenleriyle beraber yaşamayan, ölenlerin hatırasını yaşatmayan bir toplumun asla hür ve bağımsız bir millet olarak yaşama ihtimali bulunmamaktadır.”

 

Prof. Dr. Karakaş konuşmasında şehitliklerin sözün bittiği yerler olduğunun altını çizerek, “Bizim bin yıldan beri bu topraklar için verdiğimiz canlar tarih boyunca verdiğimiz canları, bütün Türk yurtlarında ödediğimiz bedellerin hesabını Allah’tan başka hiç kimse bilemez. Bu sebeple inanıyor ve iddia ediyorum ki, dünyada hiçbir millet istikbal ve hâkimiyet için Türkler kadar büyük bir bedel ödememiştir. Yine inanıyor ve iddia ediyorum ki, dünyada hiçbir millet ödediği bedeli sahip olduğu vatanı Türkler kadar hak etmemiştir,” şeklinde konuştu.

 

Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlık için bedel ödeme mecburiyetimizin kıyamete kadar gideceğini vurgulayan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı, “Bu ülkede yaşayan herkes mutlaka bir şehit torunudur. Aynı sebeple herkesin adımını atarken şehit dedesinin, şehit ninesinin kabrinin üstünde bulunduğunu idrak etmesi ve ayağının altında bir kalbin attığını bilmesi, hissetmesi lazımdı. Her neslin bir görevi vardır, onlar yurdu yaşatmak için öldüler. Sizler ise hem yurdu yaşatmak hem de onları yaşatmakla görevli olduğunuzu asla unutmayın,” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

 

“Çanakkale Savaşı’nı iyi irdelemeliyiz”

 

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Çıkrıkçı ise yaptığı açılış konuşmasında, “Bizler Çanakkale Şehitleri’nin çocukları, torunları olarak bu savaşın anlamını iyi irdelememiz gerekir. Gençlerin bir görevi Çanakkale Savaşı’nı anlamaktır. Bu savaş bize göre insanlığın son insani savaşıdır. Onur savaşıdır. Bağımsızlık savaşının başlangıcıdır. Bu savaş, ya zafer ya ölüm kararını vermiş bir milletin vatanı, namusu, dini ve insanlık onuru uğruna kan döktüğü bir savaştır. Bu savaş centilmenler savaşı değildir. Bu savaş eşi benzeri görülmemiş trajedilerin, bunun yanında kahramanlıkların sergilendiği dişe diş, göze göz bir savaştır. Bu savaş sizlerin üniversiteli gençlerin, kadınların, ihtiyarların ve topyekûn bir milletin canını dişine takarak savaştığı kutsal bir savaştır,” dedi.

 

Prof. Dr. Mustafa Çıkrıkçı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu savaş emperyalizme karşı dünya mazlumların verdiği bir savaştır. Çanakkale alelade bir yer değildir bu dünyada yüz binlerin birlikte yattığı bir mezarlıktır. Tek bir yürektir. Orada yüzyıllardır duyulan ses asasında bu ülkenin bizim, kalbimizin vuruşlarıdır. Bu ülkenin şiiri, Türküsü, romanı öyküsü Çanakkale’dir. Çanakkale bizim kutsalımızdır.”

 

Açılış konuşmalarının ardından “Orhun’dan Çanakkale’ye” konulu konferansın konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. M. Hakan Özçelik, Çanakkale Savaşı’nın dünyadaki etkilerini dile getirdi.

 

“Dünya kamuoyunun Gelibolu Seferi olarak tanımladığı Çanakkale Muharebeleri hiç kuşkusuz sonuçları itibariyle birçok milletin kaderini ve zamanın akışını da değiştirmiştir. Çanakkale Savaşı’na katılan pek çok ulus ayrı bir milli karaktere sahip olduğunu burada anlamıştır. Yeni Zelanda ve Avustralyalılar ayrı bir millet olduklarının bilincini Çanakkale’de kazanmışlardır. Emperyalist devletlerin sömürüsündeki birçok mazlum millet bağımsızlık fikrinin temelini Çanakkale’den almıştır. Bu mücadele sonunda kurulan pek çok devletin bayrağında ay- yıldız bulunması işte bu milli şuuru doğuran temel felsefeye dayanmıştır. Çanakkale zaferi yıllardan beri parçalanmaktan büyük ölçüde nasibini almış Türk milletinin benliğine kavuşmasına ve kendine güvenini kazanmasına neden olmuştur” şeklinde konuşan Yrd. Doç. Dr. Özçelik konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

 

 “Burada kazanılan azim ve irade Türklere, İstiklal Savaşı’nı kazandırmış ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlamıştır. Çanakkale bir dönüştü, Türk’ün geri dönüşüydü. Milli mücadele ve Cumhuriyetin habercisi, haç kapısı, arifesi ve yeni Türkiye’nin ön sözüydü.”

Yrd. Doç. Dr. Bayram Baş ise konuşmasında Çanakkale Savaşı’nın edebiyatımıza yansımalarını verdiği örneklerle anlattı.

 

Törende bir de, Güzel Sanatlar Fakültesi Drama ve Oyunculuk Bölümü öğrencileri tarafından gerçekleştirilen “Cepheden Mektuplar” gösterisi sahnelendi. Gösterinin ardından İstanbul Aydın Üniversitesi Müzik Korosu da sahnede yerini alarak “Kurtuluş Türküleri” seslendirdi.Tören, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Bölüğü Konseri ve Türk Dünyası Müzik ve Folklor Grupları’nın gösterisiyle son bulurken Şehitlerimizin cephede yediği aş dağıtıldı.

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.