Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Halk Bilimi Araştırmaları Topluluğu’nun düzenlediği ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, dekanlar, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun konuşmacı olarak katıldığı konferansın açılış konuşmasını Halk Bilimi Araştırmaları Topluluğu Başkanı Fatih Akçaoğlu yaptı.
EN KOZMOPOLİT İLÇELERDEN BİRİYİZ
Konuşmasında; Büyükşehirlerde göç ve yaşanılan sorunlar, sosyal sorumluluk projeleri, kentsel dönüşüm ve kentlilik bilinci gibi konulara değinen Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, “(Üniversite okumak, üniversiteden mezun olmaktan daha iyidir) derler hep. Sizlere metropolde belediye başkanı olmak nedir, ne değildir? onu aktarmak için buradayım” diyerek sözlerine başladı. Metropolde belediye başkanı olarak karşılaştıkları en büyük sorunların başında göç olduğunu belirten Göksu özetle şunları söyledi: “İstanbul, 15 milyon nüfusuyla dünyanın sayılı metropollerinden biri. Toplamda 39 ilçesi var ve sadece Esenler 61 ilden daha büyük. Esenler Belediyesi’ne kayıtlı resmi nüfus 500 bin. Esenler, İstanbul’un en kozmopolit ilçelerinden biri. Esenler’de 1 kilometrekare alana 68 bin kişi düşüyor ve kişi başına düşen yeşil alan sadece 0,5 metrekare. Göreve geldiğimizde bu rakam 0.3 metrekare idi. Ben Esenler’i Japonya’ya benzetiyorum. Japonya’da toprak çok değerli. Japonya’yı ziyaretimde 80 metrekarelik bir evin devlet töreniyle açılmasına denk gelmiştim. Onlarda da bir ev için o kadar büyük alan ayırmak zor, bizde de.”
1 KATRİLYONLUK YATIRIM
Esenler’de en önemli konunun kentsel dönüşüm olduğunu belirten Göksu, “Sadece şu anda Esenler’i dönüştürmek için gereken kaynak 12 katrilyon. Toplamda en az 100 bin konutun yenilenmesi gerekiyor” dedi.
Beş şeyin iyi yönetilmesi gerektiğini söyleyen Göksu, bunları “Bilgi, finans, zaman, insan ve iletişim” olarak açıkladı. “Her bir yatırımımız, Anadolu’da bir ilçenin tüm masraflarını karşılayacak büyüklükte” diyen Göksu, şu anda Esenler’de merkezi hükümet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Esenler Belediyesi’nce yapılan yatırımların yaklaşık 1 katrilyon olduğunu söyledi. Şehrin bütün unsurlarıyla birlikte yönetilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Göksu, “Öncelikle şehir nedir? Şehirli kimdir? Ve şehirde ne yapılır? sorularını sorduk. ‘Şehir üzerinde değil, içerisinde yaşanılınca şehirdir’ dedik. Şehre gelenler şehre gönüllerini açmazsa, şehir de onlara esrarını açmaz. Yola çıktığımızda kendimize ‘Hangi hizmeti neden yapacağız?’ sorusunu sorduk” şeklinde konuştu.
GÖÇ SORUNUNU ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ
Metropollerin en büyük sorununun göç olduğunu kaydeden Göksu, “Şehirler zaman ve mekân kavramı olmayan yerlerdir. Esenler 30 yıldır o metropolün ilçesi. Göçün olmasının 5 temel etkeni var; insan yapısı, toplum yapısı, kalkış yeri, gidiş yeri ve şehir dokusu. İstanbul’un göç hikâyesi 40 yıl önce başladı. Seçmen sayısı 4 yıl önceye kadar 4-5 milyondu ama bu sayı şimdi 9 milyon. Göç, şehrin sosyal ve fiziki dokusuna zarar veriyor. İnsanların İstanbul’a göç etmesinde 3 etmen var. Bunlar; ekonomik, eğitim ve evlilik. Ayrıca Doğu Anadolu’dan, terörden kaçanlar eklenince bu sayı daha da artıyor. Esenler’de 27 bin bina var. 15 bin tanesinin imar dosyası dahi yok. Şimdi bunları nasıl düzeltiriz ona bakıyoruz” dedi.
DEZAVANTAJLI VATANDAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Göksu, yaşanan göçün sonunda neler yaptıklarını ise şöyle anlattı:
“Esenler’in denize mesafesi 6-7 dakika. Bir kamuoyu araştırmasına göre Esenler’de çocukların yüzde 40’ı denizi görmemiş. Biz şu soruyu sorduk kendimize: ‘Bu şehirde yaşayanların ait olma hissi nasıl olacak?’ Çünkü insanların bu şehirde kiracı gibi değil, ev sahibi gibi hissetmelerini istiyorduk. Bunun üzerine bir sosyal dönüşüm başlattık. Şu soruyu sorduk burada: ‘Sosyal, kültürel ve ekonomik olarak bu insanlar bu şehre kendilerini nasıl ait hissedecek. Bu şehrin yoksulları var, işsizleri var. Sahip çıkmamız gerek. Her çarşamba Halk Günü’nde yaklaşık 250 kişiyle görüşüyorum. İlk aylarda her gelen açlık ve işsizlik sorunuyla geliyordu. ‘Esenler Dayanışma ve İyileştirme Merkezi’ EDİM diye bir merkez kurduk. Yoksulları kronik, geçici ve anlık olmak üzere üç farklı sınıfa ayırdık. Ardından Esenler Kariyer Merkezi (ESKAM) adında bir istihdam merkezi kurduk. 3 yılda 7 bin 332 kişiyi işe yerleştirdik. Türkiye’ye model olduk. Yoksul aileleri zengin ailelerle kardeş aile yaptık. Esenler’de yoksullar, çıkardığımız EDİM kartla, EDİM Market’ten istedikleri alışverişi yapıyorlar. Ne istediklerine kendileri karar veriyorlar. Bu uygulamayı geçici yoksullara verdik. Anlık yoksullara ise ‘Sevgi Çemberi’ diye bir proje başlattık. Diyelim ki, bir mahallede biri zorluk yaşıyor. Diğer komşulara diyoruz ki; ‘Bu komşun zorda, yardım eder misin?’ Bu kartı verdikten sonra 3 ayda bir iş teklifi yapıyoruz. İki iş teklifinden sonra gelen işleri kabul etmezse, kartı elinden alıyoruz. Vatandaşların şehri sosyal ve kültürel olarak da kabullenebilmesi için gençlik merkezleri, sanat evleri kurduk. Vatandaşın her sorunu karşılanınca ev sahibi olarak hissetmeye başladı.”
AMACIMIZ, VATANDAŞIN MUTLU OLMASI
“Göçün tahribatını ortadan kaldırdığımızda şehri ve şehirliyi ortaya çıkaracağız” diyen Göksu, “Şehirli demek, aklıselim insan demektir. Baktığınızda şehri bina ve insan odaklı olmak üzere iki türlü görürsünüz. Bina odaklı görürseniz rant görürsünüz. İnsan odaklı bakarsanız, hizmet görürsünüz. Herkesin kendisini mutlu hissettiği bir şehir için uğraşıyoruz” dedi.
Konferansın ardından, Halkbilimi Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Bekir Şişman, Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’ya teşekkürlerini iletti ve Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan da, günün anısına Göksu’ya plaket takdim etti.
SİVİL HABER