Türkiye’nin kadına şiddeti önlemek amacıyla yapılan İstanbul Sözleşmesine birçok devletten önce imza attığını fakat sözleşme hükümlerini uygulamadığını belirterek konuşmasına başlayan Av. Canan Arın şunları söyledi: Türkiye kadına yönelik şiddet mücadelesine 1980’lerin sonunda Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı’nı kurarak başladı. Bu zamana kadar kadında kocamdır ne yapsa yeridir anlayışı vardı. Şiddet dediğimiz zaman sadece fiziksel şiddet anlaşılmasın. Günümüzde kadına yönelik şiddetin çeşitliliği arttı ve birkaç tür bir arada kullanılıyor. Kadına yönelik şiddet dediğimiz zaman artık fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, psikolojik, toplumsal, cinsel ve hatta digital şiddete de bakmalıyız. Herkes şunu bilmeli şiddet sadece fakir, ev hanımı, okumamış kadına uygulanmıyor zengin, üniversite mezunu, işi gücü yerinde kadınlar da şiddet görüyor. Cumhurbaşkanımızın gündemi değiştirmek için ”Kadın-erkek eşit değildir, bu işin fıtratında yok” diyor , başta kadınlar toplumun bütün kesimleri tartışmaya giriyor. O arada neler yapılıyor onlara bakmak lazım. Kadına yönelik siyasi irade yoktur, olmamıştır. Şiddete uğramış kadınlar derhal karakola, cumhuriyet başsavcılıklarına, aile mahkemelerine, kaymakamlık ve valiliklere başvurmalılar.
Panelin diğer konuşmacısı Bakırköy Belediye Meclisi üyesi Hatice Selli Dursun da Bakırköy’de 2015 yılında kadın sığınma evi açacaklarını müjdesini vererek,” Bakırköy Belediyesi olarak 2015 yılında kadın sığınma evini açacağız. Tabii bu açılışı yaparken birçok yerde yapıldığı gibi davul-zurnayla açmayacağız. Kadın Sığınma Evi’nin yeri güvenlik nedeniyle bilinmeyecek. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda hizmete açılan Bakırköy Kadın Danışma Evi’nden 21 gönüllümüz tarafından 700 kadına psikolojik ve hukuksal danışmanlık hizmeti verildi. Şu an Danışma Evimizde 7 psikolog ve 3 hukukçu gönüllü olarak hizmet vermeye devam ediyor.”şeklinde konuştu.
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2014, 18:36